31 Mart 2014 Pazartesi

1100 zâtın LİNÇÇİ, halkın yarısının AKP'li olduğu ülkede yalnızım! / HB

Sabahın köründe gittiğim İstanbul Adalet Sarayı'nda fotoğrafımı çekecek kimse yoktu

Benim için şurası olağanüstü net: Bu ülke, AKP'yi anladığı, beğendiği, desteklediği, hak ettiği, içselleştirdiği, istediği, kısaca, bu ülke insanları aynaya baktıklarında AKP'yi gördükleri için, ezberlenmiş mühürleriyle, kanıksanmış "EVET" boşluklarını doldurdular. 1100 LİNÇÇİ çıkar!...

Kendimi bildim bileli, gözyaşı biriktiren, alın teri içen, emek çalan, kan emen, tüyü bitmemiş yetimlerin analarının ak sütü gibi helal haklarını sömüren kişi, kuruluş ve kurumların mütemadiyen karşısında oldum! 

Kendimi bildim bileli, gözyaşımı, alın terimi, emeğimi, kanımı, hakkımı çalmak isteyenlere karşı çok sert, pek sert, olağanüstü sert davrandım! 

Hangi alanda mücadele verirsem, o alanı devrimci kıldım. Kırk iki yıldır kanımı, terimi döktüğüm tiyatro sanatına, yirmi beş yıldır tiyatro sahibi olarak katkıda bulunurken, 1100 kişilik tarikat, "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" adlı barikat benzeri durumlarla karşılaştığımda zinhâr şaşırmadım. Ben, sosyal devletin, emekçi halkın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunup, hakikat mücadelesi verdikçe, karşıma çıkan tarikat ve barikat oluşumlarını kanıksayan bir kavganın neferiyim. Tarikat ve barikat karşısında ne yaptım? Sustum mu? Hayır! Kuyruğumu arka bacaklarımın arasına alarak, yalayacak bir çanak mı aradım? Hayır! Ne yaptım? Gün yirmi dört saat mücadele ettim! Şimdi ne yapıyorum? Dün ne yaptım ise, bugün de aynısını yapıyorum hâlâ... Mücadele ediyorum! Yarın ne yapacağım? Yine mücadele edeceğim! Ne zamana kadar? Mezara yada zafere kadar! Bana durmak yakışmıyor!!!...

Bugün THY Milano uçağına binip, Almanya, Fransa, İsviçre ve İtalya'ya gideceğim. On gün yokum!... Benim yokluğumu fırsat bilenlere karşı ne kadar acımasız davrandığımı bilen bilir! "UYARMADI!" denilmesin...

İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Sayın Fatih Kurt'a tam yirmi sayfalık açıklama dilekçesi ve bu dilekçenin eki olarak "BERAAT" ve "BİLİRKİŞİ RAPORLARI" sundum. Yargıç Sayın Fatih Kurt, büyük bir incelik göstererek, duruşma salonunda yargılama yapmasına karşın, dilekçeyi hemen alıp, derhal imzalayarak dosyasına koydu. Ben yokken yapılacak duruşmada bu dilekçe ciddîye alınıp müşteki Mustafa Şükrü Demirkanlı ile vekil Avukat Reyhan Kayışlı'yı zor durumda bırakacak... 

İşbu dilekçe, Mustafa Şükrü Demirkanlı ile Avukat Reyhan Kayışlı'nın "YALAN" söylediklerini iki kere iki dört eder kesinliğinde kanıtlıyor!... 

Hayatımın en derin ve gayet rahat dilekçesini yazdım... Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Avukat Reyhan Kayışlı, bu dâvâyı yitirirlerse, her ikisine de olağanstü büyük miktarlarda, "FAHİŞ" kavramını zorlayan biçimde "MANEVÎ TAZMİNAT DÂVÂLARI" açağım! "UYARIYORUM!" 

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Ayrıca bakınız:


MÜSTEHCEN görseller yayınlamaktan hoşlanan LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından MİMESİS DERGİSİ'nin BB'si (Big Brother=Büyük Birader) Ömer Faruk Kurhan'ın, gayet haksız yere, neredeyse İFTİRA atar gibi suçladığı Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın mahkûm ettirilmek istendiği "KAMU DAVASI" için sunulan BİLİRKİŞİ RAPORU metnini nihayet okurlarımızın saygın görüşlerine hızla, hem de şimşek hızıyla sunmaktan gurur duyuyoruz!...

Bulunmaz İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Fatih Kurt'a sundu!


Hilmi Bulunmaz, haklı ANTİ-LİNÇ mücadelesini twitter'a da sürüklüyor...