Hilmi Bulunmaz, Kızıl Yıldız'ın içindeki Orak-Çekiç'le zafer işâreti yapıyor!...
Rusya, tabii ki, eski Rusya değil! Sovyetler Birliği zamanındaki Rusya'nın tarihe karıştığını, herkes gibi ben de biliyorum. Ancak, buradan, yani Türkiye'den bakıldığı gibi, burada sanıldığı gibi, Sovyetler Birliği'nin tüm izleri silinmiş, sosyalizm tini tam olarak yitirilmiş değil. Fiziksel ve siyasal olarak Sovyetler Birliği tarihe karışmış gibi görünse de, estetik ve kültürel olarak Sovyetler Birliği'nin ayak izlerini her zaman her yerde görmek mümkün...
4 Şubat 2013 tarihinde gidip, yaklaşık olarak on gün yaşadığım Rusya'nın neresine giderseniz gidin, sosyalizmin ibarelerini, işâretlerini, simgelerini rahatlıkla ve sıklıkla görebilirsiniz. Daha önceleri de defalarca gidip, zaman zaman yaşadığım Rusya, en küçük köylerine dek, sosyalizmin simgelerine çok sıcak bir saygı gösteren insanların yaşadığı olağanüstü büyük bir coğrafya...
Yüzlerce işliğini, onlarca fabrikasını gezmenin yanı sıra, kültür - sanat ortamlarına da sık sık dahil olduğum Rusya, metrolarındaki Lenin görselleriyle ünlü bir ülke. Bizim buradan, yani Türkiye'den yapılan çirkin propagandaya körü körüne inanmak yerine, Lenin'e gösterilen saygıyı gidip yerinde incelemek gerekir. Her ne kadar Coca - Cola, McDonald's, Marlboro, Pepsi ve diğer emperyalist simgelerin gölgelediği bir süreçten geçmeye devam etmiş olsa da, Rusya'nın emeğe, emek değerlerine hâlâ sahip çıkan bir toplumsal ruh durumuna sahip olması, benim çok hoşuma gidiyor...
Özellikle klasik edebiyatçılarına ve tabii ki ciddi tiyatro yapıtlarına büyük bir kıskançlıkla sahip çıkmayı sürdüren Rusya, bizim gibi tiyatro sanatından gerçek anlamda hiç nasiplenmemiş ve üstüne üstlük, bir de, tam tamına 1100 KİŞİLİK KİŞİLİKSİZ KİŞİ tarafından düzenlenmiş bulunan bir LİNÇ KAMPANYASI ile övünen zavallı bir ülkenin yanında, Kızıl Yıldız içerisinde parlayan Orak Çekiç'in gücüne yaslanmanın keyfini çıkarıyor hâlâ...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Rusya, tabii ki, eski Rusya değil! Sovyetler Birliği zamanındaki Rusya'nın tarihe karıştığını, herkes gibi ben de biliyorum. Ancak, buradan, yani Türkiye'den bakıldığı gibi, burada sanıldığı gibi, Sovyetler Birliği'nin tüm izleri silinmiş, sosyalizm tini tam olarak yitirilmiş değil. Fiziksel ve siyasal olarak Sovyetler Birliği tarihe karışmış gibi görünse de, estetik ve kültürel olarak Sovyetler Birliği'nin ayak izlerini her zaman her yerde görmek mümkün...
4 Şubat 2013 tarihinde gidip, yaklaşık olarak on gün yaşadığım Rusya'nın neresine giderseniz gidin, sosyalizmin ibarelerini, işâretlerini, simgelerini rahatlıkla ve sıklıkla görebilirsiniz. Daha önceleri de defalarca gidip, zaman zaman yaşadığım Rusya, en küçük köylerine dek, sosyalizmin simgelerine çok sıcak bir saygı gösteren insanların yaşadığı olağanüstü büyük bir coğrafya...
Yüzlerce işliğini, onlarca fabrikasını gezmenin yanı sıra, kültür - sanat ortamlarına da sık sık dahil olduğum Rusya, metrolarındaki Lenin görselleriyle ünlü bir ülke. Bizim buradan, yani Türkiye'den yapılan çirkin propagandaya körü körüne inanmak yerine, Lenin'e gösterilen saygıyı gidip yerinde incelemek gerekir. Her ne kadar Coca - Cola, McDonald's, Marlboro, Pepsi ve diğer emperyalist simgelerin gölgelediği bir süreçten geçmeye devam etmiş olsa da, Rusya'nın emeğe, emek değerlerine hâlâ sahip çıkan bir toplumsal ruh durumuna sahip olması, benim çok hoşuma gidiyor...
Özellikle klasik edebiyatçılarına ve tabii ki ciddi tiyatro yapıtlarına büyük bir kıskançlıkla sahip çıkmayı sürdüren Rusya, bizim gibi tiyatro sanatından gerçek anlamda hiç nasiplenmemiş ve üstüne üstlük, bir de, tam tamına 1100 KİŞİLİK KİŞİLİKSİZ KİŞİ tarafından düzenlenmiş bulunan bir LİNÇ KAMPANYASI ile övünen zavallı bir ülkenin yanında, Kızıl Yıldız içerisinde parlayan Orak Çekiç'in gücüne yaslanmanın keyfini çıkarıyor hâlâ...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz