T.C.
İSTANBUL
27. SULH CEZA MAHKEMESİ
DURUŞMA TUTANAĞI
DOSYA NO: 2013/166
DURUŞMA TARİHİ: 26/12/2013
CELSE NO: 2.
HÂKİM: AHMET TORUN 40302
KÂTİP: ŞEHRİBAN SARI 136456
Belirli gün ve saatte 2. celse açıldı. Açık yargılamaya devam olundu.
Sanık HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ, katılan ÖMER FARUK KURHAN ve vekili Av. Eyyüp Fırat Kuyurtar geldikleri görüldü.
Sanık huzura alındı. Hüviyet tespitine geçildi.
SANIK: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ, Mehmet Cemalettin ve Nebahat'ten olma, 10/07/1955 Çubuklu doğumlu, İstanbul, Fatih, Hırka-î Şerif mah/köy nüfusunda kayıtlı olup hâlen Ali Baba Türbe Sok. No: 13/8-9 Çemberlitaş Fatih / İSTANBUL adresinde oturur. Evli. 2 çocuklu. Okur-yazar. Sanatçı. 2000 TL aylık ortalama gelirli. Araç sahibi. Sabıkalı. T.C. vatandaşı. 0532 642 88 57 nolu telefonu kullanır.
Sanığa 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 191/3-b ve 147-b maddeleri ve fıkraları uyarınca iddianame ve ekleri okundu. İsnat edilen suçu/suçları anlatıldı.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 191/3-c ve 147/1-e maddeleri ve fıkraları gereğince sanığa, yüklenen suç/suçlar hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu, sanığın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 147/1-a Maddesi ve Fıkrası uyarınca kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlü bulunduğu, Ceza Muhkemesi Kanunu'nun 106/2. Maddesi gereğince kovuşturmanın sona erdirileceği tarihe kadar, yeniden beyanda bulunmak sûretiyle veya iadeli taahhütlü mektupla, yukarıda bildirdiği adreste değişikli olması hâlinde bu değişiklikleri işbu dâvâ dosyasına bildirmesi, bu ihtara uygun hareket etmediğinde, yukarıda bildirdiği adrese tebligatın yapılacağı hatırlatıldı ve Ceza Muhkemesi Kanunu'nun 147/1-c, d ve f Maddesi'nde belirtilen müdafî seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafînin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, müdafî seçecek durumunda olmadığı ve bir müdafî yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafî görevlendirileceği, 95. Madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalandığında yakınlarından istediğine yakalandığı derhal bildirileceği, şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınacağı ve diğer yasal hakları tek tek anlatıldı/bildirildi.
Sanıktan soruldu: Yasal haklarını anladığını, yüklenen suç hakkında kendi iradesiyle hiçbir baskı altında olmadan açıklamada bulunacağını, savunmasını yapacağını, toplanmasını istediği somut delillerini savunmasında şüpheden kurtulması için bildireceğini, aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak için lehine olan hususları ileri sürmek için imkân tanındığını, bunu savunması sırasında kullanacağını, açıklamada bulunmaya hazır olduğunu ve müdafî istemediğini söylemekle, savunmasının tespitine geçildi, soruldu:
SANIK SAVUNMASINDA: "Suçu kabûl etmem. Müşteki vekili ve iddianamede yazılı sözlerde müşteki kastedildiği söylenmiştir. Hakaret teşkil etmesi için, söylenen hakaret içerir sözlerin muhataba direkt söylenmesi gerekir. Buna ilişkin delillerin dosyaya sunulması gerekmektedir. 1100 KİŞİDEN OLUŞAN ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI SÖZ KONUSUDUR. TEKİL BİR OLAY DEĞİLDİR. ÖRGÜTLÜ BİR OLAYDIR. 5651 Sayılı Yasa'nın değerlendirilmesi gerekmektedir. Herhangi birisinin ismi verilmek sûretiyle hakarette bulunmuş değilim. Ben, sürekli olarak yazı yazmaktayım. İddianamede belirtilen 'LİNÇÇİ ALÇAK, LİNÇÇİ KİŞİLİKSİZ, SHAKESPEARE ÇOCUĞU' sözlerine, yazdığım yazılarda yer veririm. Bu, estetik bir yazıdır." dedi.
4 sayfadan ibaret dilekçe sundu. Okundu. Dosyasına eklendi.
Soruşturma evresinde alınan beyanları okundu. Soruldu: "Bana aittir." dedi.
Nüfus ve adlî sicil kaydı okundu. Soruldu: "Bana aittir." dedi.
Dosyada bulunan tutanaklar, belgeler, ifade zabıtları, vekaletname, şikâyet dilekçesi, uzlaşma teklif formu, adlî sicile konu mahkeme ilamları, emniyet müdürlüğünün yazısı ve gelen cevabî yazılar okundu. Soruldu: "Aleyhte olan hususları kabûl etmem." dedi.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. Maddesi'nde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu anlatıldı. Soruldu:
SANIK BEYANINDA: "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunu anladım. Uygulanmasını kabûl etmiyorum. ŞİKÂYETTEN VAZGEÇME OLURSA, KABÛL ETMEM. BAŞKA BİR HÜKÜM VERİLMESİNİ İSTERİM." dedi.
Sanığın eyleminin sabit görülmesi hâlinde hakkında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/7 ve 58. maddeleri ve fıkrası uygulanma ihtimaline binaen 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. Maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanındı.
SANIKTAN SORULDU: "Ek savunmanın mahiyetini anladım. Ek savunma için süre istemem. Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Adlî sicil kaydım vardır." dedi.
Müşteki huzura alındı. Kimliğinin tespitine geçildi.
Katılan: ÖMER FARUK KURHAN, Ali oğlu, 01/01/1964 Kilis doğumlu, Sevinç Sk. 9/7 Florya Bakırköy / İSTANBUL adresinde oturur. İş adresi: Cemal Nadir Sk. Uğur Han No: 18/304-305 Cağaloğlu -Eminönü / İSTANBUL, çevirmen, 0533 669 95 07 nolu telefon numarasını kullanır.
Müştekiye 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 234/1-b Madde ve Fıkrası'nda belirtilen duruşmadan haberdar edilme, kamu dâvâsına katılma, tutanak ve belgelerden örnek isteme, tanıkların davetini isteme, vekili bulunmaması hâlinde, cinsel saldırı suçuyla alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme, dâvâya katılmış olma koşuluyla dâvâyı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma, mağdur, 18 yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede mâlûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilme hakları bulunduğu hatırlatıldı.
Müştekiden soruldu: "Yasal haklarımı anladım. Şikâyetimi kendim bildireceğim." dedi.
MÜŞTEKİ BEYANINDA: "Soruşturma aşamasında ifade verdim. Tekrar ederim. Sanığı 4-5 yıl önce, İnternet üzerinden yazdığı yazılardan dolayı tanıdım. Tiyatro eleştirmeni ve çevirmenlik yapmaktayım. 4-5 yıl önce tiyatro yayınlarında hakaret sözlerinin içerip içermemesi gerektiği konusunda tartışmalar yapılıyordu. Sanık yazılarında hakaret içerir sözlere yer verilebileceğini savunmuştur. Bu tartışmaya bakarak sanığı tanıdım. Sanığın görüşünün yanlış olduğunu ifade ettim. Bu konuda açılan imza kampanyası vardı. Orada hangi ifadeler nedeniyle bu kampanyanın yapıldığı belirtilmişti. Sanık da bu ifadeleri kullandığını kabûl etmiştir. Bu kampanyaya imzayla destek verdim. Bundan sonra sanığın benim ismimi kullanmak sûretiyle yazılar yazmaya başladı. Sanık isim belirtmedim dedi ancak dosyada bulunan delillerde ismim zikredilmek sûretiyle yazılan yazıldığı açıktır. Şikâyetçiyim." dedi.
Önceki beyanları okundu. Soruldu: "Bana aittir." dedi.
Katılma talebi olup olmadığı soruldu: "Dâvâya katılmak isterim." dedi.
Müşteki vekili söz aldı: "Beyanlara katılırım. Dâvâya katılma talebimiz vardır. Sanık atılı suçu işlemiştir. İşlemeye de devam etmektedir. Sanık cezalandırılsın. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini biz de istemiyoruz." dedi.
Dilekçe ve ekinde bâzı belgeler sundu. Alındı. Dosyasına eklendi.
Sanık söz aldı: "Katılma talebine diyeceğim yoktur. MÜŞTEKİNİN BEYANLARINA KATILMIYORUM." dedi.
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1 - Suçtan zarar görme ihtimaline karşı, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 238/1. Maddesi ve Fıkrası'nda belirtilen usûlüne uygun talebi doğrultusunda müşteki ÖMER FARUK KURHAN'ın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237. ve devamı maddeleri gereğince dâvâya katılan, Av. Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın katılan vekili olarak dâvâ ve duruşmalarına kabûlüne,
2 - Katılan vekili ve sanık müdafîinin sunduğu dilekçe ekinde yazılı ceza mahkemeleri yazılı ceza mahkemelerine yazı yazılarak suça konu iddianame örnekleri, karar çıkmışsa karar örneklerinin gönderilmesinin istenilmesine,
3 - Bu nedenle, duruşmanın 10/04/2013 günü saat 10:30'a bırakılmasına karar verildi. 26/12/2013
Kâtip 136456 Hâkim 40302
***
Oyun notu: "1100 KİŞİDEN OLUŞAN ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI SÖZ KONUSUDUR. TEKİL BİR OLAY DEĞİLDİR. ÖRGÜTLÜ BİR OLAYDIR. 'LİNÇÇİ ALÇAK, LİNÇÇİ KİŞİLİKSİZ, SHAKESPEARE ÇOCUĞU'", ayrıca "ŞİKÂYETTEN VAZGEÇME OLURSA, KABÛL ETMEM. BAŞKA BİR HÜKÜM VERİLMESİNİ İSTERİM." devamla "MÜŞTEKİNİN BEYANLARINA KATILMIYORUM." sözlerini büyütüp, kırmızı ile belginleştirdik!