16 Ocak 2014 Perşembe

Sosyalist bir toplum umuduyla yaşayan Kemal Bekir, yüreğimizdeki kuş!

Yaklaşık bir haftadır gribim ve her zaman olduğu gibi gribi yine ayakta geçirmek zorundayım. Bunca dâvâyla boğuşurken bana yatmak haram!

Neredeyse her gün İstanbul Adalet Sarayı'na ve diğer adalet saraylarına, zaman zaman da karakollara gitmek zorunda olduğumdan, grip olunca yatmak, çocuklarımla bir pazar günü deniz kıyısında yemek yiyebilmek, sevdiğim sanatçıları ziyaret etmek gibi insanî eylemleri yapamıyorum!... Bu ruh durumumun biricik, tek ve yegâne nedeni: "ENTELEKTÜEL ve HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI". Aştım, aşıyorum, aşacağım!

Ben, kişisel çıkarlarımı ön plana alacak kadar bencil biri olmadığım için, Türkiye tiyatrosuna zarar veren asalaklara karşı son derecede büyük bir devrimci kavga veriyorum. Tiyatroyu hızla ceset hâline getirerek şimşek hızıyla çürütenlerin alçaklığına tanık oluyorken bu alçaklığın karşısında susup oturamazdım... Alçaklığın karşısında susup oturmak, sözün yalın hâliyle namussuzluktur. Türkiye tiyatrosunun ensesinde "Kırım Kongo Kenesi" gibi yuva yapan alçakların varlığını bilmemize karşın, alçaklığa karşı çıkmamamız, sözcüğün içerdiği en derin kavramla tam alçaklıktır!

Sadece küçük birer fırça darbesi atarak değindiğim yalınkat saptamalar, arkadaşlarıma, çocuklarıma, eşime ve yoldaşlarıma gerektiği gibi zaman ayıramama nelerin neden olduğunu hissettiriyor... Kemal Bekir'in anısı başta olmak üzere, eksik görevlerim nedeniyle herkesten özür dilerim...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Ayrıca bakınız:

Bulunmaz, tiyatro sanatının röntgenini çekecek bir kitap yayınlayacak...

Anık'a (görkemli yapıtlar üreten Kemal Bekir'i anımsattığı için) saygılar!


Değersizlerin iktidar olduğu bir ülkede Kemal Bekir'e değer verilemedi...


Hayatını bedeninden kazanan Kemal Bekir, bizce hayatını kaybetmedi!

Anık'ın ilgisi adliyede olduğu için ilgisiz kalan Bulunmaz'ı çok sevindirdi!