16 Kasım 2014 Pazar

Kendisini savcılığa şikâyet ettiğimiz Coşkun Büktel yine YALAN söylüyor

Ben yargı kararından sonra konuşacağım demiştim.

Yargı Hilmi'nin aleyhimdeki şikayet dilekçesini "kovuşturmaya gerek yoktur" diyerek reddetti.

Ve işte konuşuyorum:

HİLMİ'YLE TARTIŞMAMIZIN ORİJİNAL KAYNAĞININ LİNKİ

Hilmi Bulunmaz'ın, "Büktel'in Hilmi'ye iftirasını hergün sunacağız" başlığıyla aylardır her Allah'ın günü yeniden başa çekerek blogunda yayınladığı ve Büktel'i savcıya şikayet ederken dilekçesine tek belge olarak eklediği tartışma metni, savcı tarafından incelenip "takipsizlik" ("kovuşturmaya gerek yoktur") kararı verildi.

Bu durumda kim kime iftira atmış oluyor? İftirayı asıl kim atmış oluyor? Hilmi... Ama ne gam! Hilmi yazıyı yayından çekti ama aynı içerikli, farklı başlıklı bir başka yazıyı göstererek "BÜKTEL YALAN SÖYLÜYOR" diye yine yalan içerikli bir başlık attı. Bu konuda yardımcısı Mesut Alptekin (ki defalarca uyarmama rağmen sitemde cevabını defalarca verdiğim soruları tekrar tekrar yayınlamaya devam ederek sayfalarımı ağırlaştırmaya ve sulandırmaya devam ettiği için, blokladığım biridir) dün akşam sayfalarımdan birine girerek, bu konuda teknik yardım sunmaya kalktı. İşte Mesut'la dün akşam yaptığımız (lafı yine aynı sözleri tekrar ede ede lastik gibi uzattığı için kendisini bir kez daha bloklamamla sonuçlanan) tartışma:

Bu da Hilmi tarafından "Büktel'in Hilmi Bulunmaz'a attığı iftirayı hergün yayınlıyoruz" başlığıyla "Büktel iftirası" olarak her Allah'ın günü yeniden yayınlanan ve savcının "takipsizlik" kararıyla aslında bir "Hilmi Bulunmaz iftirası" olduğu yargı tarafından da belgelenen tartışmanın, twitter'daki orijinal kaynağının linki:
  • Coşkun Büktel Ben, Hilmi'nin (özellikle başlığı nedeniyle) bir suç belgesi olan o yazısını internetten kaldırıp da örtbas etmesini istemiyorum. Ama Mesut'a dün akşam da belittiğim üzere, yazıyı her yayınladığında, şu notu da yayınlamasını istiyorum:

  • "Büktele karşı s
    avcılığa verdiğimiz şikayet dilekçesinin tek belgesi olan bu yazıyı savcı ciddi bulmadığı için, "kovuşturmaya gerek yok" dedi, yani "takipsizlik" kararı verdi.

    Okurlara saygısı varsa, Hilmi, bu somut ve önemli gerçeği, yazıyı her yayınlayışında, yazıdan önce görünür bir yere koysun. Ama saygısı yoksa, amacı okurları aydınlatmak değil de yalnızca benim aleyhimde kara propaganda yapmaksa, buyursun aynen böyle devam etsin. Benim açımdan sorun yok. Dediğimi yaparsa benim hatırım için değil, okurlara ve kendine saygısı hatırına yapsın. Yaparsa teşekkür edecek değilim. 

  • Hilmi sıkıyı görünce yazıyı orijinal başlığıyla ("Büktel'in Hilmi'ye iftirasını hergün sunacağız") tekrar yayınlamış ama benim adil ve insani önerimi benimsemediği görülüyor.

  • Coşkun Büktel İŞTE HİLMİ'NİN YARDIMCISI MESUT'UN, ANCAK MECBUR KALDIKTAN SONRA KOYDUKLARI İÇİN, DÜN AKŞAM VERMEYE BİR TÜRLÜ YANAŞMADIĞI, ADRES ÇUBUĞUNDA LİNKİ GÖRÜNEN, YANİ "KAYNAĞI BELİRLİ" VE "Büktel'in Hilmi'ye iftirasını hergün sunacağız" BAŞLIKLI FOTO:
    https://www.facebook.com/photo.php?fbid=915733525111425&set=a.179782142039904.42083.100000243596367&type=1&theater

    Hilmi, savcılığın "takipsizlik" kararıyla asıl iftira atanın Büktel değil de Hilmi'nin kendisi olduğu anlaşıldığı halde; "Coşkun Büktel'in, Bulunmaz'a attığı 'İFTİRA' özetini her gün sunacağız!" başlıklı yazısını her gün sunmaya devam ediyor.