27 Kasım 2012 Salı

İnci Aral'ın yedi paragraflık "Eleştiriye Saygı" yazısındaki önemli bulduğumuz iki paragraflık bölümünü tadımlık olarak sunuyoruz!...

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından ve beğenmediğimiz romanlar yazan İnci Aral'ın yazdığı yedi paragraflık "Eleştiriye Saygı" başlıklı yazısının iki paragraflık bölümünü aşağıya aktarırken, tabii ki aklımızda hep LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ve bu kuruluşun başkanı "eleştiri özürlü" Üstün Akmen vardı. İnci Aral'ın yazdığı yazıyı, yazıda adı geçen "edebiyat" sözcüğü yerine "tiyatro" sözcüğünü yerleştirerek de okuyabilirsiniz. Örnekse ilk paragrafı şöyle okumak olası:

Tiyatro dünyasına, Kültür Bakanlığı Çanağı'nın geliştiği doksanlı yıllarla birlikte hâkim olan bir kural var. Eleştirmek yok. Tanıtacak, birkaç önemsiz noktaya değinip geçecek ama asıl öveceksin. Amaç tartışma ortamı yaratmak, olmamışla iyi olmuşu ayırmak değil. Tiyatroyu duyurmak, Kültür Bakanlığı Çanağı yalanmasına destek vermek. Tiyatro dergileri, yer darlığından ve ilan veren Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Korsan Tiyatroları"* Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sanat Yönetmeni Veysel Sami Berikan ve LİNÇÇİ Oyun Atölyesi sahibi Nihat Haluk Bilginer'le bozuşmamak için ciddi eleştirilere yer vermekten kaçınıyorlar. Tiyatro eleştirileri de zâten ısmarlanmış kişiler, tiyatro esnafının eşi dostu, tiyatro dergilerinde köşe tutanlar ve tiyatro yöneticileriyle iyi ilişkisi olanlarca yazılıyor. Kavga gürültüye, çatlak seslere gerek ve izin yok.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Eleştiriye Saygı


İnci Aral

27 Kasım 2012

(...) Edebiyat dünyasına, kitap piyasasının geliştiği doksanlı yıllarla birlikte hâkim olan bir kural var. Eleştirmek yok. Tanıtacak, birkaç önemsiz noktaya değinip geçecek ama asıl öveceksin. Amaç tartışma ortamı yaratmak, olmamışla iyi olmuşu ayırmak değil. Kitabı duyurmak, satışa destek vermek. Kitap ekleri, yer darlığından ve ilan veren yayıncılarla bozuşmamak için ciddi eleştirilere yer vermekten kaçınıyorlar. Yazılar da zaten ısmarlanmış kişiler, yazarın eşi dostu, eklerde köşe tutanlar ve yayıncıyla iyi ilişkisi olanlarca yazılıyor. Kavga gürültüye, çatlak seslere gerek ve izin yok.


Eklerin dışında, gerçek ya da sanal edebiyat dergilerinde yer alan yazıların pek çoğu benzer tutum içinde. Eleştiri zor iş, belli bir birikim, altyapı gerektiriyor çünkü. Yine de arka kapak alıntılarıyla tüm kitapların harika olmadığını internet dergilerindeki az sayıda ama yetenekli yazardan öğrenmek mümkün. Sayı ve derinlik yeterli olmasa da sanal dünyada atmaya başlayan gerçekçi bir eleştirel nabız var. Eminim sesi yükselecek ve hiçbir isim dokunulmaz olmayacak. (...)


(Kaynak: Cumhuriyet)

***

*İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, "Rosenbergler 

Ölmemeli Skandalı" sonrası, artık, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Korsan Tiyatroları" olarak anılmaktadır. Eğer bir gün, beni de ikna edici bir özür dileme söz konusu olursa, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları adını yine kullanmaya başlayabilirim!

***


Ayrıca bakınız:


Türkiye tiyatrosunun "Everest"i "Theope" adlı oyunun yazarı ve 

"Ölüleri Gömün" oyununun çevirmeni Coşkun Büktel'le Bulunmaz Tiyatro - İstanbul Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal olanaklarını ilelebet ilga ve imhâ etmek için, tam tamına 1100 KİŞİLİK KİŞİLİKSİZ KİŞİ tarafından düzenlenmiş bulunan LİNÇ KAMPANYASINA ana sponsorluk yapan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin sanal kuyruğu LİNÇÇİ tiyatrodergisi.com.tr sitesi yöneticisi Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı, her zaman yaptığı gibi, yine imzasız bir yazıyla Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın itibarsızlaşması için yedi susuz dereden su getirme çabası içerisinde debelenirken, âdeta üzerine kezzap dökülmüş salyangoz gibi kıvır kıvır kıvranıp hızla çılgına dönüyor!