Bahtiyor Engin
***
Bulunmaz'ın yazdığı 16 Nisan 2013 tarihli yazıdan küçük bir tadımlık:
Hiçbir ödül, gerçek sanatçının içindeki cevheri mücevher hâline getirip, sanatçıya asla ivme kazandıramaz... Ödülün, aslında, ödül alana değil, ödül verene yaradığını ve ödül veren kişilerin ödüllendirilmiş olduğunu kavradığımızda dünyamız artık çok daha özgür bir sürece girmiş olacak.
Tadımlık olarak sunduğumuz yazının tamamını okumak için tıklayınız:
Suna Keskin, silik bir karşı ses çıkarsa bile, davranışını olumlu bulduk!
***
Bahtiyar Engin - DİREKLERARASI SEYİRCİLERİ 234 oyunda tam 2090 koltuğu beleş bulmayı başarmış. Sadece birkaç teneke plaket karşılığında.
Bundan böyle ödül jürilerinin beleş oyun izlemelerine zinhar karşıyım. Elbette davet ettiklerimiz olacak ama jüri üyesi oldukları için değil.
Ödülleri finanse eden kurumlar jüri üyeleri için de bütçe ayırmalılar. Alın teri bizim sefası zengin şirketlerin. Olacak şey değil.
Ödüllerle ilgili tüm eleştirilerimi özellikle her ikisine de aday olduğum yıllarda yapıyorum ki; aday olmadığı için çamur atıyor demesinler.
Jüri üyeleri yılda 2500 koltuğu beleş işgal ediyorlar.
2500 x 20 = 50.000 TL + ALIN TERİ + YAPIM GİDERİ.
Şimdi KİM finanse ediyor bu ÖDÜLLERİ? BİZ.
Mâdem ödüle lâyık buluyorsunuz, o gece sağladığınız reklâm bedelinden biraz verin de yeni eserler üretelim beğenebileceğiniz.
Jüri üyesi olan ustalarımı tenzih ederim. Onlar zâten bizim davetlimiz. Ama jüri üyesi değil, ustamız oldukları için başımız üstüne.