4 Mayıs 2015 Pazartesi

Başta Yeni Tiyatro Dergisi Ödülleri olmak üzere tiyatro gündemi üzerine!

Bizim tiyatromuz var ancak tiyatro sanatımız yok!... Tiyatromuzun sanat olmaması nedeniyle, Türkiye'deki tiyatrodan nefret ediyorum! Ne zaman ülke dışına çıkarak, bir tiyatro oyunu izlesem, tiyatronun sanat olduğunu duyumsayıp suya kavuşan balık gibi özgürlük tutkusuna teslim olurum... Küçücük Gürcüstan'daki görkemli tiyatro oyunlarını izlerken, kapıldığım tutkulu tutum nedeniyle eşimin uyarısıyla izleyici durumuna geçiyorum. 

Bir LİNÇ KAMPANYASI düzenleyerek, "1101 çakal ruhlu alçak kişinin bana yüklendiği" Türkiye tiyatrosu gerçekliğini kılcal damarlarıma kadar duyumsamanın ötesinde algıladığım için bizim tiyatromuzdan "ne kadar nefret etsem az"dır!... LİNÇ kültürüyle yönetilen Türkiye tiyatrosundaki güncel soru şu: "Nasıl Bir Tiyatro?"... Ege Küçükkiper dışında (Melih Anık'ın hakkını yemeyelim) hiçbir tiyatrocunun dilini/elini değdirmediği "Nasıl Bir Tiyatro?" aldatmaca hâlleri soldan sağa ve yukarıdan aşağı irdelenmesi gereken bir kandırmaca olmanın ötesine zinhar geçemiyor...

Ödül düzeneğini, yayıncılığı ve insan ilişkilerini çözümlemekten "yoksun olan" Türkiye tiyatrosunun; "Nasıl Bir Tiyatro?" diye "bir soru sorma hakkı" olamaz. Ehliyetsiz taksi kullanılamayacağı gibi, bu soruyu soracak insanların çıkacağını ve bu soruya adam gibi yanıt vereceklerin olacağını sanmıyorum... Binlerce insanın piyasa yapmak için birbirini yediği bizim tiyatromuzdaki LİNÇ kültürü imhâ edilmeden, "Nasıl Bir Tiyatro?" sorusu sorulamaz! Buna bütün dünya izin verse, ben asla izin veremem...

Yukarıda değindiğim konuları içeren "on dakikalık bir video konuşması" yaptım ve birkaç saat sonra yayında olacak... İzleyiniz... Günümün yarısı "İstanbul Anadolu Adalet Sarayı"nda geçtiği için, "yorgunluk nedeni"yle istediğim gibi  konuşamamış olsam bile, yarın Cakarta'ya gideceğim için, apar topar yaptığım konuşmayı izlerseniz gerçekten müthiş sevineceğim!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz