Adalet ve Kalkınma Partisi egemenliğindeki Türkiye'de adlî yıl başlıyor!

Bir aydın, bir entelektüel, bir münevver, bir sanatçı, bir tiyatrocu ve bir yazar, önce canlı ve sonra adam olduğu için, saydığımız niteliklere sahip olur! Bu niteliklere sahip olabilmek için, emekçi halkın, sosyal devletin, tüyü bitmemiş yetimin haklarını savunur! Tabiî ki, samimî niyeti varsa!

Aydın, emekçi halkın, sosyal devletin, tüyü bitmemiş yetimin haklarını savunmak yerine kendisine sınıf atlatacak şaklabanlıklarla uğraşıyorsa, yaşarken çekilen fotoğrafı, öldükten sonra, çanakçılar müzesine konur!

Ben, hiç zorunlu olmadığım hâlde, başta Özdemir Nuktu İftirası olmak üzere, birçok haksızlığa göğüs germe yiğitliğini gösterdiğim için yıllardır yargılanıyorum... Kaçak güreşip; "Ben, İstanbul Adalet Sarayı'na gitmekten hoşlanmıyorum!" diyecek kadar aşağılık olmadığımdan bu mekâna her gittiğimde, olağanüstü büyük gürültüler duyabiliyorum.

Yukarıda gördüğünüz fotoğrafı, işte böyle gürültülü bir günde çektim!... Malûmunuz, yarın adlî yıl başlıyor ve ben, yargılamada ilk sorgulanacak kişilerden biriyim. Az kaldı. Tünelin ucundaki umut ışığı görünüyor. Bu yargılama işleri bittikten sonra, kendilerini deha, peygamber, Tanrı sanan "çakma ve çürük aydınlar"la olağanüstü yakından ilgileneceğim!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz