2 Ocak 2013 Çarşamba

"Oyuncuların çoğu YAVŞAKtır genellikle" kem sözünün mucidi ve bu sözle ünlü Shakespeare Çocuğu Nihat Haluk Bilginer'in ilkesiz ve düzeysiz oyunculuğuna çok küçük ama gayet önemli bir eleştiri!

HER SANATÇI HER FİLMDE OYNAR MI?

Milliyet Televizyon ekinde Aziz Naci Doğan adlı bir izleyicinin mektubunu yorumsuz aktarıyoruz:

"9 Ekim 2011 Pazar akşamı ATV'de yayınlanan 'New York'ta Beş Minare' filmi üzerine bir iki söz söylemek istiyorum. Sinemasal ölçütlere vurduğumuzda ortalama çizgisini (vasat) ancak tutturabilen 'New York'ta Beş Minare'nin temel işlevi -sözü hiç dolandırmadan söylemeli- süper güç ABD'nin sevgili yurdumuz için biçtiği 'Ilımlı İslam' tasarımının sesyayarlığını (hoparlör) yapmak ve bu yolda ABD'de yaşayan pek ünlü bir cemaat önderini her şeyiyle çağrıştıran baş karakter 'Hacı Gümüş'ü idealize etmekti.

 O rolü üstlenmekte hiçbir sakınca görmeyen Haluk Bilginer'i kınıyorum. (Bitlis şivesi de hiç inandırıcı değildi Bilginer'in.)


'Ülkenin her yanından pislik akıyor' türünden inciler döktüren, bir başka sahnede, varlığı iddia olunan 'Ergenekon Örgütü'ne kör kör parmağım gözüne anlamsızca göndermede bulunan, 'teşkilatı' adına 'Hacı Gümüş'ten defalarca özürler dileyen üst düzey emniyet müdürü rolündeki Zafer Ergin'i vicdanıyla baş başa bırakırım. Eşref Kolçak'ı, Salih Kalyon'u, Hüseyin Avni Danyal'ı, Suna Selen'i, Defne Halman'ı, Engin Altan Düzyatan'ı da elbette… Bu 'yalnız ve güzel ülke'ye olan gönül borcunuzu böyle mi ödüyorsunuz?"

(Kaynak: Odatv)