ARŞİV
2 yıl önce
Ömer Faruk Kurhan facebook bataklığı'nda yargılanıyor
***
KRALDAN ÇOK KRALCILAR VE KRALIN SOYTARILARI
Belediye susuyor, bazıları onun yerine konuşuyor
Sultan Örenkaya'dan Ahmet Ertuğrul Timur'a facebook metkubu
SİZ, AYDIN, GERÇEKLERDEN YANA OLAN SANATÇI, OYUNCU VE SANATSEVER DOSTLAR OLARAK, SADECE SİZİN ANLAYABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN, BU RAHATSIZLIĞIMIZI DİLE GETİRİYORUM. TÜRKİYE TİYATROLAR BİRLİĞİ (TTB), AFYON ZİYARETİNDEN SONRA, BELKİ YANLIŞ KARARLAR YADA DOĞRU KARARLAR ALMIŞ OLABİLİR. NETİCESİNDE, HEPİMİZ İNSANIZ YANLIŞ KARARLAR VEREBİLİR, HATALAR YAPABİLİRİZ. AMA BU KARARI VEREN BİR BİRLİKSE, HELE Kİ, TİYATRO ADINA KURULAN BİR BİRLİKSE VE BİLDİRİ OLARAK YAYINLANACAKSA, DAHA İNCE ELEYİP SIK DOKUYARAK KARARLAR ALMASI GEREKİR.
Bizler, ne yazık ki, bir TTB üyesinin, yani ÖMER FARUK KURHAN'ın, her gün yazıp durduğu ve alışkanlık hâline getirdiği yazılara hoş gözlerle bakamıyoruz.
Bizler, Afyon'daki tiyatronun varlığını koruması için, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yönetime yazılarla, protestolarla dile getirmeye çalışıyoruz. Ne üzücü ki, bizim yapmaya çalıştığımızı ÖMER FARUK KURHAN, sanki bozmaya çalışırcasına yazılar yazmakta. Tiyatro ve bizler adına devamlı karalamalar, iftiralar ve hakaret içeren cümleler kurmakta. Ben, tartışma ortamı oluşturmamak adına, yazdığı yazılara, Ömer Faruk Kurhan gibi yayınlamak yerine, size bu rahatsızlığımızı dile getirmenin daha uygun olacağını düşündüm.
Yazdığı bir yazıda, profesyonel, ama çekirdek kadro olarak devam eden tiyatroya devamlı, "Afyonkarahisar Belediye Şehir Tiyatrosu (AKBŞT), amatör ya da gönüllülük esasına göre yapılandırılmış bir tiyatro, neredeyse bir yıldır çalışmalar durma noktasına gelmiş." gibi yazılar yazmakta. Ve bu bilinir ki, yayınladığımız yazılarda, belediye yönetimi tam 9 ay boyunca, bizim hazırladığımız oyunları geri çevirmiştir. Belediye, çalışmalarımızı resmen engellemiştir. Ömer Faruk da, bunu bildiği hâlde, "9 ay hiçbir şey yapmadılar" diyerek, belediyenin bu tavrını sahiplenip, ortak olmaktadır. Ömer Faruk Kurhan tarafından, bizler hiçbir şey yapmamış gibi gösterilmekteyiz.
Ve yazılarında, bizim, "İşten çıkarılan tiyatro sanatçıları ise, sol ya da Atatürkçü çizgideydiler ve belediye tiyatrosunu eski belediye başkanı ile birlikte hayata geçirmişlerdi." Tiyatromuzun, siyasi sebeplerden dolayı, tiyatronun kapatıldığını ima etmeye çalışmaktadır. Ama, Ömer Faruk, ne kadar yanlış bilgiyi insanların kafasına sokmaya çabalasa da, artık herkes biliyor ki iş akitlerimiz, ne siyasi görüşümüz nedeniyle feshedildi, ne de tiyatro bizim siyasi görüşümüz yüzünden kapatıldı. Diğer belediye şehir tiyatrolarında ve Devlet Tiyatroları'nda, oyuncular, birçok görüşe sahip oldukları hâlde, devam edebilmektedirler.
Ömer Faruk Kurhan'ın, "Kuruluşundan beri, AKBŞT'ye yansıyan / yansıtılan, Türkiye genel siyasetinde yaşanan bir kamplaşmanın dışa vurumu. 'Şu Çılgın Türkler' oyunu, tiyatro alanında Atatürkçü ve orduyu AKP'ye, ya da dinciliğe karşı yücelten bir propaganda işlevi üstlendi. Meclis düzeyinde özlenen ise, AKP'yi muhalefete itecek bir CHP-MHP koalisyonuydu. AKBŞT, benim ultra anti-demokratik ya da faşizan olarak nitelediğim bir tüzükle yönetilirken, bir süreliğine bu koalisyona sahne olmuş, fakat 2009 yılında AKP kendisinden bağımsızlaşan belediyeyi yeniden ele geçirmiş."
Ömer Faruk, bizi âdeta CHP-MHP koalisyonunun kurulması için bir maşa gibi anlatmaktadır. Sadece bir tek oyunumuzu öne çıkarmakta ve kitabı binlerce satan "Şu Çılgın Türkler" oyunundan dolayı bunu söylemektedir. Oysa, bizim 3 yıl içinde oynadığımız "Kaç Baba Kaç" ve "Karmakarışık" gibi oyunlarla, peki hangi siyasete alet olmuşuz?!!!
Kaldı ki, "Şu Çılgın Türkler" oyunumuzu, biz, TEGEV, Jandarma Garnizonu, AKP İl Başkanlığı, AKP İlçe Başkanlığı, AKP Gençlik Kolları'na, AKÜ, SGK ve emniyet müdürlüklerine özel gösterimler yaptık. AKP Gençlik Kolları, bu oyunumuzdan rahatsız olmazken, Ömer Faruk, bu oyunu AKP'ye karşı, MHP-CHP koalisyonunu getirmek isteyenlerin çizgisinde gibi bir abuk sabuk özdeşleştirme ile belediyenin bizim işimize son vermesine mantık oluşturmaya çalışmaktadır.
Kısacası, tüm çabası, bizim işimize son verilip, Afyon'daki tiyatronun kapanmasını haklı kılmak için çırpınıp durmaktır. Bunu yaparken de, yazdığı ve dile getirdiği cümlelere biraz daha özen göstermesini ve kişinin görüşlerine, hayatına HAKARET edecek şeyler söylememeye davet ediyoruz kendisini.
"Afyon'daki tiyatronun gidişatına ilişkin ders vermeye kalkarken, dönüp bir de aynaya bakmak gerekir. Yani 'Çılgın Türk'ü oynamak değil, ortak akıl inşa etme becerisini öne çıkartmak gerekir."
Ömer Faruk Kurhan, her nedense, oynadığımız "Şu Çılgın Türkler" oyununa kafayı takmış bulunuyor. Sebebini anlamış değilim. Oyuncuların oynadıkları ve yönetmenlerin sahneledikleri oyunlarıyla, oyuncuların ve yönetmenin görüşlerini ortaya çıkarmaya çalışan Ömer Faruk Kurhan'ı KINIYORUM. Bizleri "işimize geri dönme" ve Afyon'da var olan tiyatro yapılanmasını yok edip müsamere çalışmalarına dönüştürenlere karşı, makam şöforüne oyuncu seçtirenlere karşı verilen mücadeleyi saptırma gayretini anlayamıyorum.
Ömer Faruk, bunların hepsini görmezden gelip, mücadelemizi "işe dönme çabaları" diyerek, bir karalama yapmakta, verilen mücadeleyi baltalamaktadır. Bu konuda bize destek olan YAYINLARI, BİRLİKLERİ VE DERNEKLERİ YAPMIŞ OLDUKLARI BİLDİRİLERİ VE SÖZLERİNİ aşağılamakta ve hor görmektedir. Ömer Faruk Kurhan, her nedendir bilemiyorum ama, âdeta çıldırmış gibi bize, Afyon Tiyatrosu'na, her gün kendi sayfalarından çılgın gibi saldırmakta ve yazdığı yazıları da facebook gibi ortamlardan herkese okutma gayretindedir. Ona, birilerinin "dur" demesi gerekir. Hem de bir ân önce... Ve bu da, bağlı bulunduğu TTB'ye düşer sanırım. Çünkü, Ömer Faruk, görüşlerini sanki TTB'nin de görüşleriymiş gibi yazmakta.
Ömer Faruk Kurhan ve belediyede çalışan memurdan başka kimse, belediyenin savunuculuğunu yapmıyor. Lütfen, Ömer Faruk sussun, belediye yönetimi konuşsun. Belediyenin savunuculuğu ona kalmadı. "Bir çıkarı mı var acaba?" diye düşünmeden alamıyorum kendimi. Lütfen, bu konuda sussun. Bizim amacımız, tiyatro, Ömer Faruk ve yazıları değil.
Not: Bu yazıyı, bu konuya genişçe yer ayıran www.tiyatrom.com'da yayınlatmak istemiştim. Fakat, www.tiyatrom.com editörü haklı olarak, şu şekilde dikkatimi çekti:
"Ömer Faruk Kurhan, kişisel hazımsızlık ve ezikliklerinin kurbanı olmuş bir şekilde, Afyon konusunu sürdürme çabasındadır. Afyon konusundaki tutumu, onun yeterince deşifre olmasını sağladığından, alelacele ve sürekli kendisiyle bile tezata düşen yazılar kaleme almaktadır. Fakat, neyse ki, yeterince kendini teşhir etmeyi başarmış ve görüşleri taraftar bulamamaktadır. Bu anlamda, onun bireysel karalama ve saptırma çabalarını çok da önemsemek, hata olacak, tiyatro dünyamıza yeni bir (entel) Hilmi Bulunmaz kazandırmaktan öte bir işe yaramayacaktır. Bu nedenle, onu dikkate almadığımız gibi, ona cevap niteliğindeki yazınızı da www.tiyatrom.com'a taşımak, ancak, onun biraz daha tanınmasına sebeptir sayıp, gereksiz görüyoruz..
SEVGİLER..."
(Kaynak: facebook)
2 yıl önce
Ömer Faruk Kurhan facebook bataklığı'nda yargılanıyor
***
KRALDAN ÇOK KRALCILAR VE KRALIN SOYTARILARI
Belediye susuyor, bazıları onun yerine konuşuyor
Sultan Örenkaya'dan Ahmet Ertuğrul Timur'a facebook metkubu
SİZ, AYDIN, GERÇEKLERDEN YANA OLAN SANATÇI, OYUNCU VE SANATSEVER DOSTLAR OLARAK, SADECE SİZİN ANLAYABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN, BU RAHATSIZLIĞIMIZI DİLE GETİRİYORUM. TÜRKİYE TİYATROLAR BİRLİĞİ (TTB), AFYON ZİYARETİNDEN SONRA, BELKİ YANLIŞ KARARLAR YADA DOĞRU KARARLAR ALMIŞ OLABİLİR. NETİCESİNDE, HEPİMİZ İNSANIZ YANLIŞ KARARLAR VEREBİLİR, HATALAR YAPABİLİRİZ. AMA BU KARARI VEREN BİR BİRLİKSE, HELE Kİ, TİYATRO ADINA KURULAN BİR BİRLİKSE VE BİLDİRİ OLARAK YAYINLANACAKSA, DAHA İNCE ELEYİP SIK DOKUYARAK KARARLAR ALMASI GEREKİR.
Bizler, ne yazık ki, bir TTB üyesinin, yani ÖMER FARUK KURHAN'ın, her gün yazıp durduğu ve alışkanlık hâline getirdiği yazılara hoş gözlerle bakamıyoruz.
Bizler, Afyon'daki tiyatronun varlığını koruması için, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yönetime yazılarla, protestolarla dile getirmeye çalışıyoruz. Ne üzücü ki, bizim yapmaya çalıştığımızı ÖMER FARUK KURHAN, sanki bozmaya çalışırcasına yazılar yazmakta. Tiyatro ve bizler adına devamlı karalamalar, iftiralar ve hakaret içeren cümleler kurmakta. Ben, tartışma ortamı oluşturmamak adına, yazdığı yazılara, Ömer Faruk Kurhan gibi yayınlamak yerine, size bu rahatsızlığımızı dile getirmenin daha uygun olacağını düşündüm.
Yazdığı bir yazıda, profesyonel, ama çekirdek kadro olarak devam eden tiyatroya devamlı, "Afyonkarahisar Belediye Şehir Tiyatrosu (AKBŞT), amatör ya da gönüllülük esasına göre yapılandırılmış bir tiyatro, neredeyse bir yıldır çalışmalar durma noktasına gelmiş." gibi yazılar yazmakta. Ve bu bilinir ki, yayınladığımız yazılarda, belediye yönetimi tam 9 ay boyunca, bizim hazırladığımız oyunları geri çevirmiştir. Belediye, çalışmalarımızı resmen engellemiştir. Ömer Faruk da, bunu bildiği hâlde, "9 ay hiçbir şey yapmadılar" diyerek, belediyenin bu tavrını sahiplenip, ortak olmaktadır. Ömer Faruk Kurhan tarafından, bizler hiçbir şey yapmamış gibi gösterilmekteyiz.
Ve yazılarında, bizim, "İşten çıkarılan tiyatro sanatçıları ise, sol ya da Atatürkçü çizgideydiler ve belediye tiyatrosunu eski belediye başkanı ile birlikte hayata geçirmişlerdi." Tiyatromuzun, siyasi sebeplerden dolayı, tiyatronun kapatıldığını ima etmeye çalışmaktadır. Ama, Ömer Faruk, ne kadar yanlış bilgiyi insanların kafasına sokmaya çabalasa da, artık herkes biliyor ki iş akitlerimiz, ne siyasi görüşümüz nedeniyle feshedildi, ne de tiyatro bizim siyasi görüşümüz yüzünden kapatıldı. Diğer belediye şehir tiyatrolarında ve Devlet Tiyatroları'nda, oyuncular, birçok görüşe sahip oldukları hâlde, devam edebilmektedirler.
Ömer Faruk Kurhan'ın, "Kuruluşundan beri, AKBŞT'ye yansıyan / yansıtılan, Türkiye genel siyasetinde yaşanan bir kamplaşmanın dışa vurumu. 'Şu Çılgın Türkler' oyunu, tiyatro alanında Atatürkçü ve orduyu AKP'ye, ya da dinciliğe karşı yücelten bir propaganda işlevi üstlendi. Meclis düzeyinde özlenen ise, AKP'yi muhalefete itecek bir CHP-MHP koalisyonuydu. AKBŞT, benim ultra anti-demokratik ya da faşizan olarak nitelediğim bir tüzükle yönetilirken, bir süreliğine bu koalisyona sahne olmuş, fakat 2009 yılında AKP kendisinden bağımsızlaşan belediyeyi yeniden ele geçirmiş."
Ömer Faruk, bizi âdeta CHP-MHP koalisyonunun kurulması için bir maşa gibi anlatmaktadır. Sadece bir tek oyunumuzu öne çıkarmakta ve kitabı binlerce satan "Şu Çılgın Türkler" oyunundan dolayı bunu söylemektedir. Oysa, bizim 3 yıl içinde oynadığımız "Kaç Baba Kaç" ve "Karmakarışık" gibi oyunlarla, peki hangi siyasete alet olmuşuz?!!!
Kaldı ki, "Şu Çılgın Türkler" oyunumuzu, biz, TEGEV, Jandarma Garnizonu, AKP İl Başkanlığı, AKP İlçe Başkanlığı, AKP Gençlik Kolları'na, AKÜ, SGK ve emniyet müdürlüklerine özel gösterimler yaptık. AKP Gençlik Kolları, bu oyunumuzdan rahatsız olmazken, Ömer Faruk, bu oyunu AKP'ye karşı, MHP-CHP koalisyonunu getirmek isteyenlerin çizgisinde gibi bir abuk sabuk özdeşleştirme ile belediyenin bizim işimize son vermesine mantık oluşturmaya çalışmaktadır.
Kısacası, tüm çabası, bizim işimize son verilip, Afyon'daki tiyatronun kapanmasını haklı kılmak için çırpınıp durmaktır. Bunu yaparken de, yazdığı ve dile getirdiği cümlelere biraz daha özen göstermesini ve kişinin görüşlerine, hayatına HAKARET edecek şeyler söylememeye davet ediyoruz kendisini.
"Afyon'daki tiyatronun gidişatına ilişkin ders vermeye kalkarken, dönüp bir de aynaya bakmak gerekir. Yani 'Çılgın Türk'ü oynamak değil, ortak akıl inşa etme becerisini öne çıkartmak gerekir."
Ömer Faruk Kurhan, her nedense, oynadığımız "Şu Çılgın Türkler" oyununa kafayı takmış bulunuyor. Sebebini anlamış değilim. Oyuncuların oynadıkları ve yönetmenlerin sahneledikleri oyunlarıyla, oyuncuların ve yönetmenin görüşlerini ortaya çıkarmaya çalışan Ömer Faruk Kurhan'ı KINIYORUM. Bizleri "işimize geri dönme" ve Afyon'da var olan tiyatro yapılanmasını yok edip müsamere çalışmalarına dönüştürenlere karşı, makam şöforüne oyuncu seçtirenlere karşı verilen mücadeleyi saptırma gayretini anlayamıyorum.
Ömer Faruk, bunların hepsini görmezden gelip, mücadelemizi "işe dönme çabaları" diyerek, bir karalama yapmakta, verilen mücadeleyi baltalamaktadır. Bu konuda bize destek olan YAYINLARI, BİRLİKLERİ VE DERNEKLERİ YAPMIŞ OLDUKLARI BİLDİRİLERİ VE SÖZLERİNİ aşağılamakta ve hor görmektedir. Ömer Faruk Kurhan, her nedendir bilemiyorum ama, âdeta çıldırmış gibi bize, Afyon Tiyatrosu'na, her gün kendi sayfalarından çılgın gibi saldırmakta ve yazdığı yazıları da facebook gibi ortamlardan herkese okutma gayretindedir. Ona, birilerinin "dur" demesi gerekir. Hem de bir ân önce... Ve bu da, bağlı bulunduğu TTB'ye düşer sanırım. Çünkü, Ömer Faruk, görüşlerini sanki TTB'nin de görüşleriymiş gibi yazmakta.
Ömer Faruk Kurhan ve belediyede çalışan memurdan başka kimse, belediyenin savunuculuğunu yapmıyor. Lütfen, Ömer Faruk sussun, belediye yönetimi konuşsun. Belediyenin savunuculuğu ona kalmadı. "Bir çıkarı mı var acaba?" diye düşünmeden alamıyorum kendimi. Lütfen, bu konuda sussun. Bizim amacımız, tiyatro, Ömer Faruk ve yazıları değil.
Not: Bu yazıyı, bu konuya genişçe yer ayıran www.tiyatrom.com'da yayınlatmak istemiştim. Fakat, www.tiyatrom.com editörü haklı olarak, şu şekilde dikkatimi çekti:
"Ömer Faruk Kurhan, kişisel hazımsızlık ve ezikliklerinin kurbanı olmuş bir şekilde, Afyon konusunu sürdürme çabasındadır. Afyon konusundaki tutumu, onun yeterince deşifre olmasını sağladığından, alelacele ve sürekli kendisiyle bile tezata düşen yazılar kaleme almaktadır. Fakat, neyse ki, yeterince kendini teşhir etmeyi başarmış ve görüşleri taraftar bulamamaktadır. Bu anlamda, onun bireysel karalama ve saptırma çabalarını çok da önemsemek, hata olacak, tiyatro dünyamıza yeni bir (entel) Hilmi Bulunmaz kazandırmaktan öte bir işe yaramayacaktır. Bu nedenle, onu dikkate almadığımız gibi, ona cevap niteliğindeki yazınızı da www.tiyatrom.com'a taşımak, ancak, onun biraz daha tanınmasına sebeptir sayıp, gereksiz görüyoruz..
SEVGİLER..."
(Kaynak: facebook)