1 Ocak 2014 Çarşamba

Yeşil sermaye ikiye bölünürken yalan kavramının zorunluluğunu bilmek

Bir kavram birimi olan "yalan" sözcüğü de, diğer kavram birimleri gibi, kullanıldığı egemen düzende varlık gösterebilir... İnsana dâir her şeyde olduğu gibi "yalan" sözcüğünde de somut bir sınıfsallık söz konusudur. "Yalan", insanlığın oluştuğu ilk evreden başlayarak, egemenlere hizmet etmiş, egemenlerin süreğenliği için pazara sunulmuştur! Hâlâ da öyle...

17 Aralık 2013 Salı günü patlak veren toplumsal depremle birlikte, yeşil sermaye "Bursa şeftalisi gibi" orta yerinden çatlayarak hızla su akıtmaya başladı... "Erdoğan taraftarlarıyla Gülen taraftarlarının basın savaşı" yla
"hukuk maçları için temrinli kişiler"in ortaya çıktığı sürecin uzantısında Yeni Akit Gazetesi ile Zaman Gazetesi'nin bilek güreşlerine tanık olduk!

Her saniye yakından izlediğim İnternet ortamındaki gazetelerden Yeni Akit ile Zaman, vitrin kibarlığını naftalinleyip, eski çamaşırların arasına sıkıştırdıktan sonra, kavgada bile ağza alınmayacak sözlerle birbirlerine saldırdıkça, aklıma daima "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinde bize karşı söz söyleme gereksinimi duyan Ertuğrul Timur, Ayşe Kilimci, Burak Caney, Haluk Işık, Mustafa Şükrü Demirkanlı, Orçun Masatçı, Oyun Atölyesi, Ömer F. Kurhan vb. geliyor!

Küçük bir çıkar çatışmasında, ekmek kırıntılarını kapışan kargalar gibi birbirine saldıran Yeni Akit ve Zaman'dan "aynı" haber için tıklayınız:

1 - "Hizmet'te Sınır Yok"

2 - "'Dershanede yılbaşı kutlaması' haberi yalan çıktı"

Sadece bu "aynı" haber bile gösteriyor ki "yalan" sözcüğü egemenlerin ekmeğine sürülen tereyağıdır!... "Kapitalizm" sözcüğünü kazıdığınızda, bu sözcüğün altından "yalan" çıkar... "Yalan", egemenlerin mamasıdır!

Yeni Akit ile Zaman haber savaşlarına yakından baktığınızda, sadece bu "aynı" haber bile, ya Yeni Akit'in, ya Zaman'ın yada her ikisinin birden "yalan" söylediğini kanıtlar. Zorunluluktur; egemenler "yalan" söyler!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz