Gündemden rol çıkaran adam: Feyzioğlu
Namık Açıkgöz
11 Ocak 2014
"Metin Feyzioğlu" deyince aklıma geldi. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği başkanı olduğunda gündeme gelmişti. O zaman pek üzerinde durmadık ama son günlerde Ergenekon ve Balyoz yargılamalarıyla gündeme gelince yazı yazmak farz oldu.
Metin Feyzioğlu, 17 Aralık'tan beri toz duman olan siyaset arenasında, ismi öne çıkan bir figür. Bizim kuşak, Metin Feyzioğlu'nun dedesini bilir. Yani Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu'nu... Ecevit'in "ortanın solu" siyasetini CHP'ye dayattığı yıllarda önce Güven Partisi adıyla CHP'den ayrılan grubun genel başkanı olmuştu merhum Turhan Feyzioğlu. Sonra Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) oldu. Yanlış hatırlamıyorsam, amblemi koç idi bu partinin. (Niye tahminle iş yapıyorsun birader? Sor Hz. Google'a; doğrusunu yaz. Baktım; koç imiş.)
70'li yılların yedekteki partisi idi CGP. Rahmetli Feyzioğlu, darda kalındığında destek veren bir şahsiyetti. Hatta 12 Eylül 1980 gece baskınından, 5 saatlik bir başbakanlığı da vardır merhumun. İşte Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, o Turhan Feyzioğlu'nun kızının oğludur. (Hikâyenin acıklı tarafına girmeyelim.)
Metin Feyzioğlu Ankara TED Kolejini bitirmiş; sonra Ankara Hukuk'ta okumuş ve 1990 yılında bu fakültenin dekanı olmuş. Bu, 2007'de Profesör olmuş demektir. Yani mezun olduğu fakülteye 17 yıl sonra dekan olmuştur. Sür'ate bakar mısınız? Gariban Anadolu çocuklarının çoğu, mezun olduktan 17 yıl sonra hâlâ yabancı dille boğuşurken, Metin Feyzioğlu, Profesör oluyor. O da kesmiyor... O Fakülteye dekan oluyor. Gerçi dekanlığı, dedesinin 5 saatlik başbakanlığı gibi kısa sürüyor ama, makam, makamdır abi. Gariban Anadolu çocuğu, yazın tarlada çalışırken, Feyzioğlu muhtemelen İngilizce ile uğraşıyordu. Belki İngiltere'de yaz kurslarına devam ediyordu. Yani Anadolu insanı, karşısında sahaya 12-0 galibiyetle çıkıyordu. Gözümüz yok; çalışıp başarmış; helal olsun!... Allah "Yürü ya kulum!..." demiş; ne yapalım?... Demek ki Allah’ın sevgili kuluymuş ki, ikbal kapıları önünde birer birer açılmış.
Paralel yargı yapılanması söz konusu olup Türkiye bir bulanıklığa sürüklenince, o toz bulutu arasından Metin Feyzioğlu adı öne çıktı. Siyasilerle görüştü; TÜSİAD'la konuştu. Son olarak da Meclis Başkanı ile konuştu. Haberin bol olduğu bu günlerde gözünü ve kulağını TV'lere kilitlemiş olan herkes, Metin Feyzioğlu'nun adını da öğrenmiş oldu. Haber her kanalda var. Demek ki herkes adını öğrendi. Bir TV programında sosyal demokrat olduğunu söyledi. Son 10-15 günden beri ismi parlatılan bu arkadaş acaba CHP genel başkanlığına mı itiliyor? O zaman Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’ün pabuçları dama mı atılıyor? Gerçi bu yazıyı yazdığım akşam "Yok öyle bişi..." dedi ama hatırlarsanız, Kılıçdaroğlu da "İstemem; yan cebime koy." politikası ile gelmişti. Bakarsınız, bu da öyle olur. Tabii arada olan Sarıgül'e olur. Ne umutlar besliyor garibim!...
Ne dersiniz? Metin Feyzioğlu, durumdan rol çıkararak CHP genel başkanı olur mu?
(Kaynak: HABER VAKTİM)
Namık Açıkgöz
11 Ocak 2014
"Metin Feyzioğlu" deyince aklıma geldi. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği başkanı olduğunda gündeme gelmişti. O zaman pek üzerinde durmadık ama son günlerde Ergenekon ve Balyoz yargılamalarıyla gündeme gelince yazı yazmak farz oldu.
Metin Feyzioğlu, 17 Aralık'tan beri toz duman olan siyaset arenasında, ismi öne çıkan bir figür. Bizim kuşak, Metin Feyzioğlu'nun dedesini bilir. Yani Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu'nu... Ecevit'in "ortanın solu" siyasetini CHP'ye dayattığı yıllarda önce Güven Partisi adıyla CHP'den ayrılan grubun genel başkanı olmuştu merhum Turhan Feyzioğlu. Sonra Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) oldu. Yanlış hatırlamıyorsam, amblemi koç idi bu partinin. (Niye tahminle iş yapıyorsun birader? Sor Hz. Google'a; doğrusunu yaz. Baktım; koç imiş.)
70'li yılların yedekteki partisi idi CGP. Rahmetli Feyzioğlu, darda kalındığında destek veren bir şahsiyetti. Hatta 12 Eylül 1980 gece baskınından, 5 saatlik bir başbakanlığı da vardır merhumun. İşte Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, o Turhan Feyzioğlu'nun kızının oğludur. (Hikâyenin acıklı tarafına girmeyelim.)
Metin Feyzioğlu Ankara TED Kolejini bitirmiş; sonra Ankara Hukuk'ta okumuş ve 1990 yılında bu fakültenin dekanı olmuş. Bu, 2007'de Profesör olmuş demektir. Yani mezun olduğu fakülteye 17 yıl sonra dekan olmuştur. Sür'ate bakar mısınız? Gariban Anadolu çocuklarının çoğu, mezun olduktan 17 yıl sonra hâlâ yabancı dille boğuşurken, Metin Feyzioğlu, Profesör oluyor. O da kesmiyor... O Fakülteye dekan oluyor. Gerçi dekanlığı, dedesinin 5 saatlik başbakanlığı gibi kısa sürüyor ama, makam, makamdır abi. Gariban Anadolu çocuğu, yazın tarlada çalışırken, Feyzioğlu muhtemelen İngilizce ile uğraşıyordu. Belki İngiltere'de yaz kurslarına devam ediyordu. Yani Anadolu insanı, karşısında sahaya 12-0 galibiyetle çıkıyordu. Gözümüz yok; çalışıp başarmış; helal olsun!... Allah "Yürü ya kulum!..." demiş; ne yapalım?... Demek ki Allah’ın sevgili kuluymuş ki, ikbal kapıları önünde birer birer açılmış.
Paralel yargı yapılanması söz konusu olup Türkiye bir bulanıklığa sürüklenince, o toz bulutu arasından Metin Feyzioğlu adı öne çıktı. Siyasilerle görüştü; TÜSİAD'la konuştu. Son olarak da Meclis Başkanı ile konuştu. Haberin bol olduğu bu günlerde gözünü ve kulağını TV'lere kilitlemiş olan herkes, Metin Feyzioğlu'nun adını da öğrenmiş oldu. Haber her kanalda var. Demek ki herkes adını öğrendi. Bir TV programında sosyal demokrat olduğunu söyledi. Son 10-15 günden beri ismi parlatılan bu arkadaş acaba CHP genel başkanlığına mı itiliyor? O zaman Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’ün pabuçları dama mı atılıyor? Gerçi bu yazıyı yazdığım akşam "Yok öyle bişi..." dedi ama hatırlarsanız, Kılıçdaroğlu da "İstemem; yan cebime koy." politikası ile gelmişti. Bakarsınız, bu da öyle olur. Tabii arada olan Sarıgül'e olur. Ne umutlar besliyor garibim!...
Ne dersiniz? Metin Feyzioğlu, durumdan rol çıkararak CHP genel başkanı olur mu?
(Kaynak: HABER VAKTİM)