Uluslararası Elmas Kalemleri Taciri H. Hilmi Bulunmaz dün (16 Ekim) Yayın Yönetmeni Mustafa Demirkanlı'yı ücretsiz olarak yayın yapılan kendi blogspot'undan öğrendiğimize göre tekrar savcılığa şikayet etmiş, aynı gün Yiğit Sertdemir'i de 3 yıl önce "Temiz Tiyatro" imza kampanyasını desteklediği için savcılığa şikayet ettiği anlaşılmaktadır.
Savcılık şikayetlerini haber yapmamızı istemeyen H. Hilmi Bulunmaz isimli şahıs her haberimizi şikayet ediyor. Şikayet dilekçesinde ne ile suçlandığımızı anlayamamamıza rağmen, Bulunmaz'ın yasal hakkını kullanarak şikayetlerini sürdürmesini saygı ile karşılıyoruz. Bu şikayetler karşısındaki hukuksal haklarımız da ayrıca avukat arkadaşlarımız tarafından incelenmektedir.
Şikayet dilekçesinde: "… beni adliyeye başvurmak zorunda bırakarak, böylelikle benim, adliyenin ve devletin zarar görmesini ister gibi, şu sözleri çok rahatça söylemekten asla ve kesinlikle vazgeçmemektedir:
'ULUSLARARASI ELMAS KALEMLERİ TACİRİ H. HİLMİ BULUNMAZ, KENDİ BLOGSPOT'UNDAN ÖĞRENDİĞİMİZE GÖRE, BUGÜN YAYIN YÖNETMENİ MUSTAFA DEMİRKANLI'YI TEKRAR SAVCILIĞA ŞİKAYET ETMİŞ.'"
Burada nasıl bir suç işlediğimizi anlayamadık tabii. Belki savcılık makamı anlamış ve suçumuzu somutlaştıracaktır.
Haber yaparak, neden adliyeye başvurmak zorunda bıraktığımızı anlayamadığımız gibi üstüne üstlük adliyenin ve devletin de zarar görmesine neden olduğumuzu iddia ediyor. Bulunmaz: "… Benim ve adliyenin sorun yaşamamıza neden olan şahıs, bütün toplumsal menfaatlerin üzerinde bulunan devlete karşı da suç işleme gizilgücü taşımaktadır." diyerek devam ettiği şikayet dilekçesinde; "Bu şahıs, neden benim hakkımda MANEVİ TAZMİNAT DAVASI açmıyor? Oysa ben, ikide bir, MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahıs hakkında savcılıklara koşup, onun hakkında 'ŞİKÂYETÇİ VE DAVACI' oluyorum." diye devam ediyor.
"ikide bir" şikayet ederek yayınlarımız üzerinde tahakküm kurmaya çalıştığı izlenimi kuvvetlenen Bulunmaz aynı gün yayınladığı şikayet dilekçesinin benzeri yazıda: "MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI adlı şahsı, benim hukuk anlayışıma göre suç işlediğini düşünerek, yine savcılığa şikâyet ettim. Ben, şikâyetimi doğal, doğru, haklı nedenlere dayandırdığım, savcıların anlayacağı bir hukuk diline, hukuk terminolojisine sahip olduğum için, tabii ki, hemen hemen bütün savcılar, beni, can kulağıyla dinlemeye devam ediyorlar hâlâ!" derken, aynı gün sayın savcılara yönelik yazdığı ve yayınladığı "Ey Savcı" şiirinde ise:
"…
halka hukuk
yerine
acı veren
savcı
senin dilini eşek arısı soksun
sana kirli kağıttan bir diploma
….
sen
eline tutuşturulan kağıdı fetva
önüne konulan masayı rahle
boynunu sıkan kravatı sakal sanıyorsun" (H. Hilmi Bulunmaz) diyebilmektedir.
Kendisini can kulağı ile dinlediklerini ifade eden Bulunmaz'ın savcılara yönelik bu çirkin şiirini onaylamadığımızden dolayı, şiirin sadece küçük bir bölümünü haber amaçlı olarak kullanmak zorunda kaldık.
Bu şiir savcılık makamına hakarete girer mi bilemeyiz! Bu karar, şiirin bütününü inceleyen Sayın savcıların vereceği bir karardır. Bizce hoş değil, beğenmedik; kağıdı fetva, masayı rahle, kravatı sakal olarak betimlemesinin doğru olmadığını düşünüyoruz. Üstelik "halka hukuk yerine acı veren savcı senin dilini eşek arısı soksun" dedikten sonra aynı savcılık makamına "ikide bir" şikayet dilekçesi vermesinin de kendi içinde çelişkili olduğunu düşünüyoruz.
Uluslararası Elmas Kalemleri Taciri H. Hilmi Bulunmaz'ın savcılık şikayetleri ile bizi yıldırma, yayınlarımıza yönelik baskı oluşturma çabasına boyun eğmeyeceğimizi, özellikle doğrudan bizi ilgilendiren, objesi biz olan haberler ile tiyatro kamuoyunu aydınlatmaya devam edeceğiz.
Tiyatro… Tiyatro… Dergisi
Haber Giriş Tarihi: 17 Ekim 2012
Not: Galiba bu haberimizi şikayet etmeyecek Uluslararsı Elmas Kalemleri Taciri H. Hilmi Bulunmaz. Alışılageldiğinin dışında, tuhaf bir başlıkla vermiş haberimizi: "Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Demirkanlı, Bulunmaz'dan rahatsız!" Biz rahatsız değiliz, işimizi yapıyoruz... Sanırız Bulunmaz rahatsız olmaya başladı, hakaretlerinin kendi çabasıyla yargının kaydına geçmesine... Bu şahsın, yayınımıza karşı yıldırma harekatına izin vermiyoruz, vermeyeceğiz de... Haberimizi şikayet etmek isterse hiçbir itirazımız olmaz, yasal hakkını kullanmasına saygı duyarız ama bu kez şikayet edemeyecek... Şikayet ederse çok memnun oluruz...
(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... Dergisi)
