Bulunmaz, Mehmet Şahin'le haftalık olağan estetik ve sanatsal çalışmasını yürüttü!...
Bugün, sanat çalışmalarının ivmesi "estetik ve ideoloji" üzerine de kafa yorarken, Serkan Fırtına'nın yazıp Berfin Bahar Dergisi'nde yayımladığı bir yazısını bile okuduk. Ayrıntı Yayınları'nca yayınlanan Toby Clark'ın "Sanat ve Propaganda" adlı kitabını kendi eksenine alıp, kendince ciddî bir şeyler söylemeye yeltenen Serkan Fırtına'nın söylemini tartışılabilir bulduğumuz için, yazısı üzerinde kafa yorduk. Ancak, saat tam 17.48'de "Fatih İlçe Asayiş Büro Amirliği"nden bir polis memuru telefon ederek, hakkımda bir şikâyet söz konusu olduğunu belirtti... O ândan başlayıp, "estetik, ideoloji, kuram, kültür, sanat" daha başka bir boyut kazandı!... Konuşmalarımız, daha bir coşku seline dönüştü. Dâvâ özgürleştiriyor...
Polis memurunun telefonda verdiği bilgiye göre, beni şikâyet eden kişi, "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" için imza veren Duygu Dalyanoğlu hanımefendiymiş. Henüz dün edindiğim Yalçın Küçük'ün "DAVALARIM" kitabını okumaya yeni başlamışken ve dâvâlara çağrıldıkça kendini olağanüstü devrimci hissettiğini belirten sözlerin sıcak duygular oluşturması gözlerimdeki yerde silinmemişken, Duygu Dalyanoğlu'nun beni şikâyet etmesinden müthiş derecede keyif aldım. Serkan Fırtına'nın saydam yazısına envai çeşit renk katan LİNÇ KAMPANYASI imzacısı Duygu Dalyanoğlu hanımefendiye ne kadar teşekkür etsem azdır. Dâvâ özgürleştiriyor. Duygu da özgürleştirecek!...
Haftalık olağan estetik ve sanatsal çalışmalarımız biter bitmez, kendimi bir taksiye atıp, ifade mekânına gittim. Gülüp eğlenerek verdiğim ifade hoş söylemler içeriyor. İfademi alan polis memurunun belleğine gayet hayran olduğumu da belirtmeliyim. Aylarca, neredeyse yıllarca önceki benimle ilgili bilgileri belleğinde tutup, doğaçlama olarak sohbete katan ifadeci polis memuru, son derecede derin bir hukuk bilgisine sahip biri. Eyyüp Fırat Kuyurtar, Gülhan Avşar Demirkanlı, Ömer Faruk Kurhan, Özdemir Nutku ve benzerleri hakkındaki hukuksal bilgisini, tamamıyla ezbere bir biçimde dile getiren ifadeci polis memuru gibi kişilerin elinde hukuk, bir bilim boyutuna sıçramaya hazır bekliyor. Dâvâ özgürleştirir!
Bu arada, LİNÇ imzacısı Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun ev adresi tespit edilebilmiş ve sanırım onun hakkında da soruşturma başlamış. Tabiî ki, bu durum, benim yaptığım çıkarım... Ne zaman ki elime, LİNÇ imzacısı Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun "SANIK" olduğuna dair bir tebligat gelir, o zaman, bu çıkarım, bir varsayım olmaktan çıkarak, gerçeğe dönüşür...
Başta Sayın Duygu Dalyanoğlu hanımefendi olmak üzere, bütün LİNÇ KAMPANYASI imzacısı kardeşlerime teşekkür borçluyum!... Beni ne kadar çok yorarlarsa, o kadar özgürleşiyor ve o kadar da çok onları birer birer mahkemeye verme kararlılığım artıyor. Beni rahatsız etmeyenleri, her nedense, mahkemeye verme isteği içerisine girmiyorum. Kim bilir?
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Bugün, sanat çalışmalarının ivmesi "estetik ve ideoloji" üzerine de kafa yorarken, Serkan Fırtına'nın yazıp Berfin Bahar Dergisi'nde yayımladığı bir yazısını bile okuduk. Ayrıntı Yayınları'nca yayınlanan Toby Clark'ın "Sanat ve Propaganda" adlı kitabını kendi eksenine alıp, kendince ciddî bir şeyler söylemeye yeltenen Serkan Fırtına'nın söylemini tartışılabilir bulduğumuz için, yazısı üzerinde kafa yorduk. Ancak, saat tam 17.48'de "Fatih İlçe Asayiş Büro Amirliği"nden bir polis memuru telefon ederek, hakkımda bir şikâyet söz konusu olduğunu belirtti... O ândan başlayıp, "estetik, ideoloji, kuram, kültür, sanat" daha başka bir boyut kazandı!... Konuşmalarımız, daha bir coşku seline dönüştü. Dâvâ özgürleştiriyor...
Polis memurunun telefonda verdiği bilgiye göre, beni şikâyet eden kişi, "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" için imza veren Duygu Dalyanoğlu hanımefendiymiş. Henüz dün edindiğim Yalçın Küçük'ün "DAVALARIM" kitabını okumaya yeni başlamışken ve dâvâlara çağrıldıkça kendini olağanüstü devrimci hissettiğini belirten sözlerin sıcak duygular oluşturması gözlerimdeki yerde silinmemişken, Duygu Dalyanoğlu'nun beni şikâyet etmesinden müthiş derecede keyif aldım. Serkan Fırtına'nın saydam yazısına envai çeşit renk katan LİNÇ KAMPANYASI imzacısı Duygu Dalyanoğlu hanımefendiye ne kadar teşekkür etsem azdır. Dâvâ özgürleştiriyor. Duygu da özgürleştirecek!...
Haftalık olağan estetik ve sanatsal çalışmalarımız biter bitmez, kendimi bir taksiye atıp, ifade mekânına gittim. Gülüp eğlenerek verdiğim ifade hoş söylemler içeriyor. İfademi alan polis memurunun belleğine gayet hayran olduğumu da belirtmeliyim. Aylarca, neredeyse yıllarca önceki benimle ilgili bilgileri belleğinde tutup, doğaçlama olarak sohbete katan ifadeci polis memuru, son derecede derin bir hukuk bilgisine sahip biri. Eyyüp Fırat Kuyurtar, Gülhan Avşar Demirkanlı, Ömer Faruk Kurhan, Özdemir Nutku ve benzerleri hakkındaki hukuksal bilgisini, tamamıyla ezbere bir biçimde dile getiren ifadeci polis memuru gibi kişilerin elinde hukuk, bir bilim boyutuna sıçramaya hazır bekliyor. Dâvâ özgürleştirir!
Bu arada, LİNÇ imzacısı Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun ev adresi tespit edilebilmiş ve sanırım onun hakkında da soruşturma başlamış. Tabiî ki, bu durum, benim yaptığım çıkarım... Ne zaman ki elime, LİNÇ imzacısı Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun "SANIK" olduğuna dair bir tebligat gelir, o zaman, bu çıkarım, bir varsayım olmaktan çıkarak, gerçeğe dönüşür...
Başta Sayın Duygu Dalyanoğlu hanımefendi olmak üzere, bütün LİNÇ KAMPANYASI imzacısı kardeşlerime teşekkür borçluyum!... Beni ne kadar çok yorarlarsa, o kadar özgürleşiyor ve o kadar da çok onları birer birer mahkemeye verme kararlılığım artıyor. Beni rahatsız etmeyenleri, her nedense, mahkemeye verme isteği içerisine girmiyorum. Kim bilir?
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz