Türkiye tiyatrosu, kurulduğu günden bu yana, faşizan saldırılarla karşı karşı kalmakla birlikte, bu faşizan saldırıya karşı ciddi, net bir devrimci davranış geliştirmekte sürekli olarak ayak diredi, bocaladı, çaresiz kaldı, sindi, sustu, tereddüt etti... Bu tehlikeli davranışın sayılamayacak kadar nedeni var... Günümüz gerçekliğindeki en önemli başat neden, Türkiye tiyatrosunun faşizan baskılara karşı direnebilecek ciddi bir ideolojik ve siyasal bilince sahip olmaması. İdeolojik bir bilince sahip olmadığı gibi, bir de kendi içindeki LİNÇ KAMPANYALARI düzenleme alışkanlığı ile soluk alan LİNÇÇİ kişi, kuruluş, kurumları asla tasfiye edememesi. Başta Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, Boğaziçili tiyatro esnafı olmak üzere, LİNÇ KAMPANYALARI düzenleme hastalığına tutulmuş LİNÇÇİ çevrelere karşı son derecede hoşgörülü, destekleyici bir dille yaklaşan Türk tiyatrosu, bu bilincini, bu davranışını, bu dilini, bu düşüncesini ve bu ideolojisini, bu siyasetini sürdürdükçe, yanı sıra gayrî resmî faşizan "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYALARI" düzenlenebilmesi için yardım ve yataklık ettikçe, kravatlı, losyonlu, hacıyağlı, koyu yeşil renkli faşizan tutumun oluşturduğu ve barbarlıkla düzenlenmiş resmî LİNÇ KAMPANYALARI eylemlerine yiğitçe karşı çıkamayacaktır. Her şeye karşın, Levent Kazak'ın Memet Ali Alabora'ya yönelik hazırlanan resmî LİNÇ KAMPANYASI eylemine karşı çıkışını gayet net önemsiyoruz!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz