Hilmi Bey, ülkede son dönemde süren bir gerginlik var. Gezi Parkı, Lice olayları vs. Sabır ve hoşgörü ayı olarak nitelendirilen Ramazan ayı yaklaşıyor. En azından Ramazan vesilesiyle ülkenin gergin atmosferden uzaklaşması, insanların birbirini anlaması, saygı duyması konusunda sağduyuya ihtiyaç var. Sağduyulu kişiliğinizle bu sağduyu, sükunet çağrısına sizin de katılmanızı istedik. Neler söylemek istersiniz?
Erol Metin
***
Merhaba,
Ben, sadece "Gezi Direnişi" ve "Lice Trajedisi" için değil, bütün toplumsal olaylar için, insanların birbirini anlamasını istiyorum. Ben, sadece "Ramazan Ayı" sürecinde değil, bütün zamanlar için, insanların birbirini anlamasını istiyorum. Bu arada, "Ramazan Ayı" sürecini bir vesile olarak alıp, sadece "muhalifler" değil, "muktedirler" de şapkalarını önlerine koyup ince ince düşünmeliler. Ben, sadece kendim, ailem, yakın çevrem, toplumsal duruşum için değil, bütün dünya halkları, bütün Türkiye halkları, bütün yoksul ve yoksun insanlar için sanatsal etkinliklerde bulunan bir kişi olarak, bütün yoksullukların, bütün yoksunlukların son bulması için, herkesin üzerine düşen sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğinin farkındayım. Bence, elimizdeki yönetme olanaklarının bize ödünç verildiğini ve böylece, işimizin bekçisi olduğumuzu bir ân olsun aklımızdan çıkarmamalıyız!
Hilmi Bulunmaz
***
Erol Metin arayıp, metni şöyle kullanmak istediğini belirtti:
Sadece Gezi Parkı, Lice olayları için değil, bütün toplumsal olaylar için insanların birbirini anlamasını istiyorum. Sadece Ramazan ayında değil, bütün zamanlar için insanların birbirini anlamasını istiyorum. Bu arada Ramazan ayı sürecini bir vesile olarak alıp herkesin şapkasını önüne koyması ve ince ince düşünmesi lazım. Sadece kendim, ailem, yakın çevrem, toplumsal duruşum için değil, bütün dünya halkları, bütün Türkiye halkları, bütün yoksul ve yoksun insanlar için sanatsal etkinliklerde bulunan bir kişi olarak, bütün yoksullukların, bütün yoksunlukların son bulması için, herkesin üzerine düşen sorumlulukların bilincinde olması gerektiğinin farkındayım. Bence elimizdeki yönetme olanaklarının bize ödünç verildiğini ve böylece işimizin bekçisi olduğumuzu bir ân olsun aklımızdan çıkarmamalıyız!
***
Merhaba,
Benim için, böyle yayınlanmasının herhangi bir sakıncası yok. Siz, kendi okurunuzun nabzını nasıl tutacağınızı bilirsiniz. Ben de, sizinle yaptığım görüşmeyi, kendi okurumun nabzına göre yansıtıyorum. Bana gönderdiğiniz metinde sakınca yok. İşlerinizde başarılar...
Hilmi Bulunmaz
Teşekkürler anlayışınız için. İyi çalışmalar.
Erol Metin
Erol Metin
***
Merhaba,
Ben, sadece "Gezi Direnişi" ve "Lice Trajedisi" için değil, bütün toplumsal olaylar için, insanların birbirini anlamasını istiyorum. Ben, sadece "Ramazan Ayı" sürecinde değil, bütün zamanlar için, insanların birbirini anlamasını istiyorum. Bu arada, "Ramazan Ayı" sürecini bir vesile olarak alıp, sadece "muhalifler" değil, "muktedirler" de şapkalarını önlerine koyup ince ince düşünmeliler. Ben, sadece kendim, ailem, yakın çevrem, toplumsal duruşum için değil, bütün dünya halkları, bütün Türkiye halkları, bütün yoksul ve yoksun insanlar için sanatsal etkinliklerde bulunan bir kişi olarak, bütün yoksullukların, bütün yoksunlukların son bulması için, herkesin üzerine düşen sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğinin farkındayım. Bence, elimizdeki yönetme olanaklarının bize ödünç verildiğini ve böylece, işimizin bekçisi olduğumuzu bir ân olsun aklımızdan çıkarmamalıyız!
Hilmi Bulunmaz
***
Erol Metin arayıp, metni şöyle kullanmak istediğini belirtti:
Sadece Gezi Parkı, Lice olayları için değil, bütün toplumsal olaylar için insanların birbirini anlamasını istiyorum. Sadece Ramazan ayında değil, bütün zamanlar için insanların birbirini anlamasını istiyorum. Bu arada Ramazan ayı sürecini bir vesile olarak alıp herkesin şapkasını önüne koyması ve ince ince düşünmesi lazım. Sadece kendim, ailem, yakın çevrem, toplumsal duruşum için değil, bütün dünya halkları, bütün Türkiye halkları, bütün yoksul ve yoksun insanlar için sanatsal etkinliklerde bulunan bir kişi olarak, bütün yoksullukların, bütün yoksunlukların son bulması için, herkesin üzerine düşen sorumlulukların bilincinde olması gerektiğinin farkındayım. Bence elimizdeki yönetme olanaklarının bize ödünç verildiğini ve böylece işimizin bekçisi olduğumuzu bir ân olsun aklımızdan çıkarmamalıyız!
***
Merhaba,
Benim için, böyle yayınlanmasının herhangi bir sakıncası yok. Siz, kendi okurunuzun nabzını nasıl tutacağınızı bilirsiniz. Ben de, sizinle yaptığım görüşmeyi, kendi okurumun nabzına göre yansıtıyorum. Bana gönderdiğiniz metinde sakınca yok. İşlerinizde başarılar...
Hilmi Bulunmaz
Teşekkürler anlayışınız için. İyi çalışmalar.
Erol Metin