29 Haziran 2015 Pazartesi

facebook'u "bataklık" olarak görsek de Melih Anık'ın yazısını okutuyoruz!




Melih Anık
1 hr · 
İki gündür saygıdan çokça bahsedildi. Anladığım şu: "Kendine saygı gösterilmesini istiyorsan, saygı göster." fikri öne çıkıyor. Kulağa da hoş ve doğru geliyor. Ama, bu, sorumluluğu karşımızdakine bırakıyor. Herkes saygıyı önce karşısındakinden beklerse, sorun çözülür mü? Hayır. Ben, öncelikle kendi hak ettiğim saygıyı (her ne ise) tesis ve temin etmekle ilgiliyim. Bunun için de, iş bana, yâni başa düşüyor. Diyelim ki, bana yapılan bir davranışı hak etmediğimi düşünüyorum. Hemen o ânda, beğenmediğimi belirtmem gerekiyor. "Beğenmedim, hoşlanmadım, sevmedim..." gibi sözlerle ama asla "Sana yakıştıramadım..." gibi karşınızdakine yönelik sözlerle değil. Zira o davranışın karşımdakine yakışıp yakışmaması, benim sorunum değil. Ben, kendime yapılanla ilgiliyim. O kişi anlamıyorsa, o zaman da, "mesafe ayarına" geliyor sıra... O da benim elimde...
  • Hazan Havlucu, Tuğçe Zeynep Tanın, Serap Güler and 4 others like this.
  • Aylin Zihli Kalan kisinin kendisi ise konusunda yerden goge kadar haklisiniz, saygisizligini izlemek kesinlikle soz konusu olamaa hayatin devaminda..ama saygisizligi kurumda gelenekmis gibi yansitarak herkesi saygisizliga davet etme durumun o sahsa gerekenin tavir ve davranislarla gosterilmesi gerekir...yani is yerinde herkese kufur edelim demeyi ogretmek gibi ya da okuld kufur et ve yayalim kimse bize bir sey yapamaz kafasinda ki cocuklar gibi daima bir ihtar ve arkasindan ceza vardir toplum icinde... tabi falakay yatirma degil deidigim ama haddini bilmesini de soylemeli diyorum ben...
    1 hr · Edited

  • See Translation

  • Melih Anık 
  • Toplumsal kurallar yazılı olmayan sözleşmelerle yetmediği yerde yazılı olarak herkesin bilgisine sunulur. Ülkeyi yönetenler de bu kuralları takip eder. Tabii ki bu NORMAL ülkelerdeki durum.

  • See Translation