24 Mayıs 2016 Salı

1101 imzâlı LİNÇ KAMPANYASI düzenleyen MUHBİR okuru kışkırtıyor...

Son Nokta; Çok Dost Biriktirdim, Çok da Düşman…

Mustafa Demirkanlı
23 Mayıs 2016

Tiyatrodergisi.com.tr’yi izliyorsunuz, çok hızlı güncelleniyor, kapsamı her geçen gün artıyor, yeni projeler için de yoğun çalışılıyor. Bugüne kadar bana ayrılan köşeyi kullanmadım, basılı yayını tümden sonlandıralım, özel sayıyı da yayımlayalım, sonrasında internet yayıncılığına merhaba derim diye düşündüm. İşte o gün geldi.

Öncelikle şunu ifade etmeliyim: tiyatrodergisi.com.tr’de hiçbir yayın sorumluluğum bulunmamaktadır. Künyede Sorumlu Yazı İşleri Müdürü yazıyor, o gerek olursa deneyimli sanık olarak mahkemelerle benim uğraşmam için, o kadar.

Tiyatro… Tiyatro…’nun son sayısının (Özel sayının) son sayfasında yayımlanan “Kırk Yılda Bir” başlıklı köşe yazımı sizlere paylaşarak yeni döneme merhaba diyorum.

ozel sayi kapak

“’Kırk Yılda Bir’ de bitti… Yirmi beş yılın bittiği gibi. Biraz şaka, biraz hobi gibi başlayan Tiyatro… Tiyatro…Dergisi  macerası tatlı anılarının yanında acı, sert, didişmelerle dolu yılları da geriye bıraktı. Belki tiyatrodergisi.com.tr’de bana tahsis edilen köşemde zaman zaman ele alıp, bugüne kadar paylaşmamış olduklarımı paylaşabilirim, emin değilim. Zaman gösterir.

Çok dost biriktirdim, çok da düşman… Geriye dönüp baktığımda dostlarımın daha çok olduğunu görüyor, seviniyorum. Bu yirmi beş yıl gerçekten çok yormuş, sona yaklaştıkça daha iyi fark ettim. Bu yorgunluğu tabii ki tek başıma yaşamadım, çok sayıda Tiyatro… Tiyatro… dostu el verdi, koştu, geceledi, sabahlara kadar uyumadı, bazen günlerce ama o dostlar zaman zaman değişti, bir ben kalakalmışım Dergi ile birlikte, bir sayı bile kaytaramadan… 281 ay. 281 Dergi…

Çok isim saymak istiyorum ama saymayacağım, değil bu sayfada bir dergi dolusu yazsam yine de unuttuğum olacaktır ve o arkadaşı unuttuğumu fark ettiğimde çok üzüleceğim onun için isim zikretmeden el veren, göz veren, emeklerini esirgemeyen tüm dostlara selam olsun, iyi ki vardılar, iyi ki o arkadaşlarımla birlikte tiyatro tarihine 25 yıllık bir arşiv armağan ettik.

Site’de belki daha uzun yazarım ama burada da kısaca değinmek istiyorum.

Dergi’yi kapatma kararını neden aldım?
Öncelikle zamanlamanın çok doğru olduğunu söylemeliyim. AKP’nin ülkeye dayattığı kültür doğal olarak kurum tiyatrolarına da yansıdı… İşin ehli değil, ahbap çavuş ilişkileri daha iyi olanlar kurumlara çöreklendi. Güç zehirlenmesi bu “bürokratlara” da yansıdı, ilanları artık bir sopa gibi kullanmaya başladılar, “aleyhime yazma ilan vereyim, yoksa keserim!” kestiler de…

Rahmi Dilligil (DT Eski Genel Müdürü, bizim ortaya çıkarttığımız yolsuzluk iddiasıyla yargılanmış, ceza da almıştı.) döneminde gazeteci olarak işimizi yaptığımız için öde öde bitiremediğimiz borç yüküyle yaşadık yıllarca, kendimi tanırım, akıllanmayan bir yapım vardır, yine başımı belaya sokmaktan kaçınmayacağımdır, bu yaştan sonra da yeni borçlar çekilmez. Bu kadar net konuşmamın nedeni hem o insanları tanıyorum (Şimdiki Sanat Yönetmenleri’nin çoğunluğundan bahsediyorum, çok azını ayırıyorum.) hem de kendimi.

Hiç değilse, daha özgür bir ortam olan internet sitesinde, sırtımda yumurta küfesi olmadan mesleğimi keyifle yürütebilirim, birilerinin keyfi kaçarmış… ne yapalım, hayat böyle…

İnternet ortamının hızla gelişmesi, basılı yayına ciddi darbeler vurmaya başladı, doğal olarak bu darbeler ilk olarak kültür-sanat yayınlarına, özelde de bizler gibi küçük yayınlara yansıdı ve artarak devam edecek. Kendimiz alanı terk etmesek, bir süre sonra sistem bizi atacak, iyisi mi biz kendi irademizle terk edelim dedik. Çok da iyi yaptığımızı her geçen gün daha iyi anlıyorum.

Kapanma kararını bir yıl önce anons ettik, sanırım dünyada bir ilk olabilir, emin değilim. Son sayının Ocak 2016 olmasının nedeni, 25 yılı dolduruyor olmamızdı… Dolu dolu 25 yıl.

tiyatrodergisi.com.tr’yi takip ediyorsunuzdur, tahminlerimden çok daha hızla yükselmeye başladı, daha da hızlanacak. Arkadaşlar, omuzladılar taşıyorlar hem de çok iyi taşıyorlar, çok daha iyi olacağı bugünden belli.

Kısa bir dertleşme için, bir sayfa ayırdım kendime, çabucak da bitmiş. Son sayfayı özellikle seçtim, 25 yıllık maceraya son noktayı kendim koyayım istedim.

Son nokta

Kaynak: Tiyatro… Tiyatro… Dergisi Özel Sayısı, Mayıs 2016.

Tıklayınız: www.tiyatrodergisi.com.tr/2016/05/23/mustafa-demirkanli-son-nokta-cok-dost-biriktirdim-cok-da-dusman