2 Ocak 2014 Perşembe

Ön kapıdan girip arka kapıdan kaçma şerefsizliği göstermemek güzeldir

Nâzım Hikmet'e şiir yazdı

Başbuğ; "Okumanın yanında, samimî olarak itiraf edeyim, cezaevine girdiğim âna kadar şiire pek ilgim olmamıştı. Pek bir şiir kitabı alıp okuduğumu da hatırlayamıyorum. Cezaevindeki en büyük kazanımlarımdan biri, içimde şiire ilişkin bazı duyguların yeşermesiydi." diyerek yazdığı beş şiiri de kitabında paylaştı. Başbuğ, bir gece geç saatte "Hava Kurşun Gibi Ağır" adlı kitabı okuduktan sonra Nâzım Hikmet'in yaşam öyküsünden etkilenerek yazdığı şiiri de ilk kez kitabında yayınladı. 

İşte "Nazım'a" adlı o şiir:

Yaban ellerinde,
mezarının başında,
yabancıyım sana.
Ne zaman ki,
Milli Mücadele'de Anadolu'ya kaçışını,
sonraki yıllarda,
ne büyük haksızlıklara,
zulümlere uğradığını,
ama
"Türklüğümü elimden alamazsınız"
diye haykırdığını,
Nüzhet, Piraye, Münevver, Vera ile,
yaşadığın inanılmaz aşklarını,
Raşit Kemalî'den nasıl,
bir Orhan Kemal yarattığını,
öğrendiğim gün,
utandım.
Anadolu'da bir çınar altını,
senden esirgediğimiz için,
utandım.
Dedim ki:
üzülme, utanmazlığın, haksızlığın,
diz boyu olduğu bir ülkede,
utanmak ayıp değil.
Sen,
vatanseverliğin,
gümbür gümbür sesi,
yüce Türk şairi,
affet bizi.

Tıklayınız: "İlker Başbuğ: 'Arka kapı teklifini reddettim'"

***