sen
kendini bil önce
kendini oku
kendini yaz
ki
belki
dünyanın küçük bir parçasını kurtarırsın kendiliğinden
sen
buhar ol önce
göğe yüksel
yağmur ol
yağ
ıslat içimizdeki cehennem ateşini
ki
belki
seni nefrete tutsak eden bencillikten kurtulursun kendiliğinden
sen
tuz ol önce
suya karış
ki
belki
tuza hasret bir yudum suyu kurtarırsın kendiliğinden
sen
yorgan ol önce
küçük bir işe yara
üzerine lapa lapa kar yağan
yolunu yitirmiş bir yetimin üstüne kon
o yetim
ki
seni
annesinin
koyun yününden yaptığı yorgana benzetsin
ve lapa lapa yağan kar birdenbire kesilsin
ki
belki
geleceği belirsiz bir yetimi kurtarırsın kendiliğinden
sen
devinim ol önce
öyle örümcek gibi bakma bön bön
harekete geç
sana muhtaç olan insanlara kan ol
ki
belki
o zaman kurtarırsın dünyayı kendiliğinden
hilmi bulunmaz
üç kasım iki bin on iki
