18 Mart 2014 Salı

Tamamıyla katılmasak da böylesine ilginç bir yazı olduğunu biliyoruz!...

Kafası dumanlı yönetmen, "ceket"i bildiğimiz ceket sanmış...

Ali Karahasanoğlu 
18 Mart 2014 

"Hayatımda hiçbir zaman iki ceketim olmadı." demiş, Fetullah Gülen..

"İki ceket ne ola ki?" diye hiç düşünmeden, kafası dumanlı yayın yönetmeni, hemen girmiş konuya: "Bu basit gibi gözüken cümle, basit bir tevazu değil; bir hayat tercihiydi. Bu hayat tercihinin kıymetini bilmeyenler ona 'malikânede yaşıyor' gibi bir iftira ile çamur atıyordu." demiş.

7 günün üçünü, milletin zekât paralarından kendilerine ayırdıkları hisselerle uçak bileti alıp ABD'de geçiren kafası dumanlı yönetmen, gözünü açıp hocasının kaç ceketi var göremediyse, bari İnternet'e girip, görsellerde bir arama yapsaydı ya...

Blazer ceketten tut, en klasiğine kadar 48 çeşit ceketi görürdü...

Ama o görmek istemiyorsa, gözüne de soksanız, "Yok" der...

Görmeyen göze biz ne diyebiliriz ki?

Ama ben, "Hayatımda hiçbir zaman iki ceketim olmadı." cümlesine takıldım.

Onlarca ceket ortada iken, Fetullah Gülen gibi bilge(!) bir kişi, bu lâfı hiç eder mi?

"Ceket"ten kasıt, başka bir şey olmalı dedim, kendi kendime...

Bilge adam(!) bir yerlere  mesaj veriyor olmalı dedim..

Koyuldum, röportajı okumaya...

Bir yandan da, bilgisayarımda, Gülen’in sitesi açık..

Dünkü röportajda dediklerine bir bakıyorum, bir de kendi sitesinden eski dönemlerde söylediklerine...

Hemen her konuda farklılık var..

Ama şöyle bir nefeslenip, röportajın tamamını yorumlamaya geçtiğimde, tespitimi yapmış oluyorum: "İki ceketten kasıt, sıradan ceket değil..."

Ya ne?

"Üzerine giyilen" anlamında..

Kabullenilen otorite..

Bağlısı olunan, devlet...

Bu anlamda, "iki ceketi" olmamak, "ikili oynamamak..." demek.

Yani hem onu, hem bunu idare etmemek..

"Amma da yaptın... Takıyyenin kralı onlarda... Kendileri bile itiraf ederler, bunu." diyeceksiniz..

Hattâ somut örnek de vereceksiniz...

Ananaslı konuşmalardaki, "Büyük patron duymasın." dediğini, önüme koyacaksınız..

ABD ile ilgili bir haber konusunda, "Biz yazmayalım yâni onu." dediğini, ABD'ye şirinlik yaptığını hatırlatacaksınız..

Olaya şu açıdan yaklaşırsanız, bana hak vereceksiniz.

Biz Fetullah Gülen'i, ABD'de de yaşasa... Hep Türkiye hasreti ile yanıp tutuştuğunu düşünüyoruz.

ABD'de 15 yıldır kalsa bile, "Türkiye'ye dönmeyi arzuladığı"nı zannediyoruz.

"Türkçe olimpiyatları" ile kendisine hayran olup, "Dünyaya Türkiye'yi tanıtıyor." diyerek, kendisini Türkiye için can vermeyi arzulayan bir insan gibi görüyoruz...

Ama anlaşılan o ki, bu hüsnüzannımızda yanılıyoruz...

Gülen, mâlûm yerlere mesaj gönderiyor: "Benim iki ceketim olmadı." derken.

"Size yanlış yapmıyorum." demek istiyor.

"Yanlış yapmam." diyor..

Mesaj veriyor..

"Bakmayın siz Türkçe olimpiyatlarına...

Bakmayın siz Türk okullarına...


Onlar size hizmet ediyor...


ABD'ye hizmet ediyor..


ABD için açılmış o okullar." demeye getiriyor.

Türkiye'deki kendisine bağlı olanların açtıkları kolejleri bile, anaokulu çağındaki çocuklara, haftada 15 saat İngilizce öğretmekle övünürse, "Türkçe olimpiyatları"nın ne kıymeti olabilir ki?

Sen git Afrika'nın çocuklarına Türkçe öğret.

Gel buradaki özbeöz Türk çocuklarına ise, "İngilizce öğret!"

Öyle Türkçeyi öğrettikten sonra falan değil.

Çocuk daha kendi anadilini öğrenememiş. Yaşı 5-6. O kalkmış, haftada 15 saat İngilizce öğretiyor...

Sonra da kendi ağzı ile itiraf ediyor işte: "Benim iki ceketim olmadı."

O ceket, giyilen ceket değil, kafası dumanlı yönetmen...

O ceket, "devlet..."

Emirleri dinlenilen “devlet.”

Halk Bankası, ABD'nın İran üzerindeki operasyonuna sekte uğratmıştı...

Sen misin, ABD’nin çıkarlarına çomak sokan...

"Benim hiç iki ceketim olmadı." diyen Gülen'in ekibi devreye girdi...

Mâlûm karanlık operasyonu gerçekleştirdi...

ABD kazandı...

Türkiye kaybetti...

Gülen'in ceketinin, "ABD" olduğu ortaya çıktı..

Sadece yaşadığı ülke değil.

Bağlısı olduğu ülke olarak da, tercihi ABD!

Başka nasıl izah edebilirsiniz, 17 Aralık operasyonunu?...

25 Aralık operasyonunu?...

(Kaynak: HABER VAKTİM)

***

Ayrıca bakınız:

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni siyaseti cekete indirgeyebildi!