11 Mart 2013 Pazartesi

Bulunmaz, ilgili savcı yerinde bulunmadığı için teslim edemediği LİNÇÇİ Gülhan Avşar Demirkanlı ile ilgili sert açıklamalarını Estonya, Letonya, Litvanya gezisi sonrası, 20 Mart 2013 Çarşamba günü teslim edecek!...

T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

GENEL SORUŞTURMA BÜROSU

SORUŞTURMA NO: 2012/170903

KONU: SAYIN SAVCI MUZAFFER PİŞİRİCİ İÇİN YARDIMCI DİLEKÇE


AÇIKLAMALAR:


1 - Bu yazılı açıklamayı yaparken, henüz soruşturma dosyasının içeriğini öğrenmediğim için, neyle suçlandığımı tabiî ki bilmiyorum. Her ne kadar, postayla bana gelen tebligat zarfının üzerine, "Hakaret, İftira" sözcükleri yazılmış olsa da, yani 5237 Sayılı TCK'nın 125. Maddesi ve 267. Maddesi gereği, hakkımda bir "şüphe" oluşmuşsa da, böyle bir şüpheye mahal verebilecek herhangi bir suç işlediğimi asla ve kesinlikle hiç sanmıyorum.


2 - Müşteki sıfatıyla benim karşımda duran Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettiricisi Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, tam tamına "1100 KİŞİLİK BİR ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" ile birlikte hareket ederek, Nisan 2009 tarihinden bu yana, benim sanatsal ifade olanaklarımın ilelebet ilga ve imhâ edilmesi için, elindeki yayın organlarını (Tiyatro... Tiyatro... Dergisi ve www.tiyatrodergisi.com.tr), sürekli olarak bana karşı kullanmaktan kaçınmayarak, benim aleyhime "ZİNCİRLEME HAKARET SUÇLARI" işleyerek, benim kırk bir yılda elde etmiş olduğum sanatçılığımı, tiyatro sahipliğimi, dergi sahipliğimi bulanıklaştırmaya, beni toplum içerisinde küçük düşürmeye, tiyatro kamuoyu nezdinde benim hiçimsenmem için mücadele etmeye devam ediyorlar hâlâ.

3 - Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettiricisi Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, yayınlamış bulundukları Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni hiçbir zaman için tam zamanında, her ayın tam tamına birinde çıkarmadıkları hâlde, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin'in, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü K. Lemi Bilgin'in, Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Veysel Sami Berikan'ın ve benzerlerinin ahbabı oldukları için, bu resmî kurumların ilânlarını, reklâmlarını çok rahatlıkla elde edebiliyorlar. Oysa, hiçbir zaman için, her ayın tam tamına birinde yayınlanmayan, günlerce geciken ve hattâ zaman zaman haftalarca geç çıkan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ne almış oldukları ciddi paralar karşılığında, resmî kurumların oyun günlerini tiyatro kamuoyuna, tiyatro izleyicilerine zamanında duyurmaları gerekmesine karşın, asla zamanında duyurmayarak, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen bu resmî tiyatro kurumlarının zarar etmelerine neden oluyorlar. Hilmi Zafer Şahin, K. Lemi Bilgin, Veysel Sami Berikan ve benzerleriyle kurmuş oldukları ahbaplık sonucunda haksız gelir eden Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettiricisi Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, yayınladıkları dergisin aylık ortalama tirajının üç bin (rakamla 3000) olduğunu beyan etmelerine karşın, bu derginin birkaç yüz bastığını sürekli olarak yazıp çizdiğim için, bana kişisel husumet duygusuyla yaklaşıyorlar. Kendilerine ait ve sürekli olarak haksız yere resmî tiyatro kurumlarından reklâm alan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin, tam zamanında, her ayın tam birinde asla ve kesinlikle yayınlanmadığını öğrenmek için, Hilmi Zafer Şahin, K. Lemi Bilgin, Veysel Sami Berikan ve benzerinin ifadelerine de başvurmakta yarar var kanısındayım. Derginin, ortalama üç bin (rakamla 3000) tirajı olup olmadığını, geriye doğru giderek, yirmi üç (rakamla 23) yıllık bir araştırma başlatılması, bunun için de matbaa sahiplerinden bilgi alınması gerektiği kanısındayım. Benim bu ciddi, haklı ve hukuka dayalı eleştirilerim karşısında, âdil, hakkaniyetli, hukuka dayanan bir yanıt veremeyen Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettiricisi Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, benimle eleştirel, estetik, etik bir dille tartışamadıkları için, ikide bir "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGUL EDEREK", beni sürekli olarak savcılıklara şikâyet ediyorlar. Oysa soru çok basit:

"Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Sahibi Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettirici Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, tam zamanında, her ayın tam tamına birinde yayınlanmayıp, günler, hattâ bazen haftalar sonra yayınlanmasına karşın, nasıl oluyor da, Hilmi Zafer Şahin'den, K. Lemi Bilgin'den, Veysel Sami Berikan'dan ve benzerlerinden kolayca ciddi reklâm paraları alabiliyorlar? Hiçbir zaman için tam tamına üç bin (rakamla 3000) tiraja ulaşamamalarına karşın, neden üç bin (rakamla 3000) tirajlı bir dergi olduklarını sürekli olarak yazıp, resmi kurumları inandırabiliyorlar?"

4 - Ben, hem bir tiyatro sahibi, hem bir yayınevi sahibi, hem bir tiyatro dergisi sahibi, hem bir tiyatro sanatçısı, hem bir edebiyat sanatçısı, hem bir ressam, hem bir şair olmanın yanı sıra, üstüne üstlük, dünyanın hemen hemen bütün ülkeleriyle iş yapan bir şirket sahibi olarak, çok kısıtlı zamana sahip olmama karşın, Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettiricisi Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni hiçbir zaman için tam zamanında, her ayın tam tamına birinde yayınlamamalarına, üç bin (rakamla 3000) tiraja sahip olduklarını iddia ederek Hilmi Zafer Şahin'den, K. Lemi Bilgin'den, Veysel Sami Berikan'dan ve benzerlerinden ahbap olmanın verdiği huzurla çok rahatça reklâm almanın hesabını vermeden, sürekli olarak benim zamanımın çarçur olması için, ikide bir benim hakkımda suç duyurusunda bulunuyorlar. BEN BU DURUMDAN ÇOK ŞİKÂYETÇİYİM...

5 - Sonuç olarak, Sayın Gülhan Avşar Demirkanlı ve onun azmettiricisi Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya karşı ne TCK'nın 125. Maddesi ve ne de aynı yasanın 267. Maddesi kapsamına giren herhangi bir suç işledim. Ben, yasaları çok iyi bilen, yasalara göre hareket eden, hattâ bu nedenle, hiçbir zaman avukat bile tutmayan bir TÜRKİYE CUMHURİYET VATANDAŞIYIM... Bu nedenle, hakkımda herhangi bir suçlama getirilmeyip, ifadem alındıktan sonra, asla ve kesinlikle "KAMU DAVASI" açılmamasını arz ve talep ederim. 11/03/2013

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ