19 Mayıs 2013 Pazar

Bulunmaz, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi sahibi Bilginer'i de tutanağı geçirttirdi!

T.C.
İSTANBUL
ANADOLU 40. SULH CEZA MAHKEMESİ

DURUŞMA TUTANAĞI

DOSYA NO: 2013/854 Esas
DURUŞMA TARİHİ: 16/05/2013
CELSE NO: 1.

HAKİM: ALİ ÇETİN 38226
KATİP: BEDRİYE GENÇ 69680

Belirli gün ve saatte 1. celse açıldı. Açık yargılamaya başlandı.

Sanık HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ ile Müşteki SÜLEYMAN ANIL ve vekili Av. İbrahim Demirci geldikleri görüldü.

Sanık, Müşteki huzura alındı. Hüviyet tespitine geçildi.

SANIK: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ, Mehmet Cemalettin ve Nebahat'tan olma, 10/07/1955 Çubuklu doğumlu, İstanbul, Fatih, Hırka-i Şerif mah/köy nüfusunda kayıtlı olup hâlen Cankurtaran Mah. Çetinkaya Sk. No: 14 İç Kapı No: 1-2 Fatih / İSTANBUL adresinde oturur. Evli, 2 çocuklu, okuryazar, SANATÇI, aylık geliri 1.500 TL olduğunu söyler. 

İddianamenin kabulüne dair karar okundu.

CMK.'nun 147 ve 191/3-c Maddesi'ndeki hakları okunup, sanığa bu okunan hakları, kimliğine ilişkin soruları doğru cevaplamakla yükümlü olduğu hususundaki mükellefiyeti ve CMK.'nun 106/2 Maddesi gereğince kovuşturmanın sona erdirileceği tarihe kadar, yeniden beyanda bulunmak suretiyle veya iadeli taahhütlü mektupla, yukarıda bildirdiği adreste değişiklik olması hâlinde, bu değişiklikleri işbu dava dosyasına bildirmesi, bu ihtara uygun hareket etmediğinde, yukarıda bildirildiği adrese tebligatın yapılacağı ayrı ayrı anlatıldı.

Sanık haklarını anladığını, yüklenen suç hakkında kendi iradesi ile hiçbir baskı altında olmadan açıklamada bulunacağını, kendisine barodan bir müdafi tayin edilmesini istemediğini, savunmasını kendisinin yapacağını, toplanmasını istediği somut delillerini savunmasında şüpheden kurtulması için bildireceğini, kendisinin aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak için ve lehine olan hususları ileri sürmek için imkân tanındığını, bunu savunması sırasında kullanacağını söylemekle savunma ve delilleri soruldu:

SANIK SAVUNMASINDA: "Benim, İnternet'te yüklediğim görüntülerin ve yazıların hakaret ve hukuka aykırılık içerdiği düşüncesiyle yazının muhatabı olan kişiler yazının İnternet ortamından çıkarılması için başvuru yaptılar. Ben, bir kısmını çıkardığım hâlde, bir kısmını çıkarmayı unutmuşum. Daha sonra, bu hususta dava açılıp, İnternet ortamından çıkarılmasına ilişkin karardan sonra, bir kısmını yine çıkardım. Ancak, o aşamadan sonra bahsi geçen İnternet sayfaları Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla kullanıma kapatıldığından müdahale edemedim. Daha sonra, tekrar hakkımda, İnternet ortamından görüntüleri çıkarmadığım, bu şekilde mahkeme kararına uymadığım iddiasıyla İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi'ne hakkımda dava açılmıştı. O ceza davasının, 20/04/2011 tarihinde duruşması vardı. Duruşmaya müşteki avukat Süleyman Anıl, Kemal Aydoğan vekili olarak katılmıştı. O duruşma sonrasında, ben, o günkü duruşma ve davaya ilişkin kendi değerlendirmelerimi, kendi çektiğim video kaydı ile kayıt edip, www.youtube.com İnternet paylaşım sitesine koydum. Bu değerlendirmelerim, benim kanaatimce, düşünce açıklama mahiyetinde olup, 6352 Sayılı Yasa'nın Geçici 1. Maddesi kapsamında olup, bana ilişkin soruşturmanın veya davanın ertelenmesi gerekirken, savcının bu iddianameyi yazarak hatâlı iş yaptığı düşüncesindeyim. Ayrıca bahsi geçen videoda, ben, müşteki avukata hakaret içeren beyanda bulunmadım. Bu hususta, 13/05/2013 tarihli ve bugün sunmuş olduğum dilekçelerimin dikkate alınmasını talep ederim. Beraatımı talep ediyorum. Ayrıca, hakaret suçunu işlemediğim için, hakkımda beraat kararı verilmesini özellikle istediğim için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini KABUL ETMİYORUM." dedi.

Sanığa, CMK.'nun 231. Maddesi okunup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun ayrıntılı açıklaması yapıldı.

Sanık: "Ben, bu hükmü biliyorum. Uygulanmasını KABUL ETMİYORUM." dedi.

Hazırlık beyanı okundu. Soruldu: "Doğrudur. Bana aittir." dedi.

Müşteki: SÜLEYMAN ANIL, Hakkı oğlu 1968 d.lu, İstanbul doğumlu, Prof. Hıfzı Özcan Cad. Gül Sok. No: 11/10 Ataşehir / İSTANBUL adresinde oturur.

Müştekiye iddianame okunup, CMK.'nun 234/b Maddesi'ndeki hakları hatırlatıldı. Müşteki, duruşmadan haberdar edildiğini, kamu davasına katılmak istediğini, gerekirse tutanak ve belgelerden alacağını, hazır olan vekili ile beyanda bulunacağını beyan etmekle, müştekiye CMK.'nun 236. Maddesi delaletiyle 53. Maddesi gereğince gerçeği söylemesinin önemi anlatılarak, şikâyet ve delillerinin nelerden ibaret olduğu ayrı ayrı soruldu:

MÜŞTEKİ ŞİKÂYETİNDE: "Sanık hakkında şikayetim dilekçemiz doğrultusunda şikayetimiz devam etmektedir, iddia konusu youtube yüklenen ve CD ortamında dosyada bulunan sanığın bana yönelik beyanları sebebiyle şikayetçiyim, cezalandırılsın, sanık 6352 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonrada suç konusu video kaydının youtube paylaşım sitesindeki kendisine ait sayfada tutmaya ve bu videonun izlenmesine olanak sağlamaya devam etmektedir." dedi.

Hazırlık beyana okundu soruldu: "Doğrudur, bana aittir" dedi.

Sanıktan soruldu: "Suç konusu video, hâlen www.youtube.com'da durmaktadır. Kendi sayfamdadır. Hakaret içerdiğini düşünmediğim için, benimle arkadaş olanların, www.youtube.com'da benim sayfama giren herkesin görebileceği bir ortamda durmaktadır." dedi.

Müşteki vekili: "Müştekinin beyanına katılıyoruz. Bahsi geçen internet video paylaşım sitesi youtube sanığın kendisine sayfa açtığı bir ortam değil, isteyen herkesin kendi yüklediği kayıt ettiği videoyu youtube internet ortamına yükleyebildiği ve youtube giren kişilerin arama sayfasına müştekinin, ve müştekinin vekilliğini yaptığı HALUK BİLGİNER, KEMAL AYDOĞAN isimli kişilerin adını yazdığı takdirde kolaylıkla ulaşılabileceği bir görüntü olarak bulunmaktadır, görüntü içeriğinde ses kaydı olup ses kaydında iddia konusu sözler mevcut olup bu sözlerin içeriği hakaret içerdiği açıktır, bu sebeple sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz." Dedi.

Sanık söz alarak: "Ben, uzun yıllardır tiyatro sanatçısıyım. Tiyatroyla ilgili konularda eleştiri ve düşüncelerimi açıklarım. Bu dava konusu video kaydı da, bu mahiyettedir. Suç kastım yoktur." dedi.

Dosya içindeki CD ortamında 11 dakika 17 saniye olarak gözüken video kaydının ilgili kısımları dinlendi.

Sanık: "İzlenen video kaydı, benim yaptığım ve dava konusu olan kayıttır. Görüntüdeki konuşan kişi benim. Beyanlar aynıdır. Bu beyanların, suç oluşturmadığını düşünüyorum." dedi.

Sanıktan soruldu: "Katılma talebi konusunda takdiri mahkemeye bırakıyorum." dedi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Şikayetçinin suçtan zarar görme olasılığı sebebiyle CMK.'nun 237. Maddesi ve devama maddeleri uyarınca davaya katılma talebinin kabulüne, Av. İbrahim Demirci'nin katılan vekili olarak duruşmalara katılmalarına karar verildi, açıklandı, açık duruşmaya devam olundu.

Katılan ve vekili: "İzlenen video kaydına bir diyeceğim yoktur, youtube yüklü olup, şikayet ve dava konusu yapılan suç konusu sözlerin söylediği kayıt budur." Dediler.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

1 - İstanbul Barosu Başkanlığı'na yazılarak, katılan Süleyman Anıl (21298)'ın suç tarihi belirtilerek, suç tarihinde baroya kayıtlı avukat olup olmadığının bildirilmesinin istenmesine,

2 - İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazılarak, 2011/217 Esas sayılı dosyada katılan Süleyman Anıl'ın vekil sıfatıyla görev yapıp yapmadığının bildirilmesi, özellikle 20/04/2011 tarihli duruşma zaptı da dahil, duruşma tutanak örnekleri ve dosyada Süleyman Anıl'a verilmiş vekalet suretinin çıkarılarak, mahkememize gönderilmesinin istenmesine,

3 - Bu nedenle duruşmanın 09/07/2013 günü saat 14:00'e bırakılmasına karar verildi. 16/05/2013

Katip 69680                                                                                    Hakim 38226

***

Tutanakta: "SANATÇI" "sanatçı", "HALUK BİLGİNER" "Haluk Bilginer", "KEMAL AYDOĞAN" "Kemal Aydoğan" olarak yazılmıştı.

***

Ayrıca bakınız: