12 Ocak 2014 Pazar

Melih Anık, üzerinde hiç düşünülmeyecek oyunları bile değerlendiriyor!

"O" fotoğraf: (Fotoğrafı Ege Küçükkiper çekti)

***

Oyun'un notu: Tiyatro yazarı Melih Anık, yazılarından yalnızca 150 sözcüklük bir alıntı yapılabilmesine izin verdiği için, 150'nci sözcükten fazlasını okumak isteyen okurlarımız, en aşağıdaki linki tıklayabilirler!

***


İhtiyar Balıkçı ve Deniz (İstanbul Halk Tiyatrosu) Üzerine İzlenimlerim

Melih Anık

12 Ocak 2014

Salona girdiğimde sahneye baktım. Unutmamak için arkadaşımdan rica ettim, fotoğrafını çekti.  Şimdi o karanlık çıkmış fotoğrafa bakıyorum. Solda bir gemi pruvası iskeleti, yanında bir inşaat iskelesine benzer yükselti. Ortada iki yükselti, altta yanlarındaki lastiklere bakarak tahta iskele olduğunu zannettiğim hafif eğri bir platform, üstteki düzlük  güverte (sanki).. Sonra bir boşluk.. Sağda, soldaki pruva ise bu da pupa denecek bir bölüm. Boşlukta gemi direği, arkasında yan yatmış bir deniz feneri..  Sahnenin iki yanında arkada sofitadan sallandırılmış iki balık ağı.. Sahne önüne balık ağları serilmiş. Sahnenin sağında ve solunda yan yatmış ikişer iskele babasından sahne önüne halatlar iniyor. Pruvadan aşağıya bir çapa sarkıtılmış. Tekne ortadan darbe yemiş gibi, aynı hatta durmuyor seyirciye doğru ortadan açılmış. Sahnede en “göze batan” yuvarlak bir mavi deniz aydınlanması, sürekli hareketli, video görüntüsü.. Lumbozdan dışarıya bakış sanki. Sahnedeki boyutlar gerçek değil.. Birbirleri ile uyum aranmamış.  Eğreti kurulmuş bir çocuk oyuncak setinden alınmış gibi.


(Kaynak: Düşünceler)