***
Bizim tiyatro esnafımız hastalıklı!... Tiyatro esnafımızda sayılamayacak kadar çok karmaşık hastalık var. Ancak, tiyatro esnafımızdaki en büyük hastalıkların en başında "Genellemecilik Hastalığı" geliyor! Bu hastalığı tanılamak için olağanüstü netlikte önemli bir soru sorulması gerekiyor:
"Hasta tiyatro esnafımız, uzak yerlere ve eski tarihlere mi sığınıyor?..."
Sorunun yanıtı olumluysa o tiyatro esnafının "Genellemecilik Hastalığı" kalıcıdır. Kötücül emellere hizmet eden ölümcül bir hastalık mevcuttur!
Linkini verdiğimiz ilgili yazıyı okuyanların anlayacağı gibi, Cumhuriyet Gazetesi'nin tiyatro politikası olamamasından kaynaklanan nedenlerle, "Çılgın Yenge" imgesiyle dedikodu formatında yazılar yazan Ayşe Emel Mesci'ye de mahkûm olduğu için, tabiî ki, ortaya "yakın bir yere ve yeni tarihe" yönelen net ve somut tiyatro konularına değinilmesi olanaksız!
Tam beş yıldır süren 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecini görmeyen, göremeyen, asla görmek istemeyen Cumhuriyet Gazetesi, elinde kalmış defolu tiyatro yazarları yüzünden, kampanyayı içeriğine katabilecek denli devrimcileşemiyor...
En "nesnel" gazetesinin bile "sen ben bizim oğlan" yada "sen ben bizim yenge" bağlamında tiyatro mutfağı kurmayı uygun gördüğü bir ülkeden tiyatro sanatının geliştirmesini beklemek, ölüden göz istemeye benzer!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
