3 Eylül 2013 Salı

Türkiye'de roman yazarı olmak olağanüstü zor: Reşat Nuri bile üfürmüş

Bulunmaz, (köpeği Toprak gezerken) roman okuyor!... (Fotoğraf: Fikriye Bulunmaz)

***

KATİL: İnsan öldüren kişi.
CİNAYET: İnsan öldürme.

***

Neyyir Bey, amcamın damadı, Naciye'nin kocası olan hariciye memuruydu. Her gün telgrafla hasta hakkında malûmat istiyordum. Gelen cevaplar güzeldi. Neyyir Bey kefeni yırtmıştı. Küçük bir operasyondan sonra süratle iyileşmeye başlamıştı. Fakat ne KATİL, ne de CİNAYETin sebebi bir türlü bulunamıyordu. Neyyir Bey iyileştikten sonra da polise bir ipucu verememişti.

Bkz: Reşat Nuri Güntekin, Akşam Güneşi, İnkilâp yayınları, sf. 51-52

***

Romanı okuyanlar bilir. Okumayanlar, yukarıdaki paragraftan anlar: 

"Neyyir Bey kefeni yırtmıştı. (...) Fakat ne KATİL, ne de CİNAYETin sebebi bir türlü bulunamıyordu. Neyyir Bey (...) polise bir ipucu verememişti."

Neyyir Bey, çok ağır bir yara alıyor ve daha sonra iyileşiyor. Neyyir Bey'i vuran kişi asla bulunamıyor!... Ortada bir ölüm olmadığına göre, ne bir KATİL ve ne de CİNAYET söz konusu! Ancak, roman sanatına önem verilmeyen bir ülkede yaşadığımız için, beğenerek okuduğumuz Reşat Nuri Güntekin bile üfürebiliyor... Bu ülkenin entelektüel camiası, ikide bir "emek, emek" sözlerini bir sakız gibi çiğneme alışkanlığı içerisinde olsa bile, yaptığı işi sevmediği için, işine yeteri denli emek harcamıyor...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz