19 Temmuz 2016 Salı

LİNÇ KAMPANYASI örgütleyen Mustafa Şükrü Demirkanlı hukuksuzdur!

Avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar Yargıç Rukiye Özer'e hiç söz geçiremedi... 

TİYATROYUN.BLOGSPOT.COM
BeğenDaha fazla ifade göster
Yorum Yap
Yorumlar
Mustafa Demirkanlı "Coşkun haklı" demeyi çok isterdim ama sadece Goobelsvari propaganda yapıyor... Haklı değil yani... Coşkun gerçekten gerçekçi olsa bu paylaşımına şunu da eklemeliydi: Bulunmaz çok haklı ama bugüne kadar çok sayıda mahkum oldu, tazminat davalarını kaybetti... hiç ama hiçbir davayı kazanamadı, bunu da bilelim demesi Coşkun'a yakışan olmaz mıydı? Coşkun ne yapıyor? Goobelsvari propaganda... Değil desin... 22 Nisan'daki davasına hazırlık yapıyordur sanırım...
Mustafa Demirkanlı Bir ek: "Bulunmaz, Brezilya, Şili ve bâzı yerleri gezeceği için yayın aksayacak..." sosyalist olmak varmış anasını satayım... 
Mustafa Demirkanlı Bir ek daha: "Türkiye tiyatrosunda bunca alçak "LİNÇÇİ" varken, ben kendimi Inti-Illimani, Pablo Neruda, Salvador Allende, Victor Jara, Violeta Parra gibi sosyalist değerleri yetiştirmiş Şili başta olmak üzere, bâzı Latin Amerika ülkelerinin devrimci ellerine emanet ediyorum!... Gelince görüşürüz!..." demiş... Elmas ticaretinin pazarlama cümleleri.. okuyan turistik gezi sanır... adam Güney Amerika'nın öz kaynaklarına koşuyor, emperyal ilişkiler için... bakmayın siz Allende vs hikayesine ticari bir gezi, mahkemelere verdiği dilekçelerede açıkladığı gibi: "2. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA

DOSYA NO: 2013/523 Esas

KONU: Duruşmaya katılamama gerekçesi

Uluslararası ilişkilerimizin geliştirilmesi için Latin Amerika ülkelerine yapacağımız gezi nedeniyle, ne yazık ki duruşmaya katılamayacağım... Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ve talep ederim... 10 Nisan 2014

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ

EK: TÜRK HAVA YOLLARI UÇAK BİLETİ" neymiş Allende filan hikayeymiş... Coşkun, ne zaman gerçekten yana olacak? Hiçbir zaman... Umarım Bulunmaz, bu desteğin karşılığını veriyordur Büktel'e...

Coşkun Büktel Mustafa Demirkanlı, sayfalarıma bir ay kadar önce yazdığı son yazısında da yine daha çok Hilmi'nin emperyalist bir elmas taciri olduğu yolunda atıp tuttuktan sonra beni de o emperyalistin yakın arkadaşı (destekçisi) olmakla suçlamıştı. Bu defa biraz daha ileri gidip o emperyalistin ücretli uşağı olmakla suçluyor. Mustafa'nın, bu tür suçlayıcı yazılarını sabaha kalmadan (ya da Hilmi dönmeden) silip örtbas ettiğini, kendi tükürdüğünü kendisi yaladığını bildiğim için, o yazıları, (şimdi bu sayfada da yapacağım ve geçmişte de pek çok defa yaptığım gibi) kopyalamış ve tek kelime değiştirmeden aynı sayfada yayınlamıştım. Mustafa, aynen dediğimi yapmış ve yazdıklarını silip kaçmıştı ama benim bu ifadelerim ve onun yorumlarından aynı gün yaptığım kopyalar sayfada kalmıştı. Şimdi de aynını yapıyor, Mustafa'nın yukarıdaki üç suçlayıcı yorumunun üçünü de aşağıya aynen kopyalıyorum:

Mustafa Demirkanlı · 11 ortak arkadaş
"Coşkun haklı" demeyi çok isterdim ama sadece Goobelsvari propaganda yapıyor... Haklı değil yani... Coşkun gerçekten gerçekçi olsa bu paylaşımına şunu da eklemeliydi: Bulunmaz çok haklı ama bugüne kadar çok sayıda mahkum oldu, tazminat davalarını kaybetti... hiç ama hiçbir davayı kazanamadı, bunu da bilelim demesi Coşkun'a yakışan olmaz mıydı? Coşkun ne yapıyor? Goobelsvari propaganda... Değil desin... 22 Nisan'daki davasına hazırlık yapıyordur sanırım...
4 saat · Beğen

Mustafa Demirkanlı · 11 ortak arkadaş
Bir ek: "Bulunmaz, Brezilya, Şili ve bâzı yerleri gezeceği için yayın aksayacak..." sosyalist olmak varmış anasını satayım...
4 saat · Beğen

Mustafa Demirkanlı · 11 ortak arkadaş
Bir ek daha: "Türkiye tiyatrosunda bunca alçak "LİNÇÇİ" varken, ben kendimi Inti-Illimani, Pablo Neruda, Salvador Allende, Victor Jara, Violeta Parra gibi sosyalist değerleri yetiştirmiş Şili başta olmak üzere, bâzı Latin Amerika ülkelerinin devrimci ellerine emanet ediyorum!... Gelince görüşürüz!..." demiş... Elmas ticaretinin pazarlama cümleleri.. okuyan turistik gezi sanır... adam Güney Amerika'nın öz kaynaklarına koşuyor, emperyal ilişkiler için... bakmayın siz Allende vs hikayesine ticari bir gezi, mahkemelere verdiği dilekçelerede açıkladığı gibi: "2. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA

DOSYA NO: 2013/523 Esas

KONU: Duruşmaya katılamama gerekçesi

Uluslararası ilişkilerimizin geliştirilmesi için Latin Amerika ülkelerine yapacağımız gezi nedeniyle, ne yazık ki duruşmaya katılamayacağım... Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ve talep ederim... 10 Nisan 2014

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ

EK: TÜRK HAVA YOLLARI UÇAK BİLETİ" neymiş Allende filan hikayeymiş... Coşkun, ne zaman gerçekten yana olacak? Hiçbir zaman... Umarım Bulunmaz, bu desteğin karşılığını veriyordur Büktel'e...
4 saat · Beğen

Coşkun Büktel Mustafa'nın yukarıdaki yorumlarında kullandığı profil fotoğrafına tıklandığında şu adres çıkıyor:
https://www.facebook.com/demirkanlimustafa?fref=ts

Mustafa Demirkanlı ya da Demirkanlı Mustafa ya da Demirkanlı adına facebook'ta kaç profil bulunduğuna da baktım: Şu an itibariyle bir tek profil var ve o profil aynı içerik ve facebook adres çubuğunda aynı adrese sahip...

Bunları okurlar da kontrol edebilsin diye yazıyorum. Okurlar, özellikle adres çubuğuna tıklayıp verdiğim adresin doğru olduğunu görebilir ve daha sonra facebook'ta Mustafa Demirkanlı adına kaç sayfa bulunduğuna ve bu adresi taşıyıp taşımadığına bakabilirler. Mustafa tahmin ettiğim üzere, yorumlarını bu kez de silip örtbas ederse, muhtemelen sayfasının adresini de değiştirebilir. Eskiden arkadaş listesini görmemi engellemezdi, şimdi nasıl bir engel koymuşsa koymuş, arkadaş listesini göremediğim gibi, ortak 24 arkadaşımızın da ancak 11 tanesini görebiliyorum. Listede kaç tane arkadaşı kaldığını bile benden gizliyor; rakamı dahi göremiyorum.

Oysa Mustafa, arkadaşım olan ve olmayan herkes gibi, benim herşeyimi görebiliyor, kendisi arkadaşım olmadığı halde yorumlarıma müdahale edebiliyor ve asla sansür edilmiyor. Mustafa benden korktuğu için beni sansür etmekte haklı, ben de Mustafa'dan korkmadığım için onu sansür etme-mekte haklıyım.

(Mustafa benden korkusunu örtbas edebilmek için, ikide bir, beni, getireceği bir kameranın önünde yüz yüze tartışmaya çağırıyor. Ben de ona Nutku'cularla tartışmam, Nutku'nun kendisi gelsin, onunla tartışalım, diyorum. Ama Mustafa benim cevabıma aldırmıyor. Cevabımı belirtmek gereğini duymaksızın, sanki cevabını vermemişim gibi, aynı meydan okumayı bin kere tekrarlayıp duruyor. Tabii, ben zaten muhatap olmak istemediğim ve muhatap olsam bile aynı cevabı bin kere tekrarlayamayacağım için çoğu zaman bu meydan okumayı cevapsız bırakıyorum. O zaman, "yıllardır beni sansür etmekte olan" bizim Mustafa hiç utanmadan, beni kaçmakla ve korkaklıkla suçluyor. Böylece asıl korkağın kim olduğunu okurların gözünden kaçırmış, örtbas etmiş oluyor.

Kimse unutmasın, ben Mustafa'yı asla sansür etmiyorum; Mustafa beni ve arkadaşlarımı sansür ediyor. Ben Mustafa'dan korksam, onu sansür ederim, olur biter; Mustafa benden korkmasa beni sansür etmeye tenezzül etmez. Benden ödü koptuğu için beni sansür eden Mustafa'yla asla yüz yüze gelip tartışmayacağım. Ama iftirasını örtbas etmek için Mustafa'nın bir hayli emek harcadığı iftiracı hocasıyla yüz yüze tartışmaya her an hazırım. İftiracı elebaşı dururken "yavrular" ya da "yardakçılarla" yetinmek zorunda değilim.)

Sansürü bir mücadele yöntemi sayan Mustafa'yla uğraşmak kolay değil. Ama yüzdük yüzdük işin kuyruğuna geldik: Dergisini aylardır raflarda göremiyorduk, ancak 27 Mart hatırına Mart sayısı raflara ulaşabildi ve gördük ki artık DT'den 5 sayfa (ya da tek sayfa) reklam alamıyor. (Özdemir Nutku'nun Theope'ye iftirasını kapaktan desteklemiş olan bu dergiye tüyü bitmemiş yetimin hakkını artık yedirmediği için, DT genel müdürü Mustafa Kurt'u tebrik ediyoruz.)

Mustafa'nın Hilmi'ye karşı sonuçlanmış bir davadan 7 milyar tazminat kazandığı doğrudur ve defalarca yazdığımız eski bir haberdir. Bu sayfada o eski haberi tekrarlamak zorunda değildim ve tekrarlamadım. Kaldı ki, ben burada Hilmi'nin haberine de yalnızca link vermekle yetindim ve tek kelime yorum yapmayarak, kararı okurlara bıraktım. Evet, Mustafa'nın kazandığı tazminat davasının, daha önce defalarca tekrarladığım ve tekrarladığımız haberini bu sayfada bir kez daha tekrarlamaya gerek duymadım. Tıpkı Mustafa'nın Hilmi'yi kendisiyle ilgili olmayan bir konuda, muhbir vatandaş olarak, savcılığa ihbar ettiğini; bu ihbarla Hilmi'yi 301. maddeden, vatan hainliği suçuyla hapse attırmaya niyetlendiğini; ama Mustafa'dan çok daha demokrat olan savcının, ihbarda sözü edilen Hilmi Bulunmaz şiiri hakkındaki Demirkanlı iddialarını asılsız bularak işleme koymaya değer görmediğini; takipsizlik kararı vererek Mustafa'yı "asılsız ihbarcı" durumuna düşürdüğünü; burada tekrarlamaya gerek duymadığım gibi...

Evet, "asılsız ihbarcı" Mustafa, Hilmi'den 7 milyar TL tazminat kazandı ve Hilmi dürüst bir vatandaş olarak parayı derhal ödedi. Ama Hilmi'nin açtığı karşı tazminat davalarının hiçbiri henüz sonuçlanmış değil; Hilmi'nin açtığı bu davaların konusunu ve delillerini bildiğim için, onun yakında Mustafa'yı art arda yüksek meblağlı tazminatlara mahkum ettireceğini yüksek bir ihtimal olarak değerlendiyorum. İşte Hilmi'nin Mustafa'ya karşı açtığı davaların en ucuzu olan ve Mayıs duruşmasında sonuçlanması beklenen, 50 milyar tazminat talebiyle açılmış davanın linki; lütfen tıklayıp delilleri inceleyin ve Hilmi kazanır mı, kaybeder mi, kendi vicdanınıza danışarak kendiniz karar verin:

https://www.facebook.com/notes/co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/hilminin-teknede-balik-ziyafeti-co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/10152866020900711

Canberk Uçucu Sosyalistler gezemez mi, sosyalistler yapılmış iyi şeyleri giyemezler mi, yiyemezler mi; nedir bu sosyalistler çile odasındaki derviş mi... sizin gibi beton goşistler yüzünden sosyalizm kaba ve çirkin görünüyor...
Coşkun Büktel Bundan önceki son sataşmasında da Mustafa'nın yazdıklarını silip kaçtığını yukarıda söylemiştim. İşte belgesi:
https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/767376686613777

Canberk Uçucu Ben şerefsizlikten anlamam, bana yazılan hakaret dahil silmem ama insan silerim, hem de çok pis silerim... hani nerede delikanlı, ortalığı velveleye veren büyük gaSteci..?