Dilligil'i kim OYNATTI?
Kulis / AYÇA ATİKOĞLU
Meselenin "olmak" değil "yapmak" olduğunu kavrayamamış, tek ideolojisi zengin olmak olan bir toplumun Devlet Tiyatroları Genel Müdürü'nün hırsız olduğunun ortaya çıkması ürkütücü ama şaşırtıcı değil. Tıpkı yaklaşık bir yıldır Dilligil hakkındaki eser hırsızlığı suçlamasına neredeyse bu sütunların dışında hemen hiçbir gazetede pek yer verilmemesinin, hırsızlık inşaat malzemesi olunca ilgilenilmeye başlanmasının ürkütücü ama şaşırtıcı olmadığı gibi.
Şimdi durumu özetleyip önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum:
• Rahmi Dilligil, Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından neredeyse saray darbesi ile Genel Müdürlüğe getirildi. Lemi Bilgin Avrupa turnesindeyken vekaleten atandı sonra da bu yerde kalması sağlandı..
Dilligil gelir gelmez despotik bir durum sergiledi, Murathan Mungan'ın oyununun Dünya Tiyatro Festivali'ne katılmasını engelledi, sanatçıları kapısından içeri sokmadı, "Devlet Tiyatroları hükümetin tiyatrosu değildir." diyen bildiriye imza atan 180 sanatçı hakkında soruşturma açtı.
• Dilligil ilerleyen aylarda da değişik sebeplerden soruşturma açtırmalara, yasaklara devam etti. Aldığı kararlar o kadar tepki gördü ki DT tarihinde ilk kez eski genel müdürler bir araya gelerek basın açıklaması yaptılar. Ergin Orbey, Turgut Özakman, Raik Alnıaçık, Bozkurt Kuruç, Mehmet Ege, Yücel Erten ve Lemi Bilgin bildiride özetle Kültür Bakanı'na "ellerini DT'nin üzerinden çek, bu yasal değil" dediler.
• Mart ayında Dilligil ile ilgili şikayetler mahkemelik olmaya başladı. Orhan Azizoğlu'nun oyununun altına kendi imzasını attığı ile ilgili dava açıldı. Olay savcılığa intikal etti. Cumhuriyet savcılığı evraka el koydu. Oyun kaldırıldı.
• Eser hırsızlığından sonra Dilligil hakkında "Resmi Evrakta Tahrifat" suçlaması ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemi ile dava açılmasına karar verdi. Ancak yasa gereği Bakan'dan izin alınması gerekiyordu. Bakan savcıya izin vermedi, dava açılamadı.
• Dilligil sanatçılar ve yönetmenlerden sonra İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile de anlaşmazlığa düştü. DT ilk kez İstanbul Tiyatro Festivali'ne katılmadı. Bakan Talay burada da açık bir biçimde Dilligil'in arkasında durdu.
• Üç ay önce Ankara DT Satın Alma Komisyonu lağvedilerek Genel Müdürlük'e bağlandı. Oysa yasa ve ilgili yönetmelikte bu yasak. Bakan Talay yasaya rağmen itiraz etmedi.
• DT'ye inşaat malzemesi satan Hasan Ulu'nun savcılığa başvurması üzerine operasyon başlatıldı. Vurgunun başkente uzadığı tespit edildi.
• Dilligil'in Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Şahin emekliliğini istedi (zaten gelmişti).
• DT Genel Müdürlüğüne vekaleten Dilligil'e yakınlığı ile tanınan Faruk Günuğur getirildi. Günuğur'un Lemi Bilgin'in Genel Müdürlüğü sırasında Bakan Talay'a ihbar mektubu yazarak Genel Müdürü şikayet ettiği biliniyor.
• Gelelim son günlere: TİYATRO... TİYATRO... DERGİSİ'NİN YAYIN YÖNETMENİ MUSTAFA DEMİRKANLI, çarpıcı açıklamalarda bulunuyor:
1 - DSP Bursa milletvekili Alara Bacı yolsuzluk belgelerini 6 ay önce bakana veriyor. Ancak Bakan belgeleri işleme sokmuyor.
2 - 14 Ocak günü Bursa polisi Dilligil'i arıyor. Dilligil teslim olmuyor.Genel Müdür Yardımcısı Sabri Özmener de Dilligil'in açığa alındığını yalanlamıyor. Ancak Bakan ertesi gün -izinlidir- açıklaması yapıyor ve Dilligil bu açıklamadan sonra teslim oluyor. Yani açık bir pazarlık söz konusu.
3 - İki üst düzey bürokrattan duyarak söylüyorum; Dilligil "Elimde Bakan’a dair dosyalar var. Bana bir şey yapamaz." diyormuş. Gördüğünüz gibi de yapamadı. Yekta Kara'yı görevden alan Bakan Dilligil'i alamadı.
• Yani bu çok perdeli oyun. Pis ve sanatsal olmayan bir oyun. Var olmak için villa sahibi olmak gerektiğini zannedenlerin oyunu.
(Kaynak: Milliyet)
Kulis / AYÇA ATİKOĞLU
Meselenin "olmak" değil "yapmak" olduğunu kavrayamamış, tek ideolojisi zengin olmak olan bir toplumun Devlet Tiyatroları Genel Müdürü'nün hırsız olduğunun ortaya çıkması ürkütücü ama şaşırtıcı değil. Tıpkı yaklaşık bir yıldır Dilligil hakkındaki eser hırsızlığı suçlamasına neredeyse bu sütunların dışında hemen hiçbir gazetede pek yer verilmemesinin, hırsızlık inşaat malzemesi olunca ilgilenilmeye başlanmasının ürkütücü ama şaşırtıcı olmadığı gibi.
Şimdi durumu özetleyip önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum:
• Rahmi Dilligil, Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından neredeyse saray darbesi ile Genel Müdürlüğe getirildi. Lemi Bilgin Avrupa turnesindeyken vekaleten atandı sonra da bu yerde kalması sağlandı..
Dilligil gelir gelmez despotik bir durum sergiledi, Murathan Mungan'ın oyununun Dünya Tiyatro Festivali'ne katılmasını engelledi, sanatçıları kapısından içeri sokmadı, "Devlet Tiyatroları hükümetin tiyatrosu değildir." diyen bildiriye imza atan 180 sanatçı hakkında soruşturma açtı.
• Dilligil ilerleyen aylarda da değişik sebeplerden soruşturma açtırmalara, yasaklara devam etti. Aldığı kararlar o kadar tepki gördü ki DT tarihinde ilk kez eski genel müdürler bir araya gelerek basın açıklaması yaptılar. Ergin Orbey, Turgut Özakman, Raik Alnıaçık, Bozkurt Kuruç, Mehmet Ege, Yücel Erten ve Lemi Bilgin bildiride özetle Kültür Bakanı'na "ellerini DT'nin üzerinden çek, bu yasal değil" dediler.
• Mart ayında Dilligil ile ilgili şikayetler mahkemelik olmaya başladı. Orhan Azizoğlu'nun oyununun altına kendi imzasını attığı ile ilgili dava açıldı. Olay savcılığa intikal etti. Cumhuriyet savcılığı evraka el koydu. Oyun kaldırıldı.
• Eser hırsızlığından sonra Dilligil hakkında "Resmi Evrakta Tahrifat" suçlaması ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemi ile dava açılmasına karar verdi. Ancak yasa gereği Bakan'dan izin alınması gerekiyordu. Bakan savcıya izin vermedi, dava açılamadı.
• Dilligil sanatçılar ve yönetmenlerden sonra İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile de anlaşmazlığa düştü. DT ilk kez İstanbul Tiyatro Festivali'ne katılmadı. Bakan Talay burada da açık bir biçimde Dilligil'in arkasında durdu.
• Üç ay önce Ankara DT Satın Alma Komisyonu lağvedilerek Genel Müdürlük'e bağlandı. Oysa yasa ve ilgili yönetmelikte bu yasak. Bakan Talay yasaya rağmen itiraz etmedi.
• DT'ye inşaat malzemesi satan Hasan Ulu'nun savcılığa başvurması üzerine operasyon başlatıldı. Vurgunun başkente uzadığı tespit edildi.
• Dilligil'in Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Şahin emekliliğini istedi (zaten gelmişti).
• DT Genel Müdürlüğüne vekaleten Dilligil'e yakınlığı ile tanınan Faruk Günuğur getirildi. Günuğur'un Lemi Bilgin'in Genel Müdürlüğü sırasında Bakan Talay'a ihbar mektubu yazarak Genel Müdürü şikayet ettiği biliniyor.
• Gelelim son günlere: TİYATRO... TİYATRO... DERGİSİ'NİN YAYIN YÖNETMENİ MUSTAFA DEMİRKANLI, çarpıcı açıklamalarda bulunuyor:
1 - DSP Bursa milletvekili Alara Bacı yolsuzluk belgelerini 6 ay önce bakana veriyor. Ancak Bakan belgeleri işleme sokmuyor.
2 - 14 Ocak günü Bursa polisi Dilligil'i arıyor. Dilligil teslim olmuyor.Genel Müdür Yardımcısı Sabri Özmener de Dilligil'in açığa alındığını yalanlamıyor. Ancak Bakan ertesi gün -izinlidir- açıklaması yapıyor ve Dilligil bu açıklamadan sonra teslim oluyor. Yani açık bir pazarlık söz konusu.
3 - İki üst düzey bürokrattan duyarak söylüyorum; Dilligil "Elimde Bakan’a dair dosyalar var. Bana bir şey yapamaz." diyormuş. Gördüğünüz gibi de yapamadı. Yekta Kara'yı görevden alan Bakan Dilligil'i alamadı.
• Yani bu çok perdeli oyun. Pis ve sanatsal olmayan bir oyun. Var olmak için villa sahibi olmak gerektiğini zannedenlerin oyunu.
(Kaynak: Milliyet)