Malûmunuz, hâlâ onlarca ceza ve hukuk dâvâlarıyla boğuştuğum için, Devlet Tiyatroları'nın namusunu tam olarak koruyamıyorum... Devlet Tiyatroları'nı tepeden tırnağa eleştirmeyi alışkanlık hâline getiren biri olmama karşın, bu kurumun, hakarete, iftiraya, saldırıya uğramasına gönlüm el vermiyor. Oysa, bu kurumun başında biri var: Mustafa Kurt.
Kurumuna, kurumunun seçmelerine ve böylece kendisine "KOYUN"
sözcüğünü kullanarak hakaret eden Kemal Aydoğan'a karşı bir kuzu sessizliğine bürünen Mustafa Kurt, kurumunun onurunu korumakta zorlanıyor... Ben, hem bir vatandaş, hem bir şirket sahibi ve hem de bir tiyatro yöneticisi olarak, Kemal Aydoğan'ın bu hakaretine katlanamaz duruma geldim. Dâvâlarımın bir hayli kabarık olması nedeniyle, Kemal Aydoğan'ın hakaretine yeteri denli karşılık veremediğim için, kendimi onursuz bir ruh hâline teslim olmuş hissediyorum... Ancak, koşullarım oluştuğunda, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle ayakta durabilen Devlet Tiyatroları'nın namusunu koruyabilmek için Kemal Aydoğan hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorum.
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
Melih Anık, çok açık bir dille LİNÇ imzacısı Kemal Aydoğan'ı eleştiriyor!
Moda Sahnesi acemi civcivleri, iflâs ettiğinde geyik üretme çiftliği kurar!
Bulunmaz: Aydoğan (Mustafa Kurt yerine) bana hakaret etse yargılanır!
Aydoğangillerin kendisine saldırmasına karşın Melih Anık gayet mutedil
Devlet Tiyatroları'na girmek isteyenlere koyun denilen süreçte bir ninni!
MODA SAHNESİ, DAHA AÇILMADAN İFLÂS PLANINA MI BAŞLADI?!...
