23 Ağustos 2013 Cuma

ey didem

foto için tıklayınız

didem yaylalı'nın aziz anısına

uludağ'da astsubay olarak görev yapan yaşar
kızının 
kâtili hâkimler ve savcılar yüksek kurulu
ve adalet akademisi başkanı
ise 
eğer
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfını
yanlışlıkla yere düşürülmüş bayat bir ekmeği yerden alıp başıma koyduktan sonra
serçe yavrularına ıslık çalan adanalı yoksul çalgıcı çocukların bağrışmaları gelir aklıma

senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfını
ne zaman duysam
tâ arjantin'den dalga 
tango 
ve che guevara sesleri gelir kulağıma
ağlarım

önce
suyu kesilmek üzere olan bahtsız bir çeşme gibi tek tek dökülür damlalar
maradona'nın doğduğu la boca körfezine

sonra
suyu yeniden 
ve hızla gelen bir çeşmenin çaresizliği içinde
hızlı hızlı ağlarım
senin
benim serçemi kargalar yedi
lâfına

senin 
serçen
benim de serçemdi
senin
kızın
benim de kızım
yüreğinde insan sevgisi yeşeren kırmızı bir rüzgârdı didem

gece nöbetinden daha yeni dönen bir hemşireyken şamile anne
ağır ağır ve ağlaya ağlaya emziriyordu sabahlara dek onu şefkâtle

bilirim
önce cüppesini
ve sonra gelinliğini giymeye hazırlanan gelincik
kanlı bir evrenin cenderesinde ezildi 

didem çok güçlüydü 
güçlüler daha güçlü

önce dilek gonca 
bir güneş gibi doğdu sabaha

ve sonra 
didem
cüppe
gelinlik
ağzına dek adaletsizlik

ah canım ah
henüz annesinin sesiyle ötmemiş bir serçeydin sen
benim serçemi kargalar yedi
kargalar yedi benim serçemi

didem'in babası
astsubay yaylalı
çok acı çekti çok
benim serçemi kargalar yedi

didem'in babası
astsubay yaylalı
çok acı çektiği için
çok ağır sözler etti
kızımın kâtili kâti

gözleri doldu
susması mümkün değildi
benim serçemi kargalar yedi
hâkimler ve savcılar yüksek kurulu bu çocuğun kâtili

evet kızım 
henüz annesinin sesiyle ötmemiş serçem
çay içmeyi çok severdi
kızımı bir çaycı gibi kullandılar gün boyu

evet 
kızım
intihar etti
sorun bakalım bir
neden
nedeeen
kızımı bir çaycı gibi kullandılar gün boyu

benim serçemi kargalar yedi 
arkadaşlar 
kargalar 
yedi
bunları yazın

önce sular kesildi
sustu çeşme
damla damla aktı gözyaşı

benim yaşadığım acının 
beş yüz katını 
allah onlara yaşatsın

sonra sular yeniden geldi
coştu çeşme
sağanak hâlinde aktı gözyaşı

kendilerine 
allah 
bir 
şey 
vermesin 
çoluklarına 
çocuklarına 
versin 
inşallah

ve sonunda durdu dünya
dönmedi asla bir daha
kurudu gözlerim

bir vatanın evladı böyle harcanamaz
benim kızım bunu hak etmedi
benim serçemi kargalar yedi

ben kızımla birlikte öldüm
neyleyim artık ölümü
bir daha ölemem ki

didem yaylalı'nın cenazesi
aynı mahallede bulunan mutlular mezarlığı'nda toprağa verildi

hilmi bulunmaz
yirmi üç ağustos iki bin on üç

***

not: yatık olarak dizilmiş sözler bana ait değil / hilmi bulunmaz

***

Çok önemli not: Bir "ASILSIZ İHBARCI" çıkıp, bu şiiri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu'na İHBAR edebilir...

***

Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...