foto için tıklayınız
didem yaylalı'nın aziz anısına
uludağ'da astsubay olarak görev yapan yaşar
kızının
kâtili hâkimler ve savcılar yüksek kurulu
ve adalet akademisi başkanı
ise
eğer
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfını
yanlışlıkla yere düşürülmüş bayat bir ekmeği yerden alıp başıma koyduktan sonra
serçe yavrularına ıslık çalan adanalı yoksul çalgıcı çocukların bağrışmaları gelir aklıma
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfını
ne zaman duysam
tâ arjantin'den dalga
tango
ve che guevara sesleri gelir kulağıma
ağlarım
önce
suyu kesilmek üzere olan bahtsız bir çeşme gibi tek tek dökülür damlalar
maradona'nın doğduğu la boca körfezine
sonra
suyu yeniden
ve hızla gelen bir çeşmenin çaresizliği içinde
hızlı hızlı ağlarım
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfına
senin
serçen
benim de serçemdi
senin
kızın
benim de kızım
yüreğinde insan sevgisi yeşeren kırmızı bir rüzgârdı didem
gece nöbetinden daha yeni dönen bir hemşireyken şamile anne
ağır ağır ve ağlaya ağlaya emziriyordu sabahlara dek onu şefkâtle
bilirim
önce cüppesini
ve sonra gelinliğini giymeye hazırlanan gelincik
kanlı bir evrenin cenderesinde ezildi
didem çok güçlüydü
güçlüler daha güçlü
önce dilek gonca
bir güneş gibi doğdu sabaha
ve sonra
didem
cüppe
gelinlik
ağzına dek adaletsizlik
ah canım ah
henüz annesinin sesiyle ötmemiş bir serçeydin sen
benim serçemi kargalar yedi
kargalar yedi benim serçemi
didem'in babası
astsubay yaylalı
çok acı çekti çok
benim serçemi kargalar yedi
didem'in babası
astsubay yaylalı
çok acı çektiği için
çok ağır sözler etti
kızımın kâtili kâti
gözleri doldu
susması mümkün değildi
benim serçemi kargalar yedi
hâkimler ve savcılar yüksek kurulu bu çocuğun kâtili
evet kızım
henüz annesinin sesiyle ötmemiş serçem
çay içmeyi çok severdi
kızımı bir çaycı gibi kullandılar gün boyu
evet
kızım
intihar etti
sorun bakalım bir
neden
nedeeen
kızımı bir çaycı gibi kullandılar gün boyu
benim serçemi kargalar yedi
arkadaşlar
kargalar
yedi
bunları yazın
önce sular kesildi
sustu çeşme
damla damla aktı gözyaşı
benim yaşadığım acının
beş yüz katını
allah onlara yaşatsın
sonra sular yeniden geldi
coştu çeşme
sağanak hâlinde aktı gözyaşı
kendilerine
allah
bir
şey
vermesin
çoluklarına
çocuklarına
versin
inşallah
ve sonunda durdu dünya
dönmedi asla bir daha
kurudu gözlerim
bir vatanın evladı böyle harcanamaz
benim kızım bunu hak etmedi
benim serçemi kargalar yedi
ben kızımla birlikte öldüm
neyleyim artık ölümü
bir daha ölemem ki
didem yaylalı'nın cenazesi
aynı mahallede bulunan mutlular mezarlığı'nda toprağa verildi
hilmi bulunmaz
yirmi üç ağustos iki bin on üç
***
not: yatık olarak dizilmiş sözler bana ait değil / hilmi bulunmaz
***
Çok önemli not: Bir "ASILSIZ İHBARCI" çıkıp, bu şiiri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu'na İHBAR edebilir...
***
Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...
didem yaylalı'nın aziz anısına
kızının
kâtili hâkimler ve savcılar yüksek kurulu
ve adalet akademisi başkanı
ise
eğer
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfını
yanlışlıkla yere düşürülmüş bayat bir ekmeği yerden alıp başıma koyduktan sonra
serçe yavrularına ıslık çalan adanalı yoksul çalgıcı çocukların bağrışmaları gelir aklıma
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfını
ne zaman duysam
tâ arjantin'den dalga
tango
ve che guevara sesleri gelir kulağıma
ağlarım
önce
suyu kesilmek üzere olan bahtsız bir çeşme gibi tek tek dökülür damlalar
maradona'nın doğduğu la boca körfezine
sonra
suyu yeniden
ve hızla gelen bir çeşmenin çaresizliği içinde
hızlı hızlı ağlarım
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfına
senin
serçen
benim de serçemdi
senin
kızın
benim de kızım
yüreğinde insan sevgisi yeşeren kırmızı bir rüzgârdı didem
gece nöbetinden daha yeni dönen bir hemşireyken şamile anne
ağır ağır ve ağlaya ağlaya emziriyordu sabahlara dek onu şefkâtle
bilirim
önce cüppesini
ve sonra gelinliğini giymeye hazırlanan gelincik
kanlı bir evrenin cenderesinde ezildi
didem çok güçlüydü
güçlüler daha güçlü
önce dilek gonca
bir güneş gibi doğdu sabaha
ve sonra
didem
cüppe
gelinlik
ağzına dek adaletsizlik
ah canım ah
henüz annesinin sesiyle ötmemiş bir serçeydin sen
benim serçemi kargalar yedi
kargalar yedi benim serçemi
didem'in babası
astsubay yaylalı
çok acı çekti çok
benim serçemi kargalar yedi
didem'in babası
astsubay yaylalı
çok acı çektiği için
çok ağır sözler etti
kızımın kâtili kâti
gözleri doldu
susması mümkün değildi
benim serçemi kargalar yedi
hâkimler ve savcılar yüksek kurulu bu çocuğun kâtili
evet kızım
henüz annesinin sesiyle ötmemiş serçem
çay içmeyi çok severdi
kızımı bir çaycı gibi kullandılar gün boyu
evet
kızım
intihar etti
sorun bakalım bir
neden
nedeeen
kızımı bir çaycı gibi kullandılar gün boyu
benim serçemi kargalar yedi
arkadaşlar
kargalar
yedi
bunları yazın
önce sular kesildi
sustu çeşme
damla damla aktı gözyaşı
benim yaşadığım acının
beş yüz katını
allah onlara yaşatsın
sonra sular yeniden geldi
coştu çeşme
sağanak hâlinde aktı gözyaşı
kendilerine
allah
bir
şey
vermesin
çoluklarına
çocuklarına
versin
inşallah
ve sonunda durdu dünya
dönmedi asla bir daha
kurudu gözlerim
bir vatanın evladı böyle harcanamaz
benim kızım bunu hak etmedi
benim serçemi kargalar yedi
ben kızımla birlikte öldüm
neyleyim artık ölümü
bir daha ölemem ki
didem yaylalı'nın cenazesi
aynı mahallede bulunan mutlular mezarlığı'nda toprağa verildi
hilmi bulunmaz
yirmi üç ağustos iki bin on üç
***
not: yatık olarak dizilmiş sözler bana ait değil / hilmi bulunmaz
***
Çok önemli not: Bir "ASILSIZ İHBARCI" çıkıp, bu şiiri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu'na İHBAR edebilir...
***
Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...