26 Şubat 2014 Çarşamba

Demirkanlı, tiyatro sanatına doğruluk, güzellik, iyilik aşılayanlara karşı!

"Mustafa Demirkanlı 'ilkel ve iğrenç' olmaya devam ediyor!"


"Feridun Çetinkaya ve Coşkun Büktel yanıt haklarını kullanmak isterlerse, şunu bilmeliler ki başvuracakları yer İstanbul Mahkemeleri’dir. Tekzip kararını getirirler ve yanıt hakları sayfalarımızda yer alır. Biz, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi olarak, 'ilkel ve iğrenç' olmaya devam ediyoruz." Mustafa Demirkanlı

(Kırk Yılda Bir / Feridun Çetinkaya ve Kitap Tanıtım (!) Yazısı Üzerine, Tiyatro… Tiyatro… Dergisi, Mayıs-Haziran 2002, Sayı 121-122, s. 58)

***


Tiyatro… Tiyatro… Dergisi'nin sahibi Mustafa Demirkanlı, "Coşkun Büktel'in doğruları ve yanılmaları/ yalanları…/"[1] başlıklı yazısında, hakkımda, hiçbir dayanağı olmayan iddialar ortaya atmış ve çirkin iftiralarda bulunmuş.

Demirkanlı'nın o yazısındaki suçlamaların tümünü reddediyorum ve hakkımda ileri sürdüğü iddiaları yalanlıyorum.

O yazıda tırnak içine alınarak benim ağzımdan çıkmış ve sadece aktarılıyormuş gibi sunulan ifadelerin hiçbiri bana ait değildir. Demirkanlı'yla aramızda, bırakın kelimesi kelimesine aynı olmayı, hiçbir şekilde, o cümlelerdekine benzer anlama gelebilecek türden bir diyalog dahi geçmemiştir.

Kişiliğime yönelik bu haksız saldırı karşısında, yukarıdaki açıklamalarımı okurların dikkatine sunuyorum.

Demirkanlı'nın o yazısıyla ilgili söyleyeceklerim elbette bu kadarla sınırlı değil.

İddialarındaki tutarsızlıkları ve yaptığı haksızlıkları sergileyerek, artık kendisi Türkiye tiyatrosunun en önemli sorunlarından biri haline gelmiş olan Mustafa Demirkanlı'nın gerçek yüzünü okurlara göstermeyi de bir görev biliyorum.

Demirkanlı'nın sahibi olduğu Tiyatro… Tiyatro… Dergisi, yayımlandığı günden beri, Türkiye tiyatrosunu iflas noktasına getiren anlayışın adeta sözcülüğünü yapmış, bayraktarlığını üstlenmiştir. Demirkanlı, bu on beş yıl boyunca tiyatronun gerçeklerine ve doğrularına göre değil, kendi çıkarları, menfaatleri doğrultusunda taraflı ve önyargılı bir yayıncılık yapmıştır. Bu yüzden de Tiyatro… Tiyatro… Dergisi ülkemiz tiyatrosunun gerçeklerini ortaya koyan bir yayın olmayı başaramamış, tam tersine bu gerçekleri örtbas eden, maskeleyen bir araç haline gelmiştir.

Bu süreçte, tiyatromuzla ilgili önemli görüşler ortaya koyan, emek ürünü yazılar, kitaplar yayımlayan tiyatro yazarı ve eleştirmeni Coşkun Büktel her türlü "ilkel ve iğrenç" yöntem meşru sayılarak sansürlenip susturulmaya çalışılmış; Mustafa Demirkanlı gibi tiyatro ile hiçbir ilgisi olmayan ve menfaatleri söz konusu olduğunda yalan söylemekten, kara çalmaktan ve sansür uygulamaktan çekinmeyen insanlar da Türk tiyatrosunda söz sahibi olmuştur.

Bu açıdan bakıldığında, konunun kişisel olmadığı, bu yazımın aslında Demirkanlı'nın kişiliğinde, tiyatromuza hâkim olan "sığ zihniyeti" teşhir ettiği görülecektir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ: Tiyatro Fanzini

***


Oyun notu: Yazıdaki bâzı sözleri kırmızı ile belirgin hâle biz getirdik!