5 Nisan 2013 Cuma

Tiyatro yazarı Melih Anık, Hilmi Zafer Şahin'in hiçlerine ders verdi!

"2 Dilbaz 3 Göktay Üzerine Bir Yazı" başlıklı yazıdan tadımlık:

Her zaman dedim: Hakaret, sahibini ele verir. İnsanın düşmanı kendisidir. Ben 2 Dilbaz 3 Göktay'ı anladım. Ama Vicdani rolünü oynayan oyuncuya daha çok şaşırdım. Kendisine tiyatromuzun efsanesi olmuş bir karakterin "teslim edildiği" bir oyuncu rolün ona yüklediği sorumluluğun farkında değil, rolü taşıyamıyor; hayat onun içinden ne canavarlar çıkarıyor, inanılır gibi değil. (Ulvi Uraz'ı Ali Erdoğan'ı hatırlıyorsak insanlıklarına olan saygımızdandır) Artık Dilbaz'ın Vicdani'sini hatırlayan çıkar mı bilmem. Tabii ki katili, katil oynamıyor. Uğur Dilbaz'ın da Vicdani kadar saf ve iyi niyetli olması; yaşadıkları ile kendini "çatlatması" gerekmiyor. Biraz düşünmesi işe yarayabilir. Tehdit boyutuna vardırdığı saldırganlığı not ettim. Bu yazım da uyarı niteliğindedir. Sanat ile uğraşan insanlara ben farklı insanlar diye bakardım. 2 Dilbaz 3 Göktay'ın yergi seviyesi ve yeteneğini(?) görünce fikrimi değiştirdim. Bu seviyede terbiyesizlik ve küstahlık yapanlar sanattan bir şey beklememeli. Hayat da bunu gösterecektir. Biz, yani seyirciler de onlardan bir şey bekleyemeyiz zaten. Umarım onların bu öfkeli hâlinin rüzgârını hissedebilecek kadar yüzleri sertleşmemiş olanlar,  tepkilerini gösterir.

Yazının tamamını okuyunuz: "2 Dilbaz 3 Göktay Üzerine Bir Yazı"