Ben "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" ile boğuşmayı meslek edindiğim için, hakkımda soruşturma - kovuşturma başlatılmadığında kendimi kuyruğu kesilmiş bir kedi gibi hissediyorum.
Bir bıçak, köreldiği zaman nasıl ki, bileme yapılmayı gereksinebiliyorsa, devrimci bir sanatçı da, faşistlerce rahatsız edilerek sosyalist namusunu test edebilir... Küçük burjuva ruhlu üşengeç aydınların prim yaptığı geri bıraktırılmış yerlerde yaşamak sosyalist aydınlara daha çok sorumluluk bilinci aşılar. Halkın ve haklının yanında yer almak yerine, burjuvazinin kirli çanağının dibinde yaşamak, insanı ölmeden de ceset hâline getirir!
Biz, "Kültür Bakanlığı Çanağı"nı dilleriyle temizleyen küçük burjuvaları ne kadar sarsmış olursak olalım, bu zavallı kısır bilinçli çakma dervişler, başlarını salladıkça sadakayla geçiştiriliyor. Küçük bir baraka almak için sadaka dilenen küçük burjuva aydınların 1100'ü bir yerde tepinirlerken başlattıkları zifirî faşist başkaldırı eylemlerinde yenileceğinin bilincinde olmalarına karşın, ısrarla ve inatla "LİNÇ" kültürüne devam ediyorlar!
Yarın, birçok dâvâ dosyası takibi için, yine "İstanbul Adalet Sarayı"nda olacağım. Adalet emekçisi yoldaşlarımla hasret giderirken, 1100 alçağın 2200 kör gözündeki mil izlerini teker teker sayıp gündeme getireceğiz!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
