26 Nisan 2014 Cumartesi

ey şili

foto için tıklayınız


zeytin dalına konmuş beyaz bir kuşsun sen
topraklarında kil ve kin yerine şiir var senin
ıslanmasına ıslanır da gözyaşlarıyla toprağın
kan akmaz kızıl güllerin dikenlerinin arasına
kuş konmaz zeytin olmayan dalların anısına

şili sen şiirsin yabânî dillerden arınmış sesin
güneş batmamış gün doğmamış alın terinde
ilkbahar nerede yaz ne zaman çalar kapıları
oysa hiçbir zaman kilitlenmedi senin yüreğin
sonbahar nerede kış ne zaman değer tenine

tepeden tırnağa âşk ve sel gibi akan tersin sen
günboyu şarkı söyler dağlardaki beyaz kuşlar
konacak bir zeytin dalı bulur elbet yavru kuş
sonsuza dek uçan kuşlar bile yorulur bilirsin
işte o zaman âşk şarkı şiir ve aztek inka maya

bir adam gelir uzak bir coğrafyadan karamsar
içinde ülkesi kanıyordur gözyaşlarında umut
kavga eder kendisiyle bile acımaz kendisine
acımadığı gibi alçaktan uçan leş kargalarına
gelir ve senin serin hamağında düşler görür

sen ki şâirler doğurmuşsun çıkar gözetmeden
şâirler şiirler yazmışlar sadaka dilenmeden şiir
yine okyanusa ikram etmişler şiirleri ve gülleri
şâirler şiir şiirler şâir şarkıcılar şarkı şarkılar ağıt
ölümden can camdan kalp sesten ışık oluşmuş

hilmi bulunmaz
yirmi altı nisan iki bin on dört