T.C.
İSTANBUL
25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA
DOSYA NO: 2013/78 Esas
KONU: Tam 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" önderlerinden Ömer Faruk Kurhan'ın vekili avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın vekili avukat Mesut Bulut tarafından yazılarak, Sayın Mahkeme Yargıcı'na sunulan adalete, hakka, hukuka, kanuna ve mevzuata aykırı, tamamıyla soyut ve anlaşılması olanaksız sözüm ona hukuk metnini anlamaya ve olabilirse çözümleyerek anlatmaya yönelik olarak kaleme alabildiğim gayet net, oldukça somut hukuk metnini arz etme ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na asla ve kesinlikle uygun olmayan bu dâvânın reddine karar verilmesi isteğimin yazılı hâli.
1 - Ömer Faruk Kurhan'ın vekili avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın vekili avukat Mesut Bulut tarafından yasak savmak için yazılmış ve içerisinde hiç hukuk sıcaklığı bulunmayan "İTİRAZIMIZ" metnine İTİRAZIM:
A - Ben, yanıt dilekçesinin ekine birtakım dosyalara ait çok basit bilgiler vererek, bu dosyaları delil olarak gösterme kurnazlığında bulunmadım. "NEDEN - SONUÇ İLİŞKİSİ" ve ayrıca "DİYALEKTİK HUKUK" anlayışıyla hareket edebilme gayretiyle, avukatlar Eyyüp Fırat Kuyurtar ile Mesut Bulut'un anlamadığı, bilmediği ve cahili olduğu çoğul, nesnel, tümel hukuk kurallarına dikkat çekerek, "her şeyin her şeyle ilgisi vardır" mantığıyla hareket edebildim... Zâten Sayın Mahkeme Yargıcı, çağcıl ve nesnel bir hukuk mantığıyla hareket ettiği için, işbu dosyaları ağır ağır, teker teker, yavaş yavaş toplamaktadır. Yangından mal kaçırır gibi evecen davranmaya hiç gerek yoktur. Avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar, öznel, tekil ve tikel hukuk perspektifiyle bakıldığında benim sunduğum somut belge, bilgi, bulgu ve olgularla "taraf" değildir. Ancak Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın, hem içerisinde bulunduğu "TİYATRO ÖRGÜTÜ", hem de işbu örgütün başlattığı "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinde gösterdiği hukuk dışı davranışlar (örnekse İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı'na sunulan "TİYATRO ELEŞTİRMENLERİ BİRLİĞİ KAŞELİ İFTİRA MÜTALÂASI" metninin tarafıma gönderilmemesi, bu nedenle de mahkûm olmam!...)
"NEDEN - SONUÇ İLİŞKİSİ", "DİYALEKTİK HUKUK" mantığı ile bakıldığında, avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın ve hattâ avukat Mesut Bulut'un bile "TARAF" oldukları gayet net ve oldukça somut veridir... Yargılamayı uzatma içinde bulunduğumu iddia eden avukatlar, sürekli yangından mal kaçırır gibi davranarak, Mahkeme Yargıcı'nı etkilemek istemektedir. Ben Sayın Mahkeme Yargıcı'na kesinlikle güveniyorum...
B - Dosya tanıkları, Türkiye tiyatrosunu sağdan sola, yukarıdan aşağıya bilen ve yazar kimliği olan kişilerdir... Avukatlar, tanıkların belirsizliğini vurgulayarak en azından, bu kişilerin yazarlık haklarını çiğneyip onlara, resmî bir belgeyle "HAKARET" etmektedirler. Bu avukatlar, tanıkların tanıklıklarına itiraz ederken, resmen "İFTİRA" atmakta ve böylelikle "YALAN" söylemektedirler.
2 - Yanıt dilekçeme itiraz ettiğini sanarak, dişe dokunur iki söz bile edemeyen avukatların itirazlarına itirazlarım
Avukatların Sayın Mahkeme Yargıcı'na sunduğu hukuk dışı metin, "MÜNASEBETSİZ EVRAK" değersizliği içinde yüzdüğü için, asla ve kesinlikle ciddiye alınmayarak, sadece bir "BEYANAT" niteliğinde görülerek, (belki) Yargıtay sürecinde kullanılabilecek bir "İBRET VESİKASI" olarak korunmaya alınmalıdır. Bunun dışında herhangi bir hukukî değer taşımamaktadır. Avukatlar dâvâ dosyasını yangından mal kaçırılacak bir nesne olarak gördükleri için, ikide bir "ÇOK UZATMA!" anlamı içeren imgeler kullanmayı yeğlemektedirler. Avukatlar, benim, uluslararası işler de yapan bir firma sahibi olduğumu bildikleri için, benden, sürekli olarak, neredeyse "FİDYE İSTER" gibi, ikide bir "MANEVÎ TAZMİNAT DÂVÂSI" açmaktadırlar. Niyetleri hukukî davranmak değil, benden "PARA KOPARMAK" eylemine ulaşma isteğidir. Avukatlar, ellerinden gelse, "KAHROLSUN KAPİTALİST HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ!" diye slogan atarak, benim "SOSYALİST SANATÇI" olduğumun üzerine külleyip, Sayın Mahkeme Yargıcı'nı etkileyip, benden avuç dolusu "PARA SIZDIRMA" eylemine yöneleceklerdir. Benim, bilimsel yöntemlerle, somut estetik değerlerle ve inandırıcı bir imge bağlamıyla yazdığım yazınsal değeri yüksek yazıları, birer "KARALAMA" olarak sunma gayreti içerisine giren avukatlar, Sayın Mahkeme Yargıcı'nın nesnel hukuk anlayışla alay etmektedirler.
Ben, yazdığım hiçbir yazınsal değeri, çöpe atmak, inkar etmek için değil, tiyatro kamuoyunu ikna etmek için kaleme alıyorum. Hiçbir yazımı asla ve kesinlikle inkar etmem. Ancak, avukatların savunduğu müvekkiller, yazdıkları yazıların hemen hemen tümünü inkar ederek, mahkemeleri kandırma yoluna yönelmişlerdir. Yangından mal yada yargıdan dosya kaçırma güdüsüyle hareket eden acemi avukatların acilci davranışları göz önünde bulundurularak, dâvânın ağır ağır, yavaş yavaş ilerlemesini arz ve talep ederim. 19/11/2013
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ