8 Nisan 2013 Pazartesi

"Sol"un çoğunluğu dağlara bahar gelmiş sanırken "sağ" akile karşı

Fatih Akkaya, "öznesiz tümce" kurma kurnazlığına kapılmış olsa da, çok önemli sözler söylüyor. Her ne kadar anlatma yeteneği, dil kullanımı, yazım doğruları konusunda sorunları olsa da, "sağ"dan esen bir rüzgârın düşünsel etkisini görebilmek adına, aşağıdaki yazıyı okumakta yarar var... Tabiî ki, yazının sorunlarını, hakkımız oranında biz giderdik... Yazım yanlışlarını düzelterek yayınladık!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Halka Ne Anlatacaklar?

Fatih Akkaya
8 Nisan 2013

Haftalardır gündemde olan "Akil İnsanlar Heyeti" görevi tamam. Hükümet bu talebi de yerine getirdi.


Listede tüm kesimlerce kabul edilecek sağduyu sahibi isimler olmakla birlikte, "malûm tayfa"nın bir süredir hükümet üzerinde yürüttüğü lobi çalışmasının etkili olduğu görülüyor. 


Maalesef hedeflerine ulaştılar.

DPI gibi paravan örgütlerin çatısı altında yaptıkları gizli toplantılarda harıl harıl bu günlere hazırlanıyorlar, süreçte "rol kapmaya" çalışıyorlardı. 
İşte şimdi hem de "akil insan" göreviyle karşımızdalar. "Akil İnsanlar Heyeti"ne girmeyi başardılar.

Eşi de AK Parti'den milletvekili olan Hasan Celal Güzel'in de dediği gibi, bunların bazıları bir yerlerin resmen görevlisi. Şimdi bu görevlerini "devlet" himayesinde yapacaklar. Haliyle, böylesi bir fırsatı elde etmiş olmanın mutluluğu içindeler. Bu aralar kadehlerini bu zaferin şerefine tokuşturuyorlar.

Kim mi bunlar?


İsim vermeye gerek yok. Görememek saflık olur. Hafta sonu, başkentin en güçlü yerel gazetesi habervaktim'de de yazdık:
Malûm tayfanın ortak özelliği "Öcalan ve PKK sevdalısı" iken, "Türk" ifadesine alerjili olmaları. Hatta alerjinin de ötesinde, alttan alttan "Türk" düşmanlığı yapıyor olmaları. Terör sorununu tek başına bir "Kürt sorunu"ymuş gibi lanse edip, yitip giden canlarda tek suçlunun devlet olduğu propagandasını yapan, bölücü tipler bunlar. Sözde "ırkçılık" karşıtıdırlar ama en bâriz ırkçılığı kendileri yapar da, büyük biz yüzsüzlükle, cazgırlıkla üste çıkmaya çalışırlar.

En son milli bayrağımızın isminin de değiştirilmesi gerektiği fitnesini attı içlerinden biri. İşte bu karanlık tipler şimdi "akil insan" forsuyla, halkın içine karışacaklar! Süreci anlatacaklar. Merak ediyorum; bu "akil"ler süreci nasıl anlatacaklar?

Halkı neye ikna etmeye çalışacaklar? "Şimdiye kadar duyduklarınızı, gördüklerinizi unutun. PKK aslında bir terör örgütü değildir." fitnesine mi? "PKK, evet evlatlarınızı katletti ama haklıydı" ya mı? "İslam kardeşliği tamamen kandırmacadır" bölücülüğüne mi? Fazlasını bile diyeceklerinden hiç şüpheniz olmasın.

***


Nitekim daha ilk toplantıda, içlerinden birileri, Başbakan Erdoğan'a bu süreçte "terör" ve "terörizm" ifadelerini kullanmamaları gerektiği telkininde bulundu. Utanmazlığın, pervasızlığın bu kadarına pes doğrusu. "Terör"e "terör" denmemesini öneren "akil"e bakıyorsunuz, KCK sanığı çıkıyor. Evet evet yanlış okumadınız; Şu n KCK'ya üyelikten yargılanıyor bu akil insan(Hatta 2 gün sonra duruşması var.) Savcılık iddianamesine göre, o bir "terörist"Ne tesadüftür ki, avukatı da heyette, o da "akil insan" atanmış.

Tayfadan bir diğer "akil", Soros'çuluğuyla övünüyor.

Açlık grevlerinin mimarı da Heyet'te.


Sinemacısı da, "seks işçisini oynamaktan sıkılmıştı" ki, "akil"likle ödüllendirildi. "Ben inanmıyorum, Müslüman değilim" diyen bu sinemacı, Akdeniz Bölgesi Grubu'nda "Başkanvekili" sıfatıyla halka, Zerdüşt PKK gibi "İslam kardeşliği de neymiş" derse, hiç şaşırmam.

Yine, Ege Bölgesi Grubu'nda yer alan ve daha birkaç gün önce "Türk Bayrağı"nın isminin de değiştirilerek, oradaki "Türk" ifadesinin çıkarılmasını gündeme getirmiş bir "akil"; teröre binlerce evladını şehit vermiş İzmir'de, Aydın'da, Muğla'da, Manisa'da, Denizli'de, Kütahya'da, Afyon'da bir araya geldiği insanlara başka ne anlatacak? Anlatsa bile insanlara samimi gelecek mi?

Aynı grupta olan ve "katlettik" dediği "Ermenilerden" sürekli özür dileyen bir "akil", bu illerde insanları "PKK'dan özür dilemeye" mi davet edecek?


Akdeniz Bölgesi Grubu'nda yer alan KCK avukatı "akil", Antalya'da, Osmaniye'de, Adana'da halka "KCK'nın aslında ayrı bir devlet yapılanması değil de, son derece masum ve sıradan bir sivil toplum örgütü olduğundan" mı bahsedecek?

İç Anadolu Grubu'nda olan ve henüz 5 gün önce "PKK'lı da asker de bu ülkenin evladı. Bir şehit tutturdular gidiyorlar. Ne şehidi Allah aşkına?" diyen bir "akil", Kırşehir'de, Nevşehir'de, Eskişehir'de, Sivas'ta, Kayseri'de, Konya'da, Yozgat'ta insanlara "aslında evlatlarınız körü körüne öldüler" mi diyecek?


Ve Marmara, Karadeniz bölgeleri gruplarında yer alan benzer geçmişli "akiller", halka ne anlatacaklar?


***

Değerli okurlar,

Silahlar sussun, daha fazla kan akmasın evet… Buna vicdan sahibi kimin itirazı olabilir. PKK’lılar silah mı bırakacak, ne güzel, hemen bıraksınlar. Ardından nereye gideceklerse gitsinler. Eylemlere karışmış olanlar, ailelerinin yanına dönecekse, önce gelirler adalete teslim olurlar. Yürürlükteki pişmanlık yasası gibi düzenlemelerden yararlanarak, yargının vereceği karara uyarlar. Diğer taraftan "suça karışmamış" olanların topluma kazandırılması yönünde çalışmalar yapılır. Ve devletin teröre fırsat veren birtakım hatalarından dönmüş, dönüyor olması çok önemli. Böylelikle karşılıklı acılar unutulmaya çalışılır, gider.

Unutulmamalı ki; Anadolu'da süreci iyi niyetle, samimi bir şekilde destekleyen insanların bu desteği, terörün bu şekilde bitirilmesine; PKK'nın, Apo'nun meşruiyet kazanmasına değil. Fakat, bugünkü süreç, buraya mı gidiyor Allah aşkına? Tek başına bu sözde "akiller" bile, mide bulandırıcı bir sürece işaret etmiyor mu?

Diyeceğim şu ki; hükümette, bu isimler konusunda her kim sorumlu ise, yanlış yapılmıştır. PKK'ya, Öcalan'a kazanım peşinde olan bu "akiller"le sorunun çözümü mümkün olmadığı gibi, iyi niyetle sürece destek veren insanları bile pişman ettirir bunlar. Ve süreci daha bir "provokasyona" açık hale getirir bu "akil"ler.

Zâten ülke genelinin yaklaşık yüzde 50'si sürece tümden karşı.

Bu yüzde 50'nin endişelerini haklı çıkarmaktan başka neye yarar söz konusu "akiller"?

(Kaynak: HABER VAKTİM)