Ben, tiyatro sanatını canımdan daha çok sevdiğim ve "Söz uçar yazı kalır!" sözüne sürekli olarak secde edebilen filozof biri olduğum için, tiyatro sanatının kalıcılığını sağlayan oyun yazarlarının tüm dâvâlarını, kendi dâvâlarından daha çok önemsiyorum. Coşkun Büktel'e karşı son derecede haksız bir "KAMU DÂVÂSI" başlatan "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" ana sponsoru Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Kurucusu Eski Sahibi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Şükrü Demirkanlı Bey'in İstanbul 12. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaların tümüne katıldım... Yine Coşkun Büktel'le Uğur Yücel arasında vukû bulan dâvânın birkaçına katıldım...
Bunun yanı sıra, Cuma Boynukara'nın Kültür Bakanlığı'nı dâvâ ettiği dosyayla yakından ilgilendiğim gibi, duruşmasına da katıldım. Burada, bir tek amacım vardı: Tiyatro sanatına olan tutkumu kanıtlamak... Ben, fasulyeden yayıncılık yaparak, Kültür Bakanlığı Çanağı yalayan bir yayıncı olsaydım yada Mustafa Kurt'tan reklâm (PARA) alarak yaşayan biri olsaydım. belki, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki biricik haberi "kopyala - yapıştır" yöntemiyle kirli sayfalarıma ekleyip, Türkiye tiyatrosundaki "KIRIM KONGO KENESİ" figüranlığını, yine kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için köhnemiş iğrenç tiyatroya armağan ederdim. Ancak ben, tüm ekonomik ve toplumsal zenginliğime karşın, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin çıkarını koruyan sosyalizm âşığıyım!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Mem-û Zîn sahneden indi
Dicle Baştürk
15 Temmuz 2013
Eseri tiyatroya uyarlayan Cuma Boynukara, tahrifat yaptıkları gerekçesiyle Devlet Tiyatroları'na açtığı davayı kazandı. Böylece, Mem û Zîn’in iki yıl önce başlayan tiyatro macerası sona erdi
Kürt şair yazar Ahmed-i Hani'nin birbirine âşık, ancak kavuşamayan iki gencin trajik öyküsünü anlattığı ünlü destan "Mem û Zîn"in tiyatro uyarlaması durduruldu. Eseri tiyatroya uyarlayan oyun yazarı ve yönetmeni Cuma Boynukara'nın "eserde tahrifat yapıldığı" gerekçesiyle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı dava sonuçlandı. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın "ağlayarak" izlediği oyun için, İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından "ihtiyati tedbir" kararı alındı. Taraf'a konuşan Cuma Boynukara, "Devlet Tiyatroları, devleti arkasına alarak korsanlık suçu işledi. Mahkeme, oyun yazarları açısından emsal bir karar verdi. Bir oyun yazarının bilgisi dâhilinde olmadan, ona sorulmadan eserlerinde oynama yapamazlar. Oyun yazarları açısından kararın sevindirici tarafı budur." dedi.
Dâvâ açmak zorunda kaldım
Hükümetin, Kürt açılımı politikaları kapsamında Devlet Tiyatroları'nda 2011 yılında sahnelenmesine karar verdiği "Mem û Zîn", artık oynanmayacak. Dava sürecini anlatan Cuma Boynukara, "Devlet Tiyatroları, 2011'de 'Mem û Zîn'i oynamayı ilân etti. Deprem olduğu için oyun bir sene ertelendi. 2012'de gidip izledim. Oyunda çok sayıda tahrifat olduğunu ve eklemeler yapıldığını gördüm. Onlara 'Oyunun neden böyle yapıldığını' sordum. Bana 'Destanı esas aldıklarını' söylediler. Ben de 'Neyi esas aldığınız önemli değil, bunları ekleme hakkını nereden bulduklarını' sorunca tartışma başladı. Çünkü oyunun genel boyutunu değiştirecek mahiyette eklemeler yapılmıştı." diye konuştu. Oyunla ilgili kendisiyle herhangi bir telif sözleşmesi bile imzalanmadığını ifade eden Boynukara, "Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden olumlu bir yanıt alamayınca, dâvâ açmak zorunda kaldım. Oyunun yanlış bir şekilde oynanmasını istemedim. Sonuç olarak, mahkeme 10 Temmuz 2013'de 'ihtiyati tedbir' kararı aldı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Devlet Tiyatroları'na ilişkin böyle bir karar verildi." dedi.
Oyun doğru oynansın
Bundan sonraki süreçte, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün karara itiraz edebileceğini belirten Boynukara, "Mahkemenin verdiği karar emsaldir. Bir oyun yazarının bilgisi dâhilinde olmadan, ona sorulmadan eserlerinde oynama yapamazlar. Oyun yazarları açısından sevindirici tarafı budur. Devlet Tiyatroları, devleti arkasına alarak korsanlık suçu işledi. Bir bakıyorum Erzurum'da, bir bakıyorum Muş'ta oynanıyor. Bu oyun korsan oynandı." şeklinde konuştu. Oyundaki bazı sahnelere Kürtçe montajlar yapıldığını söyleyen Boynukara, şunları söyledi:
"Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu'nun kabul ettiği bir oyun metni var. Siz, bu oyun metnine kendi kafanıza göre tahrifat yapamazsınız. Kendi içinizdeki kurula karşı da çıkmış olursunuz. Ben, Türkçe bir oyun metni göndermiştim. Canınızın istediği yere Kürtçe replikler monte edemezsiniz, edecekseniz de, bunu oyunun yazarının bilgisi dâhilinde yaparsınız. Ben bu oyunun doğru oynanmasını istiyorum."
İlk kez 1994'te Diyarbakır Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen oyun, 1995'te ise OHAL Valiliği tarafından yasaklanmıştı.
(Kaynak: Taraf)
***
Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...
Bunun yanı sıra, Cuma Boynukara'nın Kültür Bakanlığı'nı dâvâ ettiği dosyayla yakından ilgilendiğim gibi, duruşmasına da katıldım. Burada, bir tek amacım vardı: Tiyatro sanatına olan tutkumu kanıtlamak... Ben, fasulyeden yayıncılık yaparak, Kültür Bakanlığı Çanağı yalayan bir yayıncı olsaydım yada Mustafa Kurt'tan reklâm (PARA) alarak yaşayan biri olsaydım. belki, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki biricik haberi "kopyala - yapıştır" yöntemiyle kirli sayfalarıma ekleyip, Türkiye tiyatrosundaki "KIRIM KONGO KENESİ" figüranlığını, yine kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için köhnemiş iğrenç tiyatroya armağan ederdim. Ancak ben, tüm ekonomik ve toplumsal zenginliğime karşın, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin çıkarını koruyan sosyalizm âşığıyım!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Mem-û Zîn sahneden indi
Dicle Baştürk
15 Temmuz 2013
Eseri tiyatroya uyarlayan Cuma Boynukara, tahrifat yaptıkları gerekçesiyle Devlet Tiyatroları'na açtığı davayı kazandı. Böylece, Mem û Zîn’in iki yıl önce başlayan tiyatro macerası sona erdi
Kürt şair yazar Ahmed-i Hani'nin birbirine âşık, ancak kavuşamayan iki gencin trajik öyküsünü anlattığı ünlü destan "Mem û Zîn"in tiyatro uyarlaması durduruldu. Eseri tiyatroya uyarlayan oyun yazarı ve yönetmeni Cuma Boynukara'nın "eserde tahrifat yapıldığı" gerekçesiyle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı dava sonuçlandı. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın "ağlayarak" izlediği oyun için, İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından "ihtiyati tedbir" kararı alındı. Taraf'a konuşan Cuma Boynukara, "Devlet Tiyatroları, devleti arkasına alarak korsanlık suçu işledi. Mahkeme, oyun yazarları açısından emsal bir karar verdi. Bir oyun yazarının bilgisi dâhilinde olmadan, ona sorulmadan eserlerinde oynama yapamazlar. Oyun yazarları açısından kararın sevindirici tarafı budur." dedi.
Dâvâ açmak zorunda kaldım
Hükümetin, Kürt açılımı politikaları kapsamında Devlet Tiyatroları'nda 2011 yılında sahnelenmesine karar verdiği "Mem û Zîn", artık oynanmayacak. Dava sürecini anlatan Cuma Boynukara, "Devlet Tiyatroları, 2011'de 'Mem û Zîn'i oynamayı ilân etti. Deprem olduğu için oyun bir sene ertelendi. 2012'de gidip izledim. Oyunda çok sayıda tahrifat olduğunu ve eklemeler yapıldığını gördüm. Onlara 'Oyunun neden böyle yapıldığını' sordum. Bana 'Destanı esas aldıklarını' söylediler. Ben de 'Neyi esas aldığınız önemli değil, bunları ekleme hakkını nereden bulduklarını' sorunca tartışma başladı. Çünkü oyunun genel boyutunu değiştirecek mahiyette eklemeler yapılmıştı." diye konuştu. Oyunla ilgili kendisiyle herhangi bir telif sözleşmesi bile imzalanmadığını ifade eden Boynukara, "Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden olumlu bir yanıt alamayınca, dâvâ açmak zorunda kaldım. Oyunun yanlış bir şekilde oynanmasını istemedim. Sonuç olarak, mahkeme 10 Temmuz 2013'de 'ihtiyati tedbir' kararı aldı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Devlet Tiyatroları'na ilişkin böyle bir karar verildi." dedi.
Oyun doğru oynansın
Bundan sonraki süreçte, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün karara itiraz edebileceğini belirten Boynukara, "Mahkemenin verdiği karar emsaldir. Bir oyun yazarının bilgisi dâhilinde olmadan, ona sorulmadan eserlerinde oynama yapamazlar. Oyun yazarları açısından sevindirici tarafı budur. Devlet Tiyatroları, devleti arkasına alarak korsanlık suçu işledi. Bir bakıyorum Erzurum'da, bir bakıyorum Muş'ta oynanıyor. Bu oyun korsan oynandı." şeklinde konuştu. Oyundaki bazı sahnelere Kürtçe montajlar yapıldığını söyleyen Boynukara, şunları söyledi:
"Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu'nun kabul ettiği bir oyun metni var. Siz, bu oyun metnine kendi kafanıza göre tahrifat yapamazsınız. Kendi içinizdeki kurula karşı da çıkmış olursunuz. Ben, Türkçe bir oyun metni göndermiştim. Canınızın istediği yere Kürtçe replikler monte edemezsiniz, edecekseniz de, bunu oyunun yazarının bilgisi dâhilinde yaparsınız. Ben bu oyunun doğru oynanmasını istiyorum."
İlk kez 1994'te Diyarbakır Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen oyun, 1995'te ise OHAL Valiliği tarafından yasaklanmıştı.
(Kaynak: Taraf)
***
Oyun'dan önemli not: "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" nedeniyle, gayet yakıcı siyasal, tarihsel ve toplumsal olaylara müdahil olmakta olağanüstü boyutta zorlanıyoruz. Aşacağız!...