23 Ekim 2013 Çarşamba

Bulunmaz, bugünkü mesaisine yine İstanbul Adalet Sarayı'nda başladı!

Evrensel insan haklarına aykırı beyinleriyle kurgulayarak, emekçi halk kitlelerinin yaşam dizgesine karşıt dilleriyle tartışıp, çok kirli emelleriyle piyasaya sürdükleri iğrenç ötesi "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecindeki ara istasyonlarda elma şekerinin kavak ağacından yapılmış sapıyla gıdıklanan alçaklar, titrek adımlarının altında ezdikleri karıncalardan çıkan "çıt" sesiyle mat çığlıklar atıyorlar! Attıkları mat çığlıklarla tıkanan vicdansızlar, döktükleri emeksiz sevinç gözyaşlarında hızla boğulacaklar. Ben daha yeni uyandım... Düşlerimin esaretindeki zincir haklarının paslandığını gayet rahat görebiliyorum!... 

Modern zamanlardaki hiçbir halk, Prometheus'lara gerek duymuyor!... Ben, halkın ve tüyü bitmemiş yetimin, postmodernizme değil, fırından yeni çıkmış sıcak ekmeğin buğulu kokusuna özlem duyduğuna eninim. Emekçi halk, kendi nasırlı eliyle, kendi alın terini ağır ağır silerek, ıslak kağıt mendil yerine, derenin derininden gelen buz gibi suyla serinliyor! 

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz