sır verip ser vermiyor
hayatın gerisindeki sanat
ve envai çeşit menekşeler göç ediyor
çöllerin gerisindeki göllere
balıkların turuncu pulları yukarı fırlıyor
göllerin gerisindeki çöllere
artık meydan okumalıyız
susup oturan kımıltısız sanatçılara
ki sır verip ser vermeyen sanat
ser verip sır vermeyen boyuta sıçrasın
tutuk bir tetik gibi ikirciklenirse ses
dinlemez onu hiçbir kımıltısız sanatçı
bu meydan er meydanı
bu meydana çıkamaz her kişi
hilmi bulunmaz
yedi aralık iki bin on iki