25 Ekim 2013 Cuma

DT'nin reklâm kulelerinin namusunu koruyamayan ülke asla iflâh olmaz!

Bulunmaz, DT kulesinin namusunu korurken haykırdı! (Fotoğraf: Cemal Bulunmaz)

Bir insan, karısının yada kocasının kendisini aldattığını düşündüğünde, bu durumu kuşku düzeyinde bırakmayarak, aldatılmayı kanıtlamalıdır. Aldatılmayı kanıtlamasına karşılık, hâlâ aynı kadınla yada aynı erkekle yaşamayı sürdüren insan, "açık aile" aşamasına sıçramış demektir. Ben, "açık aile" kavramına asla sıcak bakmasam bile, "alan râzı, veren râzı" sarkacına maydanoz olmam. Ancak, bu durumda, sıradan halk, kadının kocasına "pezevenk", kadına da "orospu" der... Bunu bilmeyen yoktur...

Bir tiyatro sanatçısı, İstanbul Devlet Tiyatrosu reklâm kulelerinin ticarî kuruluşlar tarafından işgâl edildiğini gördüğünde, bu durumu namus meselesi yapmazsa, durup düşünmek gerekir. Bir tiyatro sanatçısı, İDT kulesinin namusuna sahip çıkmıyorsa kendi namusuna sahip çıkamaz!

Bir tiyatro sanatçısı, İDT reklâm kulelerinin namusu kirletildiği durum ve zamanda, geceleri namuslu karısına yada kocasına sarılarak, estetik düşler görebilir mi? Tiyatronun namusu bile elden gitmişken, kendini Aristofanes, Brecht,  Molière, Shakespeare sanan cahil tiyatro yazarları, namuslu karısına yada kocasına nasıl rahatça sarılıp uyuyabilir? Nasıl?!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz