Bulunmaz, iki gün arka arkaya İstanbul Adalet Sarayı'nda mesai yaptı...

Türkiye tiyatrosu, imgelerle iş yapabilme yerine, simgelerle iş uydurma yarışına giren "kişiliksiz kişilerin cirit attığı sidik yarışı alanı" olduğu için bu alanda şiirsel tadı olan herhangi bir eylemde bulunmak olanaksızdır. Çirkinin güzeli, kötünün iyiyi ve yanlışın doğruyu kovabildiği bir ülkede yaşamak, güzelden, iyiden ve doğrudan sapmayanlar için gayet zordur! 

Simgelerin karşısında imgeleri dayatan insanların var olması gerekiyor! 

Türkiye tiyatrosu, 1100 kişilik "LİNÇ KAMPANYASI" başlatabilecek kadar alçak yada çukur bir rakımda seyrederken, bu alçaklara, bu çukur ve uçkur düşkünlerine olağanüstü sertçe davranmak gerekir! Biz, bunu hep yapıyoruz. Bunu yaptığımız için de, sürekli bir biçimde karakollara, mahkemelere, savcılıklara konuk ediliyoruz! Bundan şikâyetçi miyiz?... Zaman zaman mırın kırın etsek bile, bu durumdan pek şikâyetçi değiliz. Çünkü bu kavga, bizi gayet dinç tutuyor. Biz, kavgadan çok memnunuz.

Simgelerin karşısında imgeleri dayatan insanların var olması gerekiyor!

On beş günlüğüne Latin Amerika'ya gidip gezdiğim için, İstanbul Adalet Sarayı'nı olağanüstü özledim. Neyse ki, dün ve bugün mesaimin enerjik ânlarını Adalet Sarayı'nda harcadım da, yaşadığımı iyice duyumsadım... 

Simgelerin karşısında imgeleri dayatan insanların var olması gerekiyor!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz