15 Ağustos 2013 Perşembe

Götündeki donu toparlayamayan Dündar, don toplama dersi veremiyor!

Türkiye'deki emekçi halk, tüyü bitmemiş yetim, kendisine don toplama dersi vermek isteyen yazarların, iki eliyle bir donunu doğrultamadığını anladığı zaman kendi geleceğini kendi elleriyle kurmaya başlayabilecek. Halkın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen kurumların, halk yararına değil, kendi çıkarları yararına çalışan kişi ve kuruluşlara yardım - yataklık etmesi sonucunda, halkın mutluluğu hep erteleniyor. Halkın bilinçsizliğinden yararlanarak, kendilerini, entelektüel baronlar gibi piyasaya sürenler, ağızlarından dökülen küflü sözlerle, sözüm ona halka don toplama dersi vermek istiyorlar. Dündar da, bunlardan biri... Kendi meslektaşlarının kapının önündeki paspasın altına süpürüldüğü zaman gıkını bile çıkaramayan Can Dündar, şimdi, SANSÜRCÜ gazete BİRGün'de sade suya tirit yazılar yazıyor. Sıkıcı yazıların çok zararı var!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz 

***

Dündar, Kovulduktan Sonra İlk Kez Konuştu

Can Dündar Milliyet'ten kovulduktan sonra ilk kez konuştu.

Milliyet'ten kovulan Can Dündar, işten çıkarıldıktan sonraki ilk röportajını Radikal'den Ezgi Başaran'a verdi. Meslektaşlarına ve kendisine eleştirilerde bulunan Dündar ilk kurbanda toplu istifa etseydik olay başka boyutta olurdu dedi.

İşte Dündar'ın röportajındaki o kısım:

İşten çıkarılmalarda dayanışamadık ki... Tersine, baltalanan bir ağaç gibi, "Ne yazık ki beni kesenin sapı benden" deme noktasındayız. Dayanışma şansını kaçırdık. En başta, daha verilen ilk kurbanda toplu bir tepki vermemiz gerekiyordu ama yapamadık. Yapabilseydik tarihe geçecek birşey olurdu ve muhtemelen patronlar bir dahaki sefere iki kere düşünürdü. Ama tek tek avlanmayı içimize sindirdik, şimdi çok da ağlama hakkımız kalmadı. O yüzden ben gittim niye kimseden ses çıkmıyor diyecek halim yok.

(Kaynak: HABER VAKTİM)

***

Ayrıca bakınız:

Eşekten düşen karpuza dönünce BİRGün'e sarılan Can Dündar üfürdü!

***


Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...