24 Nisan 2016 Pazar

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Trabzon temsilcisi Levent Çağlayan İFTİRÂCI

Taksim'de Biri Günah Çıkarıyor

Levent Çağlayan

Merhaba,

Uzun zamandır tiyatro camiasından, ayrı kalmaya çalışsam da serde sanat severliliğin verdiği tatla bir göz atayım dedim neler oluyor. Asker de, askerlerin gülmesi biraz zordur, yaklaşık 372 günlük askerliğim içinde kahkaha dolu bir gün geçirdiğimi bilmem. Bereket versin ki bazı ismini anmak bile istemediğim kişiler, her günümü kahkaha dolu geçiriyormuşum gibi beni çok güldürdüler.

Hatırlarsanız bundan bir yıl önce HHB'la İstanbul'da tanışmıştım. Konunun tamamına girmiyorum, çünkü bu defalarca yazıldı çizildi. Beni ve arkadaşım Hakan Urcu'yu İstanbul'a davet eden HHB'la tanışmam, onun küçük sahne yaptığı ve videolarını çektiği, provalarda ne yapmaya çalıştığını kimsenin çözemediği sahnesinde Hakan arkadaşımla iki ya da üç saat kaldık.

Sonra sağ olsun HHB, bizi evine davet etti Sultanahmet’de köpekli bahçesinde çiçekleri, duvarlarında kızının yaptığı resimlerle kaplı güzel bir evi var. Haa unutmadan söyleyeyim bir de pek konuşmayı sevmeyen mimar karısı.

Çok sevdiğim ve saygı duyduğum Ertuğrul Timur ağabeyimle bunları paylaştım, tabi bunları paylaşmam, kişiliğimize ve onurumuza hakaret edeceğini henüz çözemediğim Sayın HHB’ı tanıyana kadar bize küfür edeceğini henüz kavrayamamıştım.

Yaptığı misafirperverliğinin karşılığını alamayan sayın HHB deliye döndü. Sabahlara kadar uyuyamayan, sinirinden köpeğini döven, aç bırakan, emekli maaşını artık eve bırakmayan HHB etrafa saldırmaya başladı.

Kesinlikle şüphe duymadığım, adım gibi kendi olduğu ve kendi reklamını yapmak için ortaya attığı Burak Caney HHB ta kendisidir.

Kendi kendine senaryolar üreten, kendine yazan ve küçük bir çocuk gibi kendini büyütmeye çalışan HHB kendisinin yazdığı, ürettiği ve sadece kendisinin okuduğu abuk sabuk senaryolarıyla herkesin kafasını karıştırdı bu güne kadar.

Şu apaçık bir gerçek ki HHB bazı kişileri kandırmayı (kendisini bile) çok rahatlıkla başarmıştır. Başardığı bir şey daha var, çocukluğunda Müslüman, büyüdüğünde orta yolcu, yaşlandığında ise kapitalizme bulaşmış sosyalist oluşudur.

Sonuna kadar sosyalistim diyen HHB Çemberlitaş’daki dükkanında müşteriye ikram etmek için kartonlar dolusu malboro almayı da ihmal etmiyor ve çeşitli ülkelerde dükkan açıp parasına para katıyor.

Mustafa Demirkanlı ve benim için ispatlasınlar, eğer ispatlarlarsa O Ç diye meydanlara çıkacağım, ispatlayamazlarsa ikiside O Ç’ dur diyen HHB, kendi kurduğu tuzağa kendi düştü.

Neden açıkladığım günden bu yana bu söylediklerimi çürütecek hiçbir açıklama yapmadı? Evet bu ne anlama geliyor Sayın HHB, yarından itibaren Ttaksim Meydanı’nda bağıra bağıra kendi yarattığı repliği herkesle paylaşabilir.
Eğer bir ispat gerekiyorsa o tarihlerde bulunmaz soy isminden hesabıma aktarılan yol ücretinin yeterli olacağını düşünüyorum.

Yarından itibaren artık HHB kendine benzeyen birini mi bulur bilmem ama şimdiden hazırlıklara başlasın.
Son dört ay

Hoşçakalın

Mustafa Demirkanlı - Y.N: Levent Çağlayan’ın adını anmak istemediği için baş harfleriyle andığı HHB; Hüseyin Hilmi Bulunmaz'dır.

(Kaynak: tiyatrodergisi.com)