24 Şubat 2014 Pazartesi

LİNÇ edilmek istenen "Bulunmaz Kültür Merkezi", tiyatroyla sınırlı değil!

İzmir'i İstanbul'da yaşatan ressam…

Yaşar Aksoy
24 Şubat 2014 

İsmet XBilen, İzmir'den yetişen bir ressam… İzmir kaldırımlarında yetişmekte olduğu ilk sanat yıllarından itibaren emeğini ve değişik kişiliğini yakından takip ettiğimiz, sürekli haberini yaptığımız bir kardeşimiz… Evimde ressam-heykeltraş İsmet XBilen'in 30 yıl önce üretip bana armağan ettiği heykelleri hâlâ saklarım.

Bunlar iki tane Afrodit büstü, bir Artemis heykelciği, bir Mozart büstü, bir kurukafa sigaralık ve bir tane İyon sütun başlığıdır, ki bu sütunun üzerinde Nermin Bezmen'in bana armağan Meryem tablosunu koymuşumdur. Afrodit büstlerinden bir tanesi banyomda, öteki ise çalışma odamda masamın üzerinde torunların resimlerinin yanı başındadır. Artemis heykelciği kütüphanemde durur. Mozart büstü ise, ödül ve plaket armağanlarımın bulunduğu büfenin üzerindedir, boyaları dökülmüştür, onu daha iyi bir şekilde evimde değerlendirmek ve yeniden boyamak için düşünüp dururum epeydir. Yani açıkçası benim Çeşme'deki evimde nereye başımı çevirsem bizim İsmet'in eserleri ile burun buruna gelirim.

İsmet, 25 yıl önce İzmir'den ayrılıp İstanbul'a göçerken, kocaman ve ağır İyon antik sütununu getirip, Karşıyaka İstasyonu köşesindeki rahmetli Erol abinin berber dükkânına bırakmış ve "Bu zamazingoyu Yaşar baba alsın, ona hediyemdir." demiştir. Berbere uğradığımda; "Bir esrarengiz adam geldi, bu acayip büyük ve ağır dalgayı sana bıraktı." demişlerdi. Sütunu sırtlayıp Girne Bulvarı'ndaki eve nasıl getirdiğimi bir ben bilirim, bir de tepedeki bilir. Yolun yarısında yağmur da boşanmaz mı?... Ah İsmet ahhh...

İsmet, ilginç bir sanatçıdır. Resme olan ilgisizliği protesto etmek için, alır resimlerini Pasaport'un kıyısından denize atıverir veya rıhtımda ateşe de verebilir. Bunları aynen yapmıştır. Taviz vermez sömürücü düzene ve hırbo dünyaya...

Tam bir emekçidir. Kimseye kul köle olmaz. Atölyesinde simit, çay, peynir çalışıp durur… Parlak felsefî yorumları ve anlayamayacağımız esprilerini hep patlatır… Dosttur, güzel insandır… Ama gizemlidir. Tablolarında hep gizem galaksileri uçuşur durur. Sırlı ve büyülü insanların, hayalî yaratıkların sevilesi alemlerini resmeder.

Tipik bir İzmirli Salvador Dali'dir… Aynen yani…

Onu hatırlayınca Pasaport rıhtımı kıyılarında yaptığımız sanat sohbetleri, körfez vapurundaki yolculuklarımız, Sirena Birahanesi'ndeki biralı saatlerimiz, o zaman Yeni Asır'ın acar muhabiri Ahmet Aydın ile birlikte yaptığımız geyikler aklıma gelir. "Pariziyen Necla" diye bildiğimiz ressam Necla Erbakır ablamızla da ortak dost idik. Necla abla da İsmet'i kardeşi gibi severdi.  (Ahhh Necla ablam seni çok özledim!...)

İsmet XBilen, şimdi İstanbul'da tanınmış bir ressam oldu... Asmalımescit'te atölyesi var, orada dalgalanan tek Türk bayrağı onun atölye penceresinde sallanıyor.

59. sergisini İzmir'ine adamış… "İzmir’i İstanbul’da Yaşamak" başlıklı İsmet XBilen sergisi, 7 Mart 2014 günü 18.00’de İstanbul - Çemberlitaş, Gedikpaşa Camii Sokak, No:51, "Bulunmaz Kültür Merkezi"nde açılıyor. (İsmet'e ulaşmak isteyenler için. Tel: 0537 331 05 13)

Yâni 30 yıl sonra… 7 Mart günü İsmet XBilen ile İzmir'i anmak için İstanbul'da buluşacağız.

Yandı cayır cayır İstanbul!…

www.haberhurriyeti.com / YAŞAR AKSOY

(Kaynak: HaberHürriyeti)