Yaklaşık olarak iki haftalığına ülkemden uzaklaşarak, Tayland ve Çin'e gidince, olağanüstü mutlu olmama karşın, İstanbul Adalet Sarayı'nı çok özledim. Bir balık için su, bir aslan için orman, bir sincap için ağaç ve bir kuş için gökyüzü neyse, benim için de İstanbul Adalet Sarayı o!... Balık, aslan, sincap ve kuş, nasıl ki özgürlüğünü doğal ortamında buluyorsa, ben de, özgürlüğümü İstanbul Adalet Sarayı'nda buluyorum. Neden?... Çünkü, sanatsal özgürlüğün elde edilebilmesi için, öncelikle hukuksal özgürlük elde edilmesi gerekir... Hukuksal özgürlüğe zerre kadar değer vermeyen oyun yazarlarının, oyun yönetmenlerinin, oyuncuların cirit attığı ülkemizde, "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" kelepçesine tutsak olmak bana kısmet olduğu için, sanatsal özgürlük mücadelesini İstanbul Adalet Sarayı'nda sürdürebiliyorum. Ya ben kazanacağım yada ben kazanacağım. Ben, ben değilim. Ben, devletim, halkım, toplumum, önemlisi tüyü bitmemiş yetimim. Mutlaka ben kazanacağım. Mutlaka...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz