20 Ekim 2013 Pazar

Kemal Burkay, elindeki silahtan oyuncağını bırakan PKK'ye yükleniyor!

Tıklayınız: "Kemal Burkay'dan çarpıcı bir iddia!"

***

PKK, 12 Eylül Faşizmi'nin fırtınasını kendi çıkarları için iyi kullanarak, emek-sermaye çelişkisini ikincilleştirip, Kürt-Türk çelişkisini piyasaya sürerek, Marksist terminolojiyi iyice ilkelleştirmişti. Bilimsel sosyalizmi emekçi halkın kurtuluşu için değil, şaibeli Abdullah Öcalan egemenliği için tepe tepe kullanan PKK, "ulusların kendi kaderini belirleme hakkı" sözünü, yanlış bir bağlama sıkıştırmıştı. PKK'nin fiziksel olarak başında bulunduğunda, gün yirmi dört saat Türk değerlerine saldıran Abdullah Öcalan, ABD'nin rüzgârıyla paketlenip teslim alındığında, "demokratik cumhuriyet - ortak vatan" türküleri söylemeye başlamıştı. Unutmadık! 

Çok rahatlıkla gezindiğinde "ulusların kendi kaderini  belirleme hakkı" ve paketlendiğinde de "demokratik cumhuriyet - ortak vatan" sloganı! 

Bana sürekli ikiyüzlülüğü çağrıştıran Öcalan ciddîyetsizliği, PKK'ye hoş göründüğü için, AKP ile anlaşma sağlandı!... İçeriğini öğrenemediğimiz bu anlaşma sonucu, AKPKK süreci başlatıldı. Bu süreç, emek-sermaye çelişkisi üzerinde yükselmediği için, Kürt burjuvazisi oluşturabilmenin ötesinde herhangi bir işlev üstlenmeyecek!... Eleştirilerim saklı kalmak üzere, Kemal Burkay'ın Milliyet'e yansıyan görüşlerini önemsiyorum!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz