İstanbul Adalet Sarayı'na gittiğim ânda avukatların telaşlı kararsızlığına tanık oluyorum. İki arada bir derede kalan avukatlar, topluma karşı suç işlemişleri savunurken yaptıkları savunmaya kendileri de inanmıyorlar. Bir insanın inanmadığı bir işi yapmak zorunda kalması, o insanın kişilik yarılmasına neden olur. Avukatların çoğu kişilik yarılması yaşıyor hâlâ!
Kulaklarının birini yargılama yapanlara açarken, diğerini piyasa kapma kapanına kaptıran avukatlar, böylece yarı sağır bir hayat sürdürüyorlar. Yüreklerinin derinindeki insan sevgisini de unutacak bir kar fırtınasıyla sarmaş dolaş olan avukatlar işçileştikleri oranda bir nebze özgürleşirler!
Adaleti anlayabilmekte, hakkı bilmekte, hukuku yaşatmakta, mevzuata katkı sunmakta tereddüt edip, müşterilerinin yalan makinesi olmasının verdiği ıstırapla yalan söylemek zorunda kalan avukatları bu edilgenliği karşısında son derecede sinirleniyorum. Her şey net: Bilgi özgürleştirir!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Kulaklarının birini yargılama yapanlara açarken, diğerini piyasa kapma kapanına kaptıran avukatlar, böylece yarı sağır bir hayat sürdürüyorlar. Yüreklerinin derinindeki insan sevgisini de unutacak bir kar fırtınasıyla sarmaş dolaş olan avukatlar işçileştikleri oranda bir nebze özgürleşirler!
Adaleti anlayabilmekte, hakkı bilmekte, hukuku yaşatmakta, mevzuata katkı sunmakta tereddüt edip, müşterilerinin yalan makinesi olmasının verdiği ıstırapla yalan söylemek zorunda kalan avukatları bu edilgenliği karşısında son derecede sinirleniyorum. Her şey net: Bilgi özgürleştirir!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz