3 Kasım 2013 Pazar

Bulunmaz hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan Cem adlı şair!

Cem Uzungüneş ‏- "hz.süleyman da mı kul hakkı yedi...bence olur..." ha hilmi bulunmaz ha bu...  kendisi düşünmeyip tarihte olan biteni, peygamberleri ve düşünürleri yardıma çağırmak... neyse. bu kadar söyledim, geçtim.

Hilmi Bulunmaz - Bana çok iyi bak canım kardeşim Cem Uzungüneş (Şinasi Ahmedov Akaliyev / Şinasi Şentürk), iki tweet arasına sıkıştırılıp söylenen sözler açık, berrak, camsı, derin, estetik, güvenilir, inandırıcı, temiz olmuyor. Şairsin; ne demek istediğimi anla! Sen, bir söz söyledin:

"hem zengin hem müslüman olunmaz. tıpkı, hem zengin hem sosyalist olunamayacağı gibi. çünkü 'kul hakkı' yemeyen zengin olamaz. bu kadar net." 

(Türkçe meali: Hem zengin, hem SOSYALİST olunmaz! / Bulunmaz)

Ben, seninle "daha fazla" uğraşmamak için, kendi düşüncelerim yerine 
"Bilimsel Sosyalizm" kavramının "babası" F. Engels ile bir yanıt verdim:

"Friedrich Engels

Friedrich Engels (28 Kasım 1820, Barmen (şimdiki Wuppertal) - 5 Ağustos 1895, Londra), 19. yüzyıl Alman politik filozof. Karl Marx’la beraber, Komünist Manifesto’yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol aldı. Karl Marx hayatını kaybettikten sonra Karl Marx'ın en önemli eseri Das Kapital'in son iki cildini tamamladı.


'Kaldığım otel'in resepsiyonunda bir kadın ve yanında da kısa-şişman bir adam gördüm. Uzaktan izlemeye başladım. Adam kadını bir köşeye çekti ve yüzüne iki yumruk attı. Ve yüksak sesle bağırdı; 'Bana bak lanet fahişe! Şimdi odaya çık ve o adamı memnun et.' Ben bunu duyunca kadının odaya çıkmasını engelledim. 

Polis çağırarak adamı tutuklattım. Kadına bir bilet parası verdim. Ona Manchester'deki fabrikama gidip çalışmasını ve fabrikaya gittiğinde benim adımı vermesini söyledim, bir de kartımı verdim. İnanmadıkları takdirde kartımı göstermesini ve kendisini işe mutlaka alacaklarını söyledim. 

Ama kadın hızlı adımlarla odaya çıktı. Ben biraz bekledim. Kadın odadan inince ona şunları söyledim: 

Para her kapıyı açar ama kilitleyemez.

Friedrich Engels bu ve bu durumda olanları Burjuvazi'nin ve Kapitalizmin ağına yakalanmış zavallı akılsızlar olarak tanımlıyor."



(Kaynak: VİKİPEDİ)

Sen, kimin ve hangi rüzgârın etkisinde kaldıysan bir söz daha söyledin:

"Kendimi ters köşeye yatmış bir kaleci gibi hissettim. Aferin Hilmi Bulunmaz'a. Golü çakmış. Ne diyeyim. :)"

Ben, "kim ve hangi rüzgâr"a aldırmadan bu sözünü yerde bırakmadım:

"Haşin, incitici ve sert bir eleştiri getirmeme karşın, Cem Uzungüneş'in doygun duyarlılığını şairliğine veriyorum. Şiir iyidir!"

Şimdi de yukarıda anlaşılması çok çetin bir söz söylüyorsun, buna yanıt verebilip, okurlarımı aydınlatabilmem için, daha derin ve geniş yazman gerekir. "140 karakterli tweet'te bu kadar olur!" diyorsan, pösteki sayar gibi senin sözlerinde derinlik ve genişlik aramak yerine, ben de, ("senin bana verdiğin değer kadar") sana değer verebilirim... Ancak, anladığım kadarıyla "Bırak Engels'in ipiyle çardağa girmeyi de sen kendini anlat!" diyorsun! Kendimden yola çıkıp, sosyalizm dersi vermeyi sevmesem de, bunu da yapabilirim. Yeter ki "Bilimsel Sosyalizm" dersinden kaytarma!

***

Ayrıca bakınız:


Bilimsel Sosyalizm" kavramını bilmeyen Cem, kavramları karıştırıyor...

Cem Uzungüneş / Şinasi Ahmedov Akaliyev / Şinasi Şentürk izleniyor!...

Cem, 1100 LİNÇÇİ alçağın hiçbirinde göremediğim duyarlılığı gösterdi!