8 Ekim 2012 Pazartesi

SOSYALİST SANATÇI HİLMİ BULUNMAZ ,KENDİSİNİ YANLIŞ TANITAN AŞAĞIDAKİ YAZI NEDENİYLE, ŞÜPHELİ SANIK DAVALI MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI'YI, "HAKARET VE İFTİRA" SUÇLARINI İŞLEDİĞİNİ İDDİA EDEREK, T.C. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA ŞİKÂYET EDİP, ŞÜPHELİ SANIK MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI'DAN DAVACI OLACAK!

H. Hilmi Bulunmaz Adliyeyi Mekan Tuttu…

Dünkü haberimizden sonra  soluğu İstanbul Adliyesi'nde alan Uluslararası Elmas Kalemleri Taciri H. Hilmi Bulunmaz, kendisinin tüm tiyatrolara, tiyatro yayınlarına yönelik aynı gün yaptığı hakaretleri sayfasında durmasına karşın, kendisi hakkında yapılan haberde hiçbir hakaret, yanlış ve yanlı bilgi olmamasına karşın Yayın Yönetmenimiz Mustafa Demirkanlı'yı savcılığa şikayet etmiştir.

Savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde " MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs, benim, hemen hemen hiçbir kimseye, hiçbir zaman için, asla ve kesinlikle hakaret etmemeye büyük özen gösterdiğimi bilmesine karşın,…" diyebilmekte ve bu ifadesi gülüşmelere neden olmaktadır, bugün Dergi'yi arayan birçok tiyatro insanı şaşkınlığını ifade etmiş, hukuksal olarak girişimde bulunup bulunmayacağımızı sormuştur. Avukat arkadaşlarımız önümüzdeki günlerde genişletilmiş bir kadroyla toplantı yapacak, gerek görürlerse yargı kurumlarına yönelttiği hakaretleri de ihbar edilecektir.

Kendisi de 2 yıl yararlanmış olmasına karşın, Devlet Desteği'nden yararlanan tiyatroları "kabından mama yiyen" köpek fotografı altında "Kültür Bakanlığı Çanağı yalamadan tiyatro yapamayanların listesi!"diyebilmekte ve tiyatroları "köpek" yerine koymasını; bunun bir hakaret olduğunu yok sayabilmekte ya da hakkı olduğunu varsaymakta. Hukukçu arkadaşlarımız tarafından ilgili haber tüm tiyatrolara bilgilenmeleri için gönderilecek, gerekirse hukuksal destek verilecektir. Ayrıca İstanbul Barosu'na yönelik -video kaydı ile yönelttiği ve halen yayında olan- hakaretleri de hukukçu arkadaşlarımız tarafından İstanbul Barosu'na ihbar edilecektir.

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi yayımlanmış olmasına karşın, yayımlanmamış olarak lanse etme alışkanlığından vazgeçmemekte, daha önce kendisine iki defa resmi fatura gönderilerek haksız yayınını durdurması talep edilmesini de yok sayarak şu ifadelerini: "… reklâm adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) almalarına karşın..." fütursuzca kullanmakta sakınca görmemekte ve aynı zamanda hakaret etmediğini ifade edebilmektedir. Sanırız, bu ve benzeri hakaret içeren ifadeleri kendisinde hak olarak görmekte ve sürekli kullanmakta da bir sakınca duymamakta.

Yargıya başvurarak; haksız, yanlış ve tamamen hayali suçlamalarıyla yayıncılar üzerindeki baskısını devam ettirmek istediği anlaşılıyor. Oysa, gerçek dışı yayın yapmasa, hakaret etmese kimsenin kendisine söylediği bir söz, bir tavır olmadığını görecek.

Tiyatro camiası bambaşka sorunlarla boğuşurken, bir süre daha bu haksız ve gerçek dışı hakarete varan saldırılarla karşı karşıya kalacağı anlaşılıyor.

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi

Haber Giriş Tarihi: 03 Ekim 2012

(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)